Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye Adalet Akademisi'nde düzenlenen Mesleki Uygulama Yarışması Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, hakim savcı adaylarına mesleğe başladıklarında verecekleri kararın hakka, hukuka uygun olmasının, kendilerinin de adil ve tarafsız olmalarının önemini anlattı.
Hakim ve savcıların her alanda adil, tarafsız, dürüst olarak Anayasa, kanun, hukuka uygun vicdani kanaatleri ile hakkı tespit edip, gerçek sahibine teslim etmekle görevli olduklarını belirten Bozdağ, "Bizim inancımıza göre adalet ve adaletle hükmetmek hem yüce Allah'ın hem kültürümüzün hem medeniyetimizin hem de Anayasa ve yasalarımızın bize emridir. Biz hayatımız boyunca bu emirlere uygun hareket ederek milletimize, devletimize ve adalet gibi yüce bir değere hizmet etmekle vazifelenmiş insanlarız." diye konuştu.
"Sosyal medyaya, trollere bağlı değildir"
Verilen kararlarda gerekçelerin açık ve anlaşılır şekilde yazılmasının önemine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin yargısı, hakim ve savcılarımızın hükmü ve kararı neye bağlıdır? Anayasa, kanun, hukuk, buna bağlı vicdani kanaate bağlıdır. Sosyal medyaya, trollere, efendim birtakım taraftarlıklara göre ahkam kesenlere bağlı değildir. Eğer herhangi bir hakim ve savcı, sosyal medyada hakimlik yapanlara, savcılık yapanlara, avukatlık yapanlara, ahkam kesenlere boyun eğerse, boyun eğdiği gün adaleti ayağının altına almış olur. Bunu yapmamak lazım. Onlar adalete bakacak. Onlar sizin kararlarınıza bakacak. Onlar sizi anlamaya çalışacak. Yanlış bir karar verdiniz, eleştirildi. Elbette ondan biz de ders çıkaracağız, siz de ders çıkaracaksınız. Yanlış karar verdiysek, yanlışı yeri geldiğinde düzeltmek de elbette bizim boynumuzun vazifesidir. İlk dereceden çıktı, istinaf düzeltir, oradan çıktı, Yargıtay düzeltir, düzeltme mekanizmaları kendi içinde vardır."
Hakim, savcı ve yardımcı personel eğitimlerine büyük önem verdiklerini aktaran Bakan Bozdağ, alandaki istihdamın artmasının da yargısal süreçleri hızlandırdığını belirtti.
Bekir Bozdağ, şu anda yaklaşık 23 bin hakim ve savcının görev yaptığını, Türkiye Adalet Akademisi'nde eğitimlerini tamamlayan adayların atamalarının yapılmasıyla bu rakamın 25 bine yaklaşacağını dile getirdi.
"Mahkemelerimizin sayısını da ciddi oranda artıran adımları attık."
Adalete hizmet eden hakim ve savcıların sayısının artmasının, hakim ve savcı başına düşen dosya sayısının azalması, vatandaşların hak arama süreçlerinde bekledikleri adil kararların kısa sürede ortaya çıkması bakımından son derece önem arz ettiğini vurgulayan Bozdağ, "O yüzden biz hakim ve savcı sayılarımızı artırmak konusunda attığımız adımları Avrupa standartlarının üzerine taşıma konusunda kararlıyız. Bundan sonra da atacağımız adımlar olduğunu buradan ifade etmek isterim. Mahkemelerimizin sayısını da ciddi oranda artıran adımları attık. 2002'de 3 bin 500 civarında olan Türkiye'deki mahkeme sayıları şu anda 8 binlere dayanmış durumdadır." bilgisini paylaştı.
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nin (UYAP) birçok kurumla entegrasyonunun sağlandığını anlatan Bozdağ, yardımcı personel sayısının da büyük oranda artırıldığını ve teknik kapasitenin geliştirildiğini söyledi.
Bakan Bozdağ, 2002'de 56 bin olan personel sayısının bugün 160 binin üzerine çıktığını aktardı.
"Yeteri kadar zabıt katibimiz, yardımcı personelimiz bulunmakta"
Yargıda geçmiş dönemde yaşanan sorunları aktaran Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zabıt katibi yeterince olmadığı için savcılarımız, hakimlerimiz adli işlemlerini yaparken nöbetleşe zabıt katibi kullanır, avukatlar da zabıt katibi boşalsın da bizim mahkemedeki duruşmaya katılsın diye öbür mahkemenin bitmesini beklerdi. Yeteri kadar bu ülkenin adliyelerinde zabıt katibi maalesef yoktu ama şu anda yeteri kadar her mahkemede zabıt katibimiz olduğu gibi diğer yardımcı personelimiz de bulunmakta. Bütün bunlar da yargılama süreçlerini hızlandıran, adaletin gecikmesini önleyen adımlardan bir başkası olmuştur."
Yargıda yapay zeka kullanılacak
"Yapay zekayı da bu alanda kullanma konusunda kararlı adımlar atıyoruz"
Yargıda yapay zekanın kullanılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını açıklayan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Şimdi yapay zekayı da bu alanda kullanma konusunda kararlı adımlar atıyoruz, bu konuda bakanlık olarak ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü buradan bir kez daha Türkiye kamuoyuna bildirmek isteriz. Önümüzdeki zaman dilimi içinde yapay zekanın yargıda hakim ve savcılarımıza yardımcı olmak üzere kullanılması hususunda, 'Ne gibi adımlar atarız? Bu teknolojiyi nasıl kullanırız ve bunu Anayasa ve yasalarımıza uygun bir biçimde hakim ve savcılarımızın hizmetine nasıl sunarız' bununla ilgili de ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü buradan ifade etmek isterim. Dünyadan geri kalan değil, dünyada öncü olan ve onlardan en önce teknolojiyi yargının hizmetine sunan, milletimizin beklentilerine cevap veren bir hale getirme konusunda kararlı olduğumuzun altını bir kez daha buradan çizmekte fayda görüyorum."
Bakan Bozdağ, tarihi bir adım atarak istinaf mahkemelerinin 2016'dan itibaren hizmete alındığını hatırlattı.
"Çok büyük bir haksızlığın altına imza atmaktır"
Bazı çevrelerin, "Davalar istinaf yüzünden uzuyor, uzatılıyor" şeklinde yersiz ve haksız bir eleştiri yaptığına işaret eden Bozdağ, istinafın yargılamayı uzatan değil, yargılamayı kısaltan çok önemli bir fonksiyonu hayata geçirdiğini, rakamların da istinafın yargılamayı hızlandırdığını ortaya koyduğunu vurguladı.
Bakan Bozdağ, "Rakamları bilmeden, sonuçları görmeden sadece 'Temyiz mahkemesiyle ilk derece mahkemesi arasında istinafı koydular. İşte bir yeni bir şey koyunca bu iş uzadı' demek amiyane tabirle istinafın yargımıza, adalet hizmetlerine sunduğu katkıyı görmemek, çok büyük bir haksızlığın altına imza atmaktır." dedi.
Konuşmasının ardından Bozdağ, Ceza Kurgusal Duruşma, Hukuk Yargılamasında Gerekçeli Karar Yazım, İdari Yargıda Gerekçeli Karar Yazım ve İnsan Hakları Hukuku başlıklarında yapılan yarışmalarda derece alan hakim ve savcı adaylarına ödüllerini verdi. AA