Dolar

34,3144

Euro

37,4953

Altın

3.027,11

Bist

8.618,57

Baş Öğretmen ve 'Harf Devrimi' süreci

Tüm yurtta Öğretmenler Günü kutlanıyor...Peki yeni alfabe sürecine nasıl ve hangi aşamalardan geçilerek gelindi. Bir göz atmak faydalı olacaktır...İşte Türk alfabesinin kabul edilişinin kısa analizi:

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-11-24 09:27:25

Baş Öğretmen ve 'Harf Devrimi' süreci

Ülkemizde 24 Kasım "Öğretmenler Günü"  önemli etkinliklerle kutlanmaya devam ederken, baş öğretmen Mustafa Kemal'in öğretmenlere verdiği büyük önem de yadsınamaz. Bu bağlamda Türk eğitiminin köklü değişimine yol açan ve eğitim-öğretim sürecinin yeniden şekillenmesinde ön ayak olan alfabe değişikliği de ihmal edilemez...

Peki yeni alfabe sürecine nasıl ve hangi aşamalardan geçilerek gelindi Bir göz atmak faydalı olacaktır...İşte Türk alfabesinin kabul edilişinin kısa analizi: 

Harf Devrimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 5'inci yıl dönümünün ardından 1 Kasım 1928 tarihinde Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkındaki teklif edilen kanunun kabul edilmesi ve yeni Türk Alfabesi'nin geliştirilip benimsenmesi süreci.

Harf Devrimi'ni başlatan yasanın kabulü ile Osmanlı Alfabesi adı verilen ve Arap harfleri kullanılarak oluşturulan alfabenin kullanımı sona erdi ve yerine Latin Alfabesi temel alınan Türk Alfabesi kullanılmaya başlandı.
Latin Alfabesi'nin Türkçe'de yer alan ş,ı,i,ğ,ç gibi harfleri tam olarak karşılayamaması sebebiyle Türk Alfabesi'nde bu harflere yer verilmiştir.

Neden güçlü bir alfabe?

Osmanlı Alfabesi'nin güncellenmesini talep edenler, bu alfabenin Türkçe'deki ünlü sesleri ifade etmede yetersiz kaldığını söylüyordu. Bu sebeple kaynaklanan yazım sorunlarıyla basılan kitapların artmasıyla beraber daha çok karşılaşıldı. 1870'li yıllarda başlayan Türkçe Sözlük çalışmaları da bu konuları daha çok tartışılır hale getirdi.

Mustafa Kemal Atatürk alfabe değişikliği ile Suriye'de bulunduğu 1905-1907 yılları arası kafa yormaya başladı. tatürk'ün 1922'de Halide Edib Adıvar ile alfabe değişikliği konusunda konuşmuş ve bu konuda ciddi önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Hüseyin Cahit, Mustafa Kemal Atatürk'e Eylül 1922'de ''Neden Latin harflerini kabul etmiyoruz?'' diye bir soru yöneltmiş, Atatürk de ''Henüz zamanı değil'' diye yanıtlamıştır.

1923 yılında İzmir İktisat Kongresi'nde yine latin harflerine geçme teklifi gündeme getirilmiş fakat kongre başkanı Kazım Karabekir böyle bir değişikliğin İslamiyet'in bütünlüğüne zarar vereceğini gerekçe göstererek bu öneriyi kabul etmemiştir.

28 Mayıs 1928 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi aynı yılın 1 Haziran tarihi itibari ile resmi daire ve kuruluşlarda uluslararası rakamların (1,2,3 gibi) kullanılmasını belirten bir yasayı yürürlüğe sokmuştur. Bu yasa ile beraber Harf Devrimi için de bir komisyon kurulması kararlaştırılmıştı.

Geçiş süreci öngörüsü

Bu komisyon böylesine ciddi bir değişimin 5 ila 15 yıllık bir süreçte hayata geçebileceği ihtimali üzerinde dursa da Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Bu ya üç ayda olur ya da hiç olmaz'' dediği söylenir.

Komisyon tamamladığı yeni alfabe çalışmaları 9 Ağustos 1928 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Gülhane'de düzenlenen galaya katılanlara taktim edildi.

Mustafa Kemal Atatürk yeni alfabeyi Ağustos ve Eylül 1928'de birçok ilde halka tanıttı. Bu esnada bazı yeni eklentiler de alfabeye eklendi. 1 Kasım 1928 tarihinde yeni Türk Alfabesi kabul edildi ve Harf Devrimi gerçekleşmiş oldu.

Haber Ara