Dünyanın her ülkesi, kültürel ve coğrafi anlamda birbirinden farklı. Toplumların gelenekleri, alışkanlıkları ve yaşam biçimleri de binlerce yıllık geçmişleriyle birlikte şekilleniyor. Burası belki de dünyanın en ilgi çekici ve en çok turiste ev sahipliği yapan ülkelerinden biri. İşte dünyanın en ilgi çekici ülkelerinden Japonya hakkında bilmediğiniz gerçekler…
Japonya dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir. Buradaki en yaygın suçlar, marketin dışına bırakılan bisiklet ve şemsiyelerin çalınmasıdır.
Metroda ya da trende ellerinde telefonlarla rahat bir şekilde uyuyan insanları görmeniz mümkün. Kimse telefon çaldırma endişesi duymuyor.
Burada sırt çantalarını açık unutup gezen insanları görürseniz de hiç şaşırmayın. Bu onlar için oldukça normal bir durum.
Japonya ile ilgili tuhaf gerçeklerden biri de çoğu insanın bisikletlerini ve evlerini kilitlemiyor olması. Japonya nüfusu zaman içinde büyük bir düşüşe geçti. Artık kimse evlenip çocuk yapmak istemiyor.
Bu da nüfuslarının oldukça düşmesi anlamına geliyor. Çocuklardan çok yaşlılar var bu ülkede. İnsanlar, evlenmeye ve çocuk yapmaya zamanlarının olmadığını savunuyor.
Ülkede çocuk bezinden daha fazla yetişkin bezi satıldığını biliyor muydunuz? Japonya'nın Okinawa adası aynı zamanda dünyanın en yaşlı insanlarının yaşadığı yer olarak biliniyor.
Japonya'da seyahat ederken farkına varabileceğiniz şeylerden biri de her yerde bulunan otomatlar. Yaklaşık olarak 5 milyon tane makine bulunuyor.
Hemen hemen her sokakta bir otomat bulunuyor. Neredeyse 23 kişiye 1 otomat düşüyor. Bu ülkede aklınıza gelebilecek her şey otomatlarda satılıyor.
Bu makineler, modern japon kültürünün bir parçasını oluşturuyor. Buradaki bir çok restoran bu otomatları kullanmayı tercih ediyor.
Tam 6852 adaya sahip olan Japonya aynı zamanda bir deprem ülkesi. Her yıl 1500'den fazla deprem oluyor.
Bunların büyük bir kısmı küçük sarsıntılar şeklinde olurken bir kısmı da 8 ve üzeri şiddetindeki depremlerden oluşuyor.
Japon halkı, dünyanın diğer ülkelerinden çok daha fazla çalışıyor. Bu ülkede hızlıca uykuya dalan insanları çokça görebilirsiniz.
Öyle ki ofislerde kısa bir uyku için ayrılmış bölümler bile var. Ya da yalnızca çalışma masanızda da bir süre şekerleme yapabilirsiniz.
Bu durum, ülkede yaşayan insanlar için oldukça normal, şirketler de aynı şekilde bu durumu normal karşılıyor. Japonya'da trende, kaldırımda, metroda şehrin her yerinde uyuyan insanları görmeniz mümkün.
Bu ülkede birine verebileceğiniz en iyi hediyelerden biri meyve. Şimdilerde kolayca bulunabilen meyveler, eski dönemde bu kadar yaygın değildi.
Bu sebeple de kolay bulunmayan ve pahalı olan bu meyveler insanlara hediye olarak alınabilecek en iyi şeylerdi. Bu eski alışkanlık hala devam ediyor. Ve insanlardan hediye olarak birbirlerine meyve almayı sürdürüyor. Buradaki en popüler meyve de kare şeklinde karpuzlar.
Japonya'ya geldiğinizde mutlaka noodle yemelisiniz. Ama nasıl yenildiğini de öğrenmeden gitmeyin. Öncelikle noodle geldiğinde, tabağınızı karıştırmanız bir saygısızlık değil aksine tüm güzel tatların bir araya gelmesi için çok önemli. Bu aynı zamanda aşçıyı takdir ettiğinizi de gösterir.
Sarılmak için para ödediğiniz kafeler bulunuyor bu ülkede. Japonlar fazla çalışmalarından dolayı, zaman bulup evlenemiyor ya da çok sıkı dostluklar edinemiyor. Hal böyle olunca birine sarılmak için para veriyorsunuz ve bir süreliğine de olsa kendinizi yalnız hissetmiyorsunuz.
Aslına bakarsanız bu tarz uygulamalar Japonya için tuhaf karşılanmıyor. Kendinize bir arkadaş ya da aile dahi kiralayabiliyorsunuz.
Bir eş, bir çocuk hatta torunlarınız bile olabiliyor. Onlarla parka gidebilir, market alışverişi yapabilir, yemek yiyebilirsiniz. Elbette tüm bunların karşılığında kiraladığınız saat kadar ücret ödemelisiniz.
Bir evin içine ayakkabıyla girmek kabul edilebilir bir şey değildir. Ev sahibi size bir terlik veriyor, bunun karşılığında da sizden ayakkabılarınızı dışarıda bırakmanızı rica ediyor. Bu alışkanlık, Japonların yerde yemek yeme kültürlerinden kaynaklanıyor. Yemek yedikleri yere, ayakkabı ile basmak istemiyorlar.
Tokyo'daki insanların yüzde 57'si toplu taşımayı kullanıyor. Bu da metrolarda büyük bir kalabalığa sebep oluyor.
İnanması zor ama demiryollarının çoğu yüzde 100'ün üzerinde kapasite ile çalışıyor. Bu durumla başa çıkmak için, şehrin en yoğun olduğu saatlerde trene binebilmek için sizi itmekle görevli olan çalışanlar bile mevcut. Bu görevlilerin işi, sizi trenin içine itip orada kendinize bir yer bulabilmenizi sağlamak.
Japonya'nın sumo güreşçileri meşhurdur. Ama ülkede bu güreşçiler dışında kilolu insan görmeniz çok zor.
Japonlar dengeli ve sağlıklı beslenmelerinin yanı sıra devlet tarafından da kontrol ediliyorlar. Hükümet, sağlıklı kalmanız için 40 yaşını dolduran her vatandaşın bel ölçülerini kontrol ediyor.
40 ile 74 arasındaki Japon vatandaşlarının bel ölçülerini düzenli olarak kontrol etmeleri gerekiyor.
Milliyet-Gonca Kocabaş