Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani olayları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde Bağlar'da kurban eti dağıtan Yasin Börü (16), Hüseyin Dakak (19), Riyat Güneş (18) ve Hasan Gökguz'un (26) öldürülmesiyle ilgili 41 sanıktan 16'sı ağırlaştırılmış hapis cezalarına çarptırıldı.
Al Jazeera'den Abdülkadir Konuksever, Yasin ve arkadaşlarının aileleri ile konuştu.
Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü, şu ifadeleri kullandı:
"Bu dava bitti ancak, bizim davamız bitmedi. Yaşadığım sürece bu davayı takip edip, hem bu dünya da hem de öteki dünyada iki elim Selahattin Demirtaş'ın yakasında olacaktır. Oğlumun ve arkadaşlarının katili olanlar hak ettiği cezayı alırken, acım bir nebze olsun hafifledi. Ancak, adalet yerine geldi mi? Hayır. Çünkü, bu olayların arkasında olanların da adalet önüne çıkarılıp, hak ettiği cezayı almasını istiyorum. İnsanları sokağa döken, Selahattin Demirtaş ve Zübeyde Zümrüt, bu olaylarda baş aktördür. Onlarında en ağır şekilde cezalandırılması yüreğimin acısını dindirecektir. Olaylar sırasında ihmali olan emniyet görevlilerinin de tespit edilerek, yargı önüne çıkarılmasını bekliyorum"
Yasin Börü ile birlikte öldürülen Hüseyin Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un anneleri de, kararın kendilerini tatmin ettiğini belirterek, Demirtaş'ın bu davada ceza almasını istediler.
Hüseyin Dakak'ın annesi Zarife Dakak, annelerle aynı acıyı yaşadıklarını ve acılarının ortak olduğunu belirterek, alınan kararın tüm suçluları kapsamadığını söyledi. Dakak, Selahattin Demirtaş'ın da olaylara dâhil edilmesini bekledikleri belirtip şunları "Ateşi fitilini yakan Selahattin Demirtaş, Zübeyde Zümrüt, Figen Yüksekdağ'dır. Bunlar 6-8 Ekim olaylarına dâhil edilmedi. Asıl bunların yargılanmasını istiyorum” dedi.
Hasan Gökguz'un annesi Mehtap Gökguz, oğlunun vahşice katledildiğini ifade ederek, "Ben beraat edenlerin de ceza almasıyla beraber Selahattin Demirtaş'ın da yargılanmasını ve cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Verilen kararın kendilerini kısmen tatmin ettiğini kaydeden Riyad Güneş'in annesi Kıymet Güneş, saldırıların 50-60 kişiyle sınırlandırılamayacağını ve olayların arka planındaki kişileri de işaret edip, adaletin önüne çıkarılmasını istediler.
