Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Fokus haber ajansına verdiği röportajda, Rusya'nın Ukrayna'ya işgal edilen Kırım tarafından saldırması durumunda büyük savaşın başlayacağını belirtti. Bu sabah yayımlanan röportajda Zelenskıy, “Hepimiz savaşacağız; hem erkekler hem kadınlar seferber edilecek” ifadelerini kullandı.
“Hepimiz savaşacağız”
Kırım Haber Ajansı'nın paylaştığı habere göre Rusya'nın, işgal altındaki Kırım tarafından Ukrayna'ya saldırabilme ihtimalini değerlendiren Cumhurbaşkanı, “Bu çok korkunç bir durum; bunu hayal etmek bile istemiyorum. Ben buna karşıyım. Umarım bu imkansızdır. Yoksa çok büyük savaş olur. Bir hiçbir yere gitmeyeceğiz, hepimiz savaşacağız; hem erkekler hem kadınlar seferber olacak. Bu Ukrayna nüfusu için çok kötü olur. Rusya'nın bunu çok iyi anladığını düşünüyorum.” diye konuştu.
İşgalci Rus askerleri Kırım'a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Altı yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım'ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı.
Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.
Rus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014'ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna'ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.
“Sözde referandum”
Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya'ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım'da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım'ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.
Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol'ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı.
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesi ve Ukrayna'ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu'na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım'ın işgalinden sonra Ukrayna'nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.
"Minsk Anlaşması'ndan çekilmeyi isterdim"
Öte yandan Sputnik'in aynı kaynaktan paylaştığı habere göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Avrupa'nın Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Minsk Anlaşması'ndan çekilmelerinin kolay olmayacağını söyledi.
Zelenskiy, “Brifinglerden birinde söylediğim gibi, Minsk Anlaşmaları'ndan çekilmemiz öyle kolay olmayacak. Çünkü böyle bir durumda Avrupalılar, Rusya ve Donetsk ile Lugansk bölgelerinin belirli bölgelerine karşı uyguladıkları yaptırımları kaldırabilirler. Ancak, şahsen bu anlaşmalardan çekilmeyi isterdim” dedi.
Zelenskiy ayrıca, Ukrayna ve Avrupalı ortaklar dışında kimsenin Donbass'taki savaşı bitirme yanlısı olmadığını ileri sürdü.
Doğu Ukrayna'daki durumu çözmeye yönelik Minsk anlaşmaları, ateşkes, temas hattından ağır silahların çekilmesi, ademi merkeziyetçilik ve Donbass'ın özel statüsüne ilişkin yasanın kabul edilmesini kapsayan anayasa reformunu öngörüyor. Ancak, Ukraynalı politikacıların bunun sadece tavsiye niteliğinde olduğu ve zorunlu olmadığını ileri sürerek uygulamasını sürekli erteledikleri plan henüz yerine getirilmedi.
Rusya'nın tutumu, Minsk anlaşmalarının alternatifi olmadığı yönünde. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kiev, Donetsk ve Lugansk temsilcileri tarafından imzalanan bu belgenin BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararıyla onaylandığını ve uluslararası hukukun gücünü kazandığını, dolayısıyla tek taraflı olarak revize edilmesinin mümkün olmayacağı görüşünde.