Başbakan Binali Yıldırım, yeni sistemde Cumhurbaşkanının yetkilerine dair konuşurken, "Seçimle gelen hiç kimseye cumhurbaşkanı dokunamaz, seçimle gelenin patronu sizsiniz" dedi. Yıldırım, AK Parti İzmir İl Başkanlığının düzenlediği Sivil Toplum Buluşması'nda konuştu.
Yıldırım, yeni sistemde Cumhurbaşkanına tanınan yetkilere konuşmasında geniş bir bölüm ayırdı. Başbakan şunları söyledi:
"Gelen değişiklik diyor ki, bir konu münhasıran özellikle anayasada düzenlenmişse, kanunla düzenlenmişse bu konuda cumhurbaşkanının yapacağı hiçbir şey yok, madde bir. İki, cumhurbaşkanı temel hak ve hürriyetlerle ilgili bir kararname çıkarmaz. Madde üç, siyasi haklarla ilgili cumhurbaşkanı kararname çıkaramaz. Madde dört, cumhurbaşkanının kararnamesiyle, aynı konuda kanun birbiriyle çelişirse, geçerli olan kanundur diyor. Buna rağmen diyelim ki her şeyi göze aldı kararname çıkardı, hemen anayasa mahkemesine götürüp iptal ettirir. Bu kadar kontrol mekanizması var.
Cumhurbaşkanı ne yapabilir, bakanlarının sayısını belirler, bakanlıkların adını belirler, yardımcılarını seçer, müsteşarları, genel müdürleri seçer, büyükelçileri atar, valileri, kaymakamları atar, muhtarı atayamaz çünkü seçimle geliyor. Seçimle gelen hiç kimseye cumhurbaşkanı dokunamaz, seçimle gelenin patronu sizsiniz. Seçimle gelenlere de değip dolaşanların da nefeslerini kesiyoruz. Darbecilerin, cuntacıların, vesayetçilerin. Aradan sisteme dahil olmaya çalışanların önünü kesiyoruz. Gürültü bunun için, başka bir şey yok. Bütün gürültü bu, milletin iradesini almadan, milletin iznini almadan yetki kullanmak."
Mevcut sistemde iktidarı vatandaşın belirlemediğini söyleyen Yıldırım, yeni sistemde vatandaşın cumhurbaşkanından hesap sorabileceğini anlattı:
"Vatandaş yüzde 51 oy vermiş, göndermiş, bu gönderdiği insan vatandaşa rağmen hata yapabilir mi? Diyelim ki gözünü kararttı, yaptı. İnsan, olur ya anlayamadık, aldandık, inandık, gitti bildiğini yaptı. Onun da çaresi var, hemen denetim ve soruşturma sistemi devreye giriyor. Sistemde bunların hepsi var."
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Verdiğiniz kararın başımız gözümüz üstünde yeri var, ister olumlu ister olumsuz. Bizden şunu beklemeyin; ‘Efendim hayır çıkarsa İzmir'den düşmanı denize döktüğümüz gibi sevineceğiz'. Bu laflar bize yakışmaz. Bunu biz söylemeyiz, söyleyeni de şiddetle kınıyoruz. Bunu söyleyenler daha da ileri gittiler. ‘Evet çıkarsa nasıl Yunan'ı denize döktük, sizi de dökeceğiz'. Biz evet çıkarsa onları da çağıracağız, yanaklarından öpeceğiz. Bizim işimiz sevgi, nefret değil, bize nefret yakışmaz. İnancımıza, bu millete nefret duyguları yakışmaz."
Kampanya döneminde bazılarının İzmir'in adını da iyi kullanmadığına işaret eden Binali Yıldırım, CHP'li bir İzmir milletvekilinin küfürlerden rahatsız olduklarını, hoşgörü, demokrasi şehri İzmir'e uygun bulmadıklarını belirtti.