Çandır Mahallesinde, 77 yaşındaki Mehmet Varol'un 1 dönümlük arazi üzerine kendi imkanları ile kurduğu Kültür Evi, Yörük hayatına ışık tutuyor.
Bölgeye gelen tatilciler, Varol'un çeyrek asırda, Yörüklerin günlük hayatında kullandığı eşyalardan oluşturduğu yaklaşık bin parçalık koleksiyonunu ücretsiz görme imkanı buluyor.
24 yıl boyunca koleksiyonuna parçalar topladığını ve Oğuzlara ait olduğu düşünülen "Kaz Ayağı" damgası hakkında araştırmalar yaptığını belirten Mehmet Varol, "Altı yıl evimin bahçesindeki küçük bir çadırda sergiledim. Daha sonra oranın dar gelmesinden ve kişisel sebeplerden dolayı, bu araziyi kendi imkanlarım ile satın aldım. Bu mini müzeyi, kültür evini açtım" diye konuştu.
Kültür Evinden, hiçbir ticari beklentisi olmadığının altını çizen Varol, "Kendi aylığımdan arttırarak, malzemeleri satın aldım. Aileme de teşekkür ediyorum. Zor şartlar içerisinde koleksiyonumu yaptım. İnsanlarımızın, Denizli dolaylarında dokunan kilimlerin üzerindeki oğuzlara ait damgayı görmelerini, tarihi tanımalarını, ne şartlarda Osmanlı İmparatorluğunu ardından Cumhuriyeti kurduğumuzu bilmelerini istiyorum" dedi.
"TEKNOLOJİ ÇOCUKLARINA ÇADIR HAYATINI ANLATIYORUM"
Kültür Evine yaz sezonunda binin üzerinde ziyaretçi geldiğini söyleyen Varol şunları söyledi; "teknoloji çocuklarına kıl çadır hayatını, atalarının ahşap kaplarda yemek yediğini anlatıyorum."
Koleksiyonunda kilimlerin yanı sıra demir, bakır kaplar, ahşaptan yapılmış teraziler, hamur tekneleri, halıcılık ve kilimcilikte kullanılan kirmenler, kahve dibeği, çıkrık gibi parçalar olduğunu anlatan Varol, bu eşyaların Yörük hayatının ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Eşyaların korunamadığı takdirde yok olmaya yüz tutacağını vurgulayan Varol, koleksiyonunu koruyabilmek için yetkililerden yarım istediğini de sözlerine ekledi.
"EŞYALARA BAKINCA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERİN BURASI OLDUĞUNU ANLIYORSUNUZ"
Tatil için Balıkesir'den bölgeye gelen ve Kültür Evini ziyaret eden Almanca öğretmeni Halil Uysal ise, "sahilleri gezdik, denizde yüzdük. Aradığımızı Mehmet amcanın kültür evinde bulduk. Eşyalara baktığınızda bilinmesi, görülmesi ve öğrenilmesi gereken yerin burası olduğunu anlıyorsunuz. İçinde çocukluğumda kullandığım ve daha eski bilmediğim eşyalar var" şeklinde konuştu.