Yetkin: Binali Yıldırım zannedildiği gibi 'evet efendimci' değil...
Hürriyet Yazarı Murat Yetkin 'Binali Yıldırım zannedildiği gibi 'evet efendimci' değil...' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-05-20 10:25:51

Güncelleme Tarihi: 2016-05-20 10:25:51

TİMETURK I HABER MERKEZİ

Yetkin, Ak Parti Genel Başkan ve Başbakan Adayı Binali Yıldırım'ı bugünkü köşesine taşıdı. Yetkin Yıldırım'ın zannedildiği gibi "evet efendimci" olmadığını, hatta Erdoğan'ın karar alma süreçlerinde çok önemli bir rol oynayacağını yazdı.

İşte Yetkin'in yazısından ilgili bölüm:

BİNALİ YILDIRIM "EVET EFENDİMCİ" DEĞİL

"Türk medyasındaki yaygın kanaatin aksine, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresindeki "Evet efendimci" takımdan değil, tersine hala itirazını dile getirip fikrini söyleyen az sayıdaki kişi arasında."

KARAR ACILI DEĞİL AMA...

"Bu Yıldırım'ı bir “karar alıcı” yapmıyor, ama kararların mekanik uygulayıcısı da yapmıyor; Erdoğan'ın karar alma sürecine de, icrasına da katılan, bir nevi ideal “uygulayıcı danışman” yapıyor ve aynı zamanda yakın bir mesai arkadaşı."

"ERDOĞAN KARAR ALACAK, YILDIRIM İCRA EDECEK DEMEK DOĞRU OLMAZ"

"... Erdoğan karar alacak, Yıldırım icra edecek demek tam doğru bir ifade olmaz, çünkü Yıldırım'ın kararlarda katkısı olması söz konusu olacak yine. Ama kararların sahibi Erdoğan, icraatın sahibi Yıldırım olacak demek sanki daha doğru."

"TIPKI, RECEP AKDAĞ, AHMET DAVUTOĞLU,HULUSİ AKAR, EFKAN ALA GİBİ..."

"Yıldırım bir mühendis, gemi inşa mühendisi... Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Otobüsleri İşletmeleri Genel Müdürü olarak başlayan yakın mesaisi Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme bakanı olarak devam ediyor. Hızlı tren (henüz Ankara'dan İstanbul'a kesintisiz gidemesek de), Türk Hava Yolları'ndaki sıçrama, Marmaray, Üçüncü Boğaz Köprüsü, Gebze-Yalova köprüsü, duble yollar hep onun dönemindeki projeler.

Bu projeler, tıpkı Yeşil Kart gibi, AK Parti'ye oy getirmiş projeler. Ama nasıl Yeşil Kart Recep Akdağ'ın Suriye siyaseti Ahmet Davutoğlu'nun, PKK ile mücadele Hulusi Akar'ın ya da Efkan Ala'nın değil, hepsi Erdoğan'ın politikası ise, bu projeler de Yıldırım'ın değil, Erdoğan'ın. Yıldırım, o projelerin kendi önemli katkısıyla da olsa, Erdoğan'ın projesi olduğunu bilerek öne çıkmadı bugüne kadar."

YILDIRIM'IN ERDOĞAN İLE DAVUTOĞLU'NUNKİNDEN DAHA FARKLI BİR KADER ORTAKLIĞI VAR

"Yıldırım bu büyük projeler ve sorumluluk alanı nedeniyle başta inşaat ve telekomünikasyon olmak üzere Türkiye'nin milli ve uluslararası pek çok şirketiyle yakın irtibat içinde oldu ve Erdoğan ile köprü vazifesi gördü. Bu yüzden 17-25 Aralık 2013 dosyalarında “havuz” kurup oradan hükümet yanlısı medyaya kaynak aktarmakla da suçlandı; o suçlamalar kanıtlanamadı, dava da düştü. Ama Erdoğan o dosyalar nedeniyle eski müttefiki Fethullah Gülen'in devlet içinde “paralel yapı” kurarak altını oymaya çalıştığı suçlamasıyla hâlâ devam eden önemli bir “temizlik” operasyonu başlattı. Bu yüzden Erdoğan ve Yıldırım'ın mesela Davutoğlu'nunkinden farklı bir kader ortaklığı da var."

YILDIRIM AKBULUT ÖRNEĞİ

"Yıllar önce Turgut Özal cumhurbaşkanı olup yerine sistemi değiştirmek için güvendiği birini getirmek istediğinde Erzincanlı Yıldırım Akbulut'u bulmuştu. Siyasi çizgi ve müktesebatları çok farklı, benzetmek gibi de olmasın ama Erdoğan sistem değişikliği hedeflerken da kaleyi bir Erzincanlı 'ya, tesadüfen adı değil soyadı Yıldırım olan ulaştırma bakanına teslim etti."

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI FİİLEN İLAN EDİLDİ

Ömer Çelik'in yaptığı konuşmayı da değerlendiren Yetkin "Partili cumhurbaşkanı AK Parti tarafından fiilen ilan edilmiş gibidir" dedi.

SURİYE MESELESİNDEKİ HATALAR DAVUTOĞLU'NA MAL EDİLEBİLİR

Yıldırım'ın “terör belasını bitireceğim” sözünün güvenlik siyasetinde, dolayısıyla iç ve dış politikada önemli değişiklikler olmayacağının sinyalini verdiğini belirten Yetkin, kulislerde dolaşan bir konuyu da paylaştı. Buna göre Suriye siyasetindeki hataları Davutoğlu'na mal etme süreci yaşanabilir

EKONOMİDE DEĞİŞİKLİK OLABİLİR

Yetkin Ekonomi ile ilgli konuyu ise şu şkeilde değerlendirdi:

"Ama aynı şeyi ekonomi yönetimi için söylemek mümkün değil; orada değişiklik görülebilir. Ali Babacan döneminin temkinli ve küresel eğilimlere önem veren siyaseti yerine Erdoğan'ın Merkez Bankası'ndan düşün faiz beklentisi gibi daha iddialı taleplerine cevap verecek bir kadro, hem Bakanlar Kurulu'nda, hem üst bürokraside görülebilir."