'Cehennem Adası'; Yüzlerce işçiye mezar oldu
1887'de Gunkanjima adasını keşfeden Mitsubishi, 1890'da adayı satın aldı ve burayı bir işçi ordusu için yaşanabilir hale getirmek için çalışmaya başladı.

Oluşturma Tarihi: 2022-12-07 20:33:55

Güncelleme Tarihi: 2023-06-26 19:13:56

Japonya'nın Hashima Adası'na olan ilgi, 2012'de James Bond filmi Skyfall'ın vizyona girmesiyle artmıştı.

Gunkanjima lakaplı Hashima Adası, yapımcıların adanın uğursuz geçmişinin cazibesine kapılmasının ardından 007 yapımı Skyfall filmi için ödünç bir yer olarak verildi.

Issız ada, Javier Bardem'in canlandırdığı kötü adam Raoul Silva için mükemmel bir gizli sığınak olarak bu ilgili ikiye katladı.

 

40 yıl boyunca çürümeye terk edildikten sonra, harap vaziyetteki ada, kötü adam Raoul Silva'nın gizli sığınağı için ideal bir zemin oluşturdu.

Yapımcıların notlarında, unutulmaz ama zengin tarihi olan Gunkanjima adasından "Makao kıyılarında terk edilmiş bir ada" olarak söz ediyor.

İddiaya göre Daniel Craig, İsveçli film yapımcısı Thomas Nordanstad ile görüştükten sonra adada çekim yapma fikrini ortaya attı.
Craig daha önce 2002'de savaş gemisi şeklindeki Gunkanjima adası hakkında kısa bir belgesel çekmişti.

 

Ejderha Dövmeli Kız'ın çekiminde Craig'in Nordanstad belgeseli deneyiminden ilham alındığı söyleniyor.

2013 Tayland yapımı korku filmi Hashima Project de Hashima Adası'nda çekildi ve on yıllarca terk edilmiş bir ada olmasına rağmen ürkütücü atmosferinin hala aynı kaldığını kanıtladı.

 

Temmuz 2015'te Güney Kore ve Japonya arasındaki görüşmelerden sonra ada UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak onaylandı.
Adanın karanlık tarihi, en yaratıcı senaristlere bile ilham verebilir.

KÖLE İŞÇİLERİN "CEHENNEM ADASI"

Japonya'nın güneyinde, Nagazaki'den dokuz mil uzakta uzanan terk edilmiş 16 dönümlük araziye, köle işçilerin ruhları musallat olmuş durumda.

 

Başlangıçta, denizaltı kömür madenciliğindeki başarısı sayesinde Japonya'nın hızlı sanayileşme planına dahil edildi.

1887'de Gunkanjima'yı keşfeden Mitsubishi, 1890'da adayı satın aldı ve burayı bir işçi ordusu için yaşanabilir hale getirmek için çalışmaya başladı.

Adadaki ilk yüksek bina 1916'da inşa edildi. Her yıl Gunkanjima'yı vuran tayfunlara dayanacak şekilde, madencilerin ikamet etmesi için dokuz katlı bir beton apartman dikildi.

 

Bu gelişmenin ardından, tenha adada bir okul, hastane ve belediye binası inşa edilince adada inşaat çılgınlığı tetiklendi.

 

Sosyal merkez, sinema, yüzme havuzu ve çatı bahçeleri gibi yüksek binalar yıllar içinde dikilmeye devam etti.

 

Ancak Hashima Adası'ndaki ilerlemenin bir bedeli oldu. Bu bedeli Koreli ve Çinli mahkumlar ödedi.

Mahkumlar ve göçmenler, 1930'dan II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasına kadar adaya götürüldü ve çalışmaya zorlandı.

 

Japonya, adanın kömüründen yararlanmak için büyük planlarını uygularken, işçiler akıl almaz korkunç şartlara katlandılar.

Gunkanjima'da 1.000'den fazla işçinin güvensiz çalışma koşulları, yetersiz beslenme ve bitkinlik nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor.
Hatta tutsaklar içinde sıkıştıkları adaya "Cehennem Adası" adını verdiler.

Hashima Adası, o zamandan beri önemli bir turistik cazibe merkezi olmasına rağmen, artık "sanayileşmenin kötülüklerinin" bir mirası olarak görülüyor.

İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler'e karşı kazanılan zaferin ardından, ada Japonların akınına uğradı.

1959'da zirvede olan Gunkanjima, kömür madenciliği tesisi gelişmeye devam ederken yaklaşık 5.300 kişiye ev sahipliği yapıyordu.

Ancak 1960'larda petrolün zirveye çıkmasıyla birlikte kömür endüstrisi hayal kırıklığı içinde durma noktasına geldi.

Mitsubishi 1974'te kapıları tamamen kapatmadan önce adadaki kömür madenleri kapanmaya başladı, sakinleri gemiyi terk etti.

TURİSTİK ADA

Daha önce Hashima Adası için bir gurur kaynağı olan bir zamanların görkemli yüksek binaları, parçalanmaya ve sonunda çökmeye bırakıldı.

Kırk yıllık ihmal kaçınılmaz olarak Gunkanjima'ya zarar verdi ve geride yalnızca geçmişin kalıntılarını ve molozları bıraktı.
Sahiplik iddiasında bulunan tek kişi tabiat oldu, adayı aşırı büyümüş yabani otlar ve yeşilliklerle kapladı.

Mitsubishi daha sonra gönüllü olarak Hashima Adası'nı 2005 yılında Nagasaki şehrine bağlanan Takashima Kasabasına devretti.

Çürüyen adaya birkaç güvenlik düzenlemesi yapıldıktan sonra, 2009 yılında turistik bir cazibe merkezi olarak halka açıldı.

Araştırmacı Takafumi Noguchi, "Birikmiş betonarme kalıntılar, Hashima dışında yok gibi görünüyor. Antik Roma'da inşa edilen beton yapılara tek rakip, onlar da takviye çeliği içermiyor."

Ancak, beton krallığın parçalanması hala bir risk oluşturduğundan, arazinin büyük bir kısmı ziyaretçilere yasak.

The Sun