'Aksak Timur' efsaneleri
Timur, Timurlenk veya Aksak Timur sıfatıyla tanımlanır. Semerkant bölgesinde Çağataylar ve Moğollar arasındaki mücadelelere katıldığı için sağ kol ve bacağından sakat kalmıştır

Oluşturma Tarihi: 2021-11-06 23:38:44

Güncelleme Tarihi: 2021-11-06 23:38:44

İncelenen efsanelerden müspet ve menfi özellikler taşıyan iki farklı Timur tipinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Özbek Türkleri arasında anlatılan efsanelerde o, doğumundan itibaren olağanüstülük halesine büründürülmüştür.

Prof. Dr. Gülhan Atnur'un " Türkiye, Başkurt, Tatar ve Özbek Türkleri arasında Timur Tipi Etrafında Teşekkül eden Efsaneler" isimli çalışmasında Timur, yalnız Özbeklere değil Orta Asya Türklüğüne devlet, millet olma, başarıya ulaşma duygusunu yaşatan; ideal ve ümit aşılayan bir halk kahramanı/hükümdardır. Soylu, cesur, gözü pek, dindar bir devlet adamıdır ve bu özellikleri sebebiyle Tanrı ve Hızır en büyük yardımcısıdır.
Timur, Timurlenk veya Aksak Timur sıfatıyla tanımlanır. Semerkant bölgesinde Çağataylar ve Moğollar arasındaki mücadelelere katıldığı için sağ kol ve bacağından sakat kalmıştır

Olağanüstü hikayeler yazıldı

Timur'la ilgili olaylar ve gerçekler elbette tarih alanındaki bilim insanlarının çalışma konusudur. Fakat Timur zamanla soyu, hayatı ve savaşlarıyla ilgili hikâyelerle önce sözlü, daha sonra da yazılı kültürün önemli bir kaynağı haline gelmeye başlar. Türk dünyasında, özellikle de Çağatay sahasında, Timurname, Cenkname adıyla bilinen, sözlü kültürden yazılı kültüre aktarılan el yazması eserler Timur'a ait olağanüstü hikâyelerle doludur. Ayrıca günümüzde Özbekistan'da Timur'la ilgili efsaneleri içeren müstakil kitaplar da yayımlanmıştır.
Timur hakkında sefer düzenlediği bölgelerde de çok sayıda anlatı teşekkül etmiştir.

Nasreddin Hoca'ya da kaynaklık teşkil etmiş...

Mesela Anadolu'da bu anlatılar oldukça yaygındır. Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Osmanlılarla savaşması; onları yenerek İzmir'e kadar gitmesi, Timur'un Anadolu'daki Türklerin sözlü kültürde yer almasına yol açmıştır. 16. yüzyılda Baykan adlı şairin Dasitan-ı Sükût-ı Kars adlı destanı ile Türkiye'nin hemen her yerinde anlatılan Timur efsaneleri bunlardandır. Ayrıca bu konuda en önemli kaynak Evliya Çelebi Seyahatnâmesi'dir. Evliya Çelebi eserinde onu “Timur-ı bî-nûr” olarak tanımlamakta ve Anadolu'da yaşanan tarihî olaylarla beraber Timur efsanelerine ve Timur-Nasreddin Hoca fıkralarına da yer vermektedir.

Menfi mi müspet bilgilendirme mi?

Timur'un büyük bir coğrafyayı fethetmesi döneminin cihangirlik iddiasına/sevdasına dayanır. Oysa Anadolu ve İdil-Ural coğrafyasında Türkler, millettaş ve dindaş oldukları Timur'a karşı aynı duyguyu beslemezler. Zira etnik ve dinî birliktelik olsa da coğrafya ve ideoloji farklılığı yeni bir toplumsal yapı ve kültür meydana getirmiştir. Efsanelerde Timur tipi bağlamında ortaya çıkan menfi algıyı bu açıdan değerlendirmek gerekmektedir.

Nasıl karakterize ediliyor?

Bahsi geçen bölgeler buralardaki Türklerin vatanıdır. Bu sebeple Timur'un cihangirlik iddiası ile bu coğrafyadaki Türklerin vatanı koruma içgüdüsü efsanelerde ciddi bir çatışmaya yol açar. Anadolu ve İdil-Ural sahasındaki Türkler var olan devleti, milleti ve başarıyı muhafaza etmeye yönelik düşündüklerinden, bazı efsanelerde
Timur ilahî kudretle yaratılmış bir kişi kabul edilmesine rağmen, gerçek karakter özelliklerini yansıtsın yansıtmasın; kurnaz, kindar, açık sözlü, yağmacı ve zalimdir.

Anlatıya göre şekilleniyor

Genellikle Timur efsanelerinin belli yerlerle ilgili olması savaş şartlarını yaşayanların sıradan coğrafyayı vatan haline getirmesinden kaynaklanır. Güçlü, cesur ve başarılı olan Timur değil, haklı olduğu halde yenilen,
yağmalanan, öldürülendir. Efsanelerde onların başarısı ortaya konulmaya, vatan mücadelesi ön
plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak Timur efsanelerinin sosyal ve psikolojik bağlamının bölgelere göre değiştiği; anlatı-anlatıcı-bağlam ve coğrafya ilişkisinin efsanelerdeki kutsallık, gerçeklik ve olağanüstülük
kavramlarını izafi hale getirdiği tespit edilmiştir.