Bayburt'ta yaşayan Şinasi Turgut, dedelerinden yadigar asırlık su değirmenini çalıştırarak mesleği yaşatmaya çalışıyor.

Bayburt-Erzurum karayolunun Kıratlı köyü mevkisinde, Kop Dağları'ndan çıkan suyla çalıştırılan Kazaroğlu değirmeni, beş kuşaktır çevre köyler ile kent merkezinden gelenlere hizmet veriyor.

"DEĞİRMENLER YOK OLUYOR"

Şinasi Turgut (50), önceki yıllarda Bayburt'un bütün köylerinde su değirmenleri bulunduğunu ancak zamanla hepsinin çeşitli nedenlerle faaliyetlerini durdurduğunu ve yıkılarak yok olduğunu söyledi.

Tarım ve hayvancılığın yoğun yapıldığı Bayburt'ta değirmen kültürünün de geçmişte önemli yer tuttuğunu dile getiren Turgut, "Değirmenlerin faaliyetleri ilkbahar mevsiminde başlayıp yaklaşık aralığa kadar devam ediyordu. Şimdi öyle bir şey yok. Kısa bir süre arpa kırması, yarma yaptırıyorlar. Yine İstanbul'a giden bazı kişiler kepekli un istiyor. Biz de bu istekleri karşılıyoruz." dedi.

DEDE YADİGARI

Turgut, dede yadigarı su değirmenini ticari kazanç için çalıştırmadığını ifade ederek, değirmenin ayakta kalması için mesleği sürdürdüğünü belirtti.

Değirmencilik geleneğinde emeğin karşılığının para yerine ürün olarak alındığını, kendisinin de bunu geleneği devam ettirdiğini anlatan Turgut, şöyle devam etti:

"Ben burayı halka hizmet için açıyorum. Buradan yıllık yüz teneke ürün alsam geçimimi sağlamaz. Ben bu işin yerine bir tarla eksem oradan alacağım ürün bundan çok daha fazla olacaktır. Benim amacım kültürümüzün ayakta kalması ve insanlara hizmet vermek. İnsanların bu kültürü unutmaması."

Turgut, değirmenin eskiden Erzurum, Trabzon ve Gümüşhaneliler tarafından da bilindiğini kaydederek, "Günümüzde maalesef yan köylerdeki komşularımız dahi bilmiyor. İnsanlar kendi aralarında 'Kıratlı köyünde Kazaroğlu değirmeni varmış, nerede acaba?' diye konuşuyor. Yavaş yavaş bu kültür kayboluyor." diye konuştu.

"ÇOCUKLARIMA BİLGİLERİMİ AKTARIYORUM"

Asırlık geleneği dedelerinden bir görev olarak aldığını ve beşinci kuşak olarak sürdürdüğünü belirten Turgut, değirmenin gelecek yıllarda da çalışmasını istediğini söyledi.

Turgut, 4 çocuğu olduğunu dile getirerek, "İkisi küçük. Diğerleri ise 17 ve 15 yaşında. Bu çocuklarıma tatil dönemlerinde elimden geldiğince bilgilerimi aktarıyorum. İnşallah onlar da bu geleneği devam ettirecek. Okusunlar, okumalarına engel değiliz ama tarihi de öldürmesinler." dedi.