Sözcü Spicer, Beyaz Saray'daki günlük basın toplantısında, iki federal yargıç tarafından askıya alınan yeni vize düzenlemesi, Trump'ın dinleme iddiaları ve bütçe kesintileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Uygulanmaya dün itibarıyla başlanacağı açıklanan ve nüfusunun çoğunluğu Müslüman 6 ülke vatandaşlarına 3 ay boyunca yeni vize yasağı getiren Trump'ın kararnamesinin önce Hawaii, ardından da Maryland'deki federal yargıçlar tarafından askıya alınmasını eleştiren Spicer, "İkinci düzenleme, ilk düzenlemede temyiz mahkemesinin işaret ettiği hususlara göre yeniden düzenlenmişti. Bu haliyle yeniden engellenmesi anlaşılır gibi değil" dedi.
Kararı veren yargıçların yeteri kadar konuya derinlikli bakmadığını öne süren Spicer, "Başkan, bozulmuş olan göçmen sistemimizi değiştirmek için seçildi, halkımızı koruma sorumluluğu için anayasal otoritesini kullanmaya devam edecek" ifadesini kullandı.
DİNLEME İDDİALARI
Spicer ile ana akım Amerikan medyasının bazı temsilcileri arasında tartışmalara neden olan Trump'ın dinleme iddiaları ise günlük basın toplantısında tansiyonun bir ara yükselmesine neden oldu.
Senato İstihbarat Komitesinin, Trump'ın dinleme iddialarıyla ilgili "ellerinde herhangi bir delil olmadığı" yönündeki açıklaması sorulan Spicer, bunu soran basın mensubunu "olayların tek bir boyutunu yansıtmakla" suçladı.
Amerikan medyasında farklı zamanlarda çıkan ve seçim sürecinde Trump ile ilgili dinleme iddialarını gündeme getiren Spicer, bazı medya unsurlarının istedikleri haberleri geniş şekilde verdiklerini, hoşlanmadıkları taraflarını ise gizlediklerini ileri sürdü.
Başka bir muhabirin de aynı konuda benzer bir sorusu karşısında Spicer, ellerinde doğrudan istihbarat yoksa dinleme konusunda medyanın bu kadar bilgi ve kanaate nasıl sahip olduğunu sordu.
Trump'ın, seçim kampanyası sürecinde dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından New York'taki Trump Tower'ın dinlettirildiği iddiasının arkasında duran Spicer, kısa süre sonra delillerin kamuoyuna yansıtılacağı değerlendirmesini yaptı.