Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, İstanbul Boğazı, İğneada ve son olarak Kefken açıklarında tespit edilen serbest mayınlar ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. Aydal, mayınların iddia edildiği gibi bu kadar kısa sürede Ukrayna kıyılarından sürüklenerek gelmesinin mümkün olmadığını, bilinmez güçler tarafından yerleştirilmiş olabilme ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti.
‘İSTANBUL BOĞAZINA ULAŞTIĞI SÖYLEMİ DOĞRU DEĞİLDİR'
Aydal, Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye'nin gelecekteki problemleri arasında olacağının kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“İstanbul Boğazı içinde Sarıyer açıklarına ve Bulgaristan-Türkiye sınırında, Türk Deniz Kuvvetleri tarafından İğneada açıklarında etkisiz hale getirilen mayın problemidir. Medyanın genel kanaati, bu mayın veya mayınların Ukrayna'dan, özellikle Odessa, Yuzhne ve Çornomorsk limanlarında, şehri savunmak için denize yerleştirilen ve zincirlerinden koparak İstanbul boğazına gelen mayınlar olduğu yönündedir. Ancak, Karadeniz'de yıllarca önce yapılan ve dünyaca bilinen akıntı yönleri haritası dikkate alındığında, bu mayınların Odessa veya adı geçen diğer limanlardan, kuzeyden güneye doğru hareket ederek İstanbul Boğazına ulaştığı söylemi doğru değildir. Bu mayınların, Odessa- İğneada- İstanbul Boğazı arasındaki mesafenin akıntı yönünde 680 km olduğu düşünülürse ve bölgedeki en fazla akıntı hızının 40 santim/saniye olduğu bilindiğinden İstanbul'a ulaşması, günde 34,5 km hızla, en az 20 gün almalıdır. Mayınların ağırlığı ve akıntı hızının yer yer 5 santimetre olduğu bilindiğinden bu sürenin çok daha fazla olması gerektiği de rahatlıkla söylenebilir.”
‘BOĞAZDA DAHA ÇOK MAYIN GÖREBİLİRİZ'
Serseri mayınların boğaza kadar inebilmiş olmalarının da şaşırtıcı olduğunu kaydeden Aydal, gerekli incelemeler yapılmaz ise daha çok mayın görülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Aydal, “Gerçeği ifade etmek gerekirse Türk Mayın bulma ve tarama gemilerinin birçoğunun 1958-1960 yıllarında Almanya'dan satın alındığı ve şu anda servis dışı olduğu bilinmektedir. 1970-1972 yıllarında Fransa'da servise giren ve 1999 yılında Türkiye tarafından satın alınıp modernleştirilmeye çalışılan 10 civarındaki mayın arama ve tarama gemilerimizin artık eskimeye başladığı bilinmektedir. Boğaza kadar inen mayınlar, bu gemilerimiz tarafından belirlenememiş ise elektronik sistemleri yeterli olmamaya başlamış demektir. Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri bu problemi mutlaka çözmelidir. MİT ve Deniz Kuvvetlerimiz Karadeniz'deki Navtex'leri geriye doğru incelemeli, gerekirse problemi çözmek için yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerinden faydalanmalıdır. Aksi halde Boğaz'da daha çok mayın görme ihtimalimiz olacaktır” dedi. (DHA)