Dolar

34,3826

Euro

36,8470

Altın

2.970,27

Bist

9.184,82

Yapıcıoğlu'dan İslam ülkelerine Mescid-i Aksa çağrısı

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Bursa'da katıldığı iftar programında yaptığı konuşmada, siyonist işgal rejiminin saldırılarına değinerek İslam ülkelerinin yöneticilerine çağrıda bulundu.

3 Yıl Önce Güncellendi

2022-04-16 10:57:21

Yapıcıoğlu'dan İslam ülkelerine Mescid-i Aksa çağrısı

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Bursa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programında; STK temsilcileri, kanaat önderleri ve halkla bir araya geldi.

Yapıcıoğlu, iftar yemeği sonrası programa katılım gösteren STK temsilcileri, kanaat önderleri ve halka hitap etti.

Konuşmasında Yapıcıoğlu, Ramazan ayında siyonist işgalcilerin Mescid-i Aksa'daki son saldırıları, ekonomik sorunlar, Müslümanların içinde bulunduğu hal, HÜDA PAR'ın misyonu ve kuruluş amacı, Afganistan'ın durumu, insanların adalete duyduğu ihtiyaç gibi konulara değindi.

Mescid-i Aksa'da Filistinli Müslümanlara yapılan son saldırıları hatırlatan Yapıcıoğlu, "Yine bir Ramazan ayı, yine her Ramazan ayında olduğu gibi Mescid-i Aksa'ya saldırılar… Yine oradan içimizi acıtan, kalbimizi inciten haberler almaya başladık. Allah'u Teala'nın Hazreti Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın dili ile lanetlediği kavmin küfür ehli mensupları yine kendilerine yakışanı yaptılar. Hazreti Davud ile Hazreti İsa'nın zamanı arasında bin yıldan fazla zaman vardır. Eğer bu kadar uzun bir zaman aralığından sonra iki ayrı peygamberin dili ile bir kavim lanetlenmişse, demek ki bunların tabiatında belirli aralıklarla azgınlık yapmak, sınırları aşmak vardır. Onların genlerinde vardır ve onlar her fırsat bulduklarında yine yapacaklardır, yine yaptılar, yine yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

Bir avuç siyonistin, bir milyar 800 milyon Müslümanın yaşadığı coğrafyanın tam kalbinde, yine Filistinli kardeşlerimize zulmettiklerine dikkat çeken Yapıcıoğlu, İslam ümmeti olarak Müslümanların bin küsur kilometre uzaktan sadece onlara kızdığını, sadece lanet okumakla yetindiğini söyledi.

Müslümanların içine düştüğü durumu sorgulayan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

Peki olması gereken bu muydu gerçekten? Ne oldu bize ki onlar bir avuç, biz ise bu kadar kalabalıkken bu kadar cesurca üzerimize geliyorlar, kardeşlerimizi katlediyorlar, mescidlerimize hakaret ediyorlar, ibadet eden kardeşlerimizin üzerine kurşun yağdırıyorlar. Onlar çok mu güçlü, yoksa biz mi çok zayıfız. Biz az mıyız ki bu kadar zayıfız, yoksa biz birbirimizle uğraştığımız, parçalandığımız, enerjimizi, mesaimizi birbirimize karşı harcadığımız için mi bu haldeyiz? Bakıyoruz İslam ümmetine, İslam ülkelerinin yöneticileri birer birer siyonist işgal rejimi ile 'normalleşme' yarışına girmişler. Özetle onlarla ilişkilerini geliştirmek için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Her bir adım, siyonist işgal rejimine doğru atılmış ya da onlarla yapılan her bir anlaşma ister siyasi ister ekonomik ister askeri… ya da kurulan her yeni ilişki onların Filistin'deki kardeşlerimizin üzerine daha bir cesaretle gitmesine sebebiyet verecektir. Bu yüzden şu mübarek Ramazan günü imsak vaktinde orada mescidin içerisine girip kardeşlerimize ateş edenler oradaki siyonistlerin azgınları olabilir ama onları bu konuda cesaretlendiren herkes bundan mesuldür. Herkes payına düşeni alacaktır. Buradan elinde yetki olan ve herhangi bir makamda oturan bütün ehl-i imana sesleniyorum: Allah için, Allah için, Allah için oradaki kardeşlerinize zulmedenlerin cesaretlerini arttıracak, kardeşlerinizin direncini düşürecek, kıracak ya da moralini bozacak adımları atmaktan vazgeçin, attığınız adımları geri alın! Yoksa korkarım ki o durumların hesabı sizlerden de sorulacak.

Müslümanların içinde bulunduğu durumu özetleyen Yapıcıoğlu, "Bu Ramazan ayında keşke daha güzel şeylerden bahsedebilseydim, keşke huzurdan, kardeşlikten, birlikten, beraberlikten, onların meyvelerini toplamaktan, bu kardeşliğin güzel sonuçlarını yaşamaktan bahsetseydik ama inşallah bu bahsettiğimiz şeylerin yokluğu yani birlik olamayışımız, dağınıklığımız, birbirimizle uğraşmamız, kardeşliğimizin bozulmuş olması, aramızda adaleti tesis edemememiz, yanlış taraflara yönelmemiz yani yapmış olduğumuz bu yanlışlar bizler için de ibret olur, bizler için ders olur. Bunların yokluğunun nasıl acı sonuçlar doğurduğunu, nasıl acı meyveleri verdiğini hep beraber görür, hiç olmazsa bundan sonra daha iyi yönde, daha doğru yönde adımlar atmaya, kendi kendinizi razı ederiz, bunun gerekliliğine inanırız ve inşallah o yönde bir çaba içerisine gireriz." şeklinde konuştu.

SON VİDEO HABER

Türk Devletleri Teşkilatı hatıra parasının özellikleri

Haber Ara