Belgesel çekmek için gittiği Suriye'de kameraman arkadaşı Hamit Coşkun'la birlikte kaçırılan AdemÖzköse'ninEsed'in yeraltı zindanlarını anlattığı yeni kitabı çıktı. Hücrede geçen esaret hayatıyla ilgili çarpıcı bilgilerin bulunduğu kitapta ayrıca Suriye'nin adım adım nasıl isyana gittiği de anlatılıyor.
Bambaşka bir dünya
İnanç ve umudun en zor anlarda ne büyük bir güç olduğuna dikkat çeken Özköse şu ifadeleri kullanmış: “Kaçırıldıktan sonra yeraltı cezaevinde yaşadıklarımız bizi yepyeni bir dünya ile tanıştırdı. Bu öyle bir dünyaydı ki çoğu zaman insanlığımızdan utandık. Akla gelmeyecek işkence ve zulümlere şahit olduğumuz yeraltı cezaevinde kalırken dışarıdaki hayatın her geçen gün bizden daha da uzaklaştığını, bir rüyaya dönüştüğünü hissediyorduk. Çünkü Esed rejiminin yeraltında kurduğu bu dünya adeta bambaşka bir gezegen, bambaşka bir âlem gibiydi. Baştan aşağı kötülük ve zorbalığın hâkim olduğu yeraltı cezaevinde hayatta kalabilmenin tek yolu ise inanca ve umuda sarılmaktı. Biz de öyle yaptık ve inanç ile umudun insan için ne büyük bir imkân olduğunu bir kez daha keşfettik.”
Tarihe not düşmek için
Kitabın yazım süreciyle ilgili de bilgiler veren yazar önsöz de şu ifadelere de yer vermiş: “Suriye'deki yeraltı cezaevlerinde neler olup bittiğini mutlaka anlatmam, tarihe bir not olarak düşmem gerekiyordu. Kitabı kaleme almak için esaret günlerimizden yedi yıl sonra tekrar bilgisayarın başına oturdum. İlk başlarda biraz zor olsa da zamanla tekrar o dünyanın içine girdim. Özellikle hücrede geçirdiğim günleri yazarken sırtımdan tonlarca ağırlık geçmiş gibi hissediyordum. Bu süreçte bazen kendimi, içimi kemiren büyük bir yalnızlığın tam ortasında buldum. Bazen de zihnimi saran kum fırtınalarıyla baş etmek zorunda kaldım. Fakat sonunda büyük bir rahatlama duygusunun eşliğinde kitabı tamamladım. Bu sayede insanın yazarak içindeki yaraları nasıl tedavi edebileceğini de öğrenmiş oldum.”