Sosyal medya, son depremleri "yapay deprem" olarak niteleyenler ile doğal deprem olarak savunanlar arasındaki tartışmalar nedeniyle ikiye bölündü.
Ancak dünyanın farklı noktalarında da konuyla ilgili ortaya atılan yapay deprem iddialarında ısrardan kolay kolay geri vazgeçilecek gibi görünmüyor.
Konuyla ilgili ileri sürülen "komplo teorileri" dışında tartışmaya katılan isimlerden biri de Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu oldu.
Babaoğlu, yakın tarihte İran'da yaşanan deprem felaketlerini "tesadüf" gibi görünen bir dizi gelişmeyi zincirleme halinde sıralarken, dünyada depremlerin bir tür "silah" olarak kullanılıp kullanılmayacağını akla getiren gerçek olaylar paylaştı.
İRAN'IN NÜKLEER SANTRALİ DEPREMLE Mİ HEDEF ALINDI?
Babaoğlu'nun bugünküköşesinde yayınlanan "Dışarıdan fay üretmek" başlıklı yazısı:
Merak işte!
2012 yılıydı... Batı medyasında İran'ın şüpheli nükleer santral inşaatının bitmek üzere olduğuna dair diş gıcırdatan yazılar çoğalmıştı.
"Nerede bu santral?" diye meraklanıp haritalara ve ulaşabildiğim bilimsel makalelere bakmıştım.
Neden? Çünkü benim kuşağımdan gazeteciler bilirler; İran geçen yüzyılda 130 bine yakın insanını depremlerde kaybetmişti. Neyse ki, Rusların deneme çalışmalarını başlattığı santral Buşehr'deydi. Yani nispeten deprem bölgelerinden uzak bir bölge sayılıyordu.
7,8'LİK İRAN DEPREMİ
Ah, 2013 yılı!
Dünya, Arap Baharı'nın santrifüjüne kapılmış gidiyordu. Dikkatlerimiz dağınıktı; 9 Nisan'da Buşehr'in 90 km yakınlarında 6.3 büyüklüğünde bir deprem olduğundan haberimiz bile olmadı.
Basra Körfezi ülkeleri heyecandan nefeslerini tuttular. Ama İran resmi açıklamasına göre 40 kişinin öldüğü depremde santral hasar görmemişti.
6 gün sonra da ve bu sefer çölün ortasında 7.8 büyüklüğünde bir deprem yaşadı İran.
"BUŞEHR BİRDENBİRE DEPREM BÖLGESİ OLDU"
Eylül 2013'te İran'a devredilen ve elektrik üretimine başlayan Buşehr nükleer santralinin Arak Ağır Su Reaktörü'yle birlikte ülkenin en stratejik yapıları olduğu iddia ediliyordu.
ABD ve İsrail'e göre İran'da nükleer silah üretiliyorsa kaynağı bu iki yapıydı.
Derken... Buşehr birdenbire deprem bölgesi haline geliverdi. Her şey Google'da bile apaçık işte!
Bana mı öyle geliyordu, bilmiyorum ama tarihlere dikkat eden için çok ilginçti...
Batı ne zaman santrali hedef alan açıklamalar yapsa, bir süre sonra Buşehr'de 4.9 ile 5.9 civarında depremler oluyordu.
Bir tür "işaret dili" gibiydi olanlar. Hatta 2020 yılında 6 km derinlikte 4.9'luk iki depremin doğrudan santralin dibinde olduğu ve çalışmasının birkaç hafta durdurulduğu söylendi.
DIŞARIDAN FAY MI ÜRETTİLER?
İlginçtir, ABD devletinin organı olan Voice of America, 2011 yılında "Buşehr Santrali Depreme Dayanıklı mı?" başlıklı bir makale yayımlamıştı.
Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden bir profesör, "Bildiğim kadarıyla orada aktif bir fay yok" demişti VOA'ya... E n'oldu yani?
İran'ın nükleer faaliyetlerine kızanlar "dışarıdan" fay mı ürettiler? Kimbilir!
İsterseniz, bu yazıyı okuyup geçin... Derdim komplo teorilerini hararetlendirmek değil. Ama insan "Ne oluyoruz yahu?" diyor ya içinden... Bir de buraya yazayım, dedim.
Sabah