Ünlü Mutasavvıf Ömer Tuğrul İnançer'in vefat etmesiyle birlikte Cerrahilik tarikatı da merak ediliyor. Çünkü İnançer, Cerrahilik silsilesinin son halkasıydı. Peki Cerrahilik nedir? Cerrahilik kurucusu kim? İşte Cerrahilik hakkında bilinmesi gerekenler…
Halvetîyye'nin kolu olan Ramazânîyye'nin alt şubesi olan Cerrahîlik, adını kurucusu olan Nureddîn Muhammed ibn-i Abdullah er-Rûmî el-İstanbulî el-Cerrahî'den alır. 17. yüzyılın sonlarında kurulmuş olan Cerrâhî tarikatı, eski İstanbul'un en yaygın tarikatlarından biriydi. Tarikata katılan padişahlar arasında yer alan III.Ahmet ise ilk tekkeyi yaptırarak, tarikata bağlılığını göstermiştir. Tarikata mensup olan diğer padişahlar ise; II.Mahmut, Abdulmecit ve III.Mustafa'dır.
Cerrahiye, Halvetiye Tarikatı'nın günümüze ulaşan kollarından biri. İnziva-yalnızlık manalarına gelen Halvet'in tasavvuf anlamı; ne bir meleğin ne de herhangi bir kimsenin bulunmadığı bir halde ve yerde, Allah ile manen konuşmak, ruhen sohbet etmek anlamındadır. Halveti çok seven ve bir çınar ağacının kovuğunda defalarca halvet çıkardığı için "Halveti" lakabı alan İranlı Siraceddin Ömer Efendi, tarikatı kurdu. Üst üste kırk kez erbain çıkararak "sır"ra vakıf olmuştu. Birçok tarikat gibi doğumu; Haçlı seferleri ve Moğol istilalarıyla büyük karışıklıklar yaşanılan Ortadoğu'da 14. yüzyılda oldu. Anadolu'ya Halvetilik, Amasyalı Pir İlyas Sücaüddin-i Halveti ve İstanbul'a Mehmet Cemaleddi-i Halveti tarafından getirildi.
Zamanla kolları oldu; Ruşeniye, Cemaliye, Şemsiye, Ahmediye ve Ramazaniye. Cerrahiye, Ramazaniye'nin şubesiydi. Kurucusu; Muhammet Nurettin Cerrahi; 4 Mayıs 1678'te İstanbul Cerrahpaşa'da doğdu. İddiaya göre babası Seyyid Abdullah Hüsamettin'in soyu, Hz. Muhammed tarafından cennetle müjdelenen on sahabeden biri olan, Ubeyde b. Cerrah'a dayanıyordu. Yine iddiaya göre, annesi Emine Teslimiye tarafından Hz. Hüseyin'e ulaşıyordu. Tarikata adına veren Nurettin Cerrahi, sıbyan mektebinde okudu. Öğrenimi boyunca büyük Osmanlı şairi Nabi'den edebiyat dersleri aldı ve şiir yazdı. Dayısı Hüseyin Efendi vasıtasıyla Üsküdar'daki Selamiye Dergahı'na gitti. Burada, Şeyh Ali Alaattin-i Köstendili Efendi'ye bağlandı. 7 yıl dergahta kaldı. Şeyh Köstendili'nin sarayla ilişkisi çok iyiydi; "fahri danışmanlık" yapıyordu.
30 Kasım 1925 tarihli Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun yürürlüğe girdiğinde, İstanbul'da bulunan Cerrahî tekkeleri şunlardı: Arif Dede Tekkesi, Üsküdar, Mehmed Ağa Camii Çaylakzâde Tekkesi, Nuruosmaniye Halil Nizameddîn Tekkesi, Edirnekapı, Acıçeşme İplikçi Tekkesi, Otlukçu Yokuşu Karabaş Tekkesi, Rumelihisarı Karagöz Tekkesi, Silivrikapı Nureddîn Cerrâhî Tekkesi, Karagümrük (Asitane) Sertarikzâde Tekkesi, Eyüpsultan Nişancası Sertarikzade Tekkesi, Fatih, Kumrulu Mescit yanı Şeyh Ali Tekkesi, Otlakçılar Tameşvar Tekkesi, Eyüpsultan Yağcızâde (Balaban) Tekkesi, Üsküdar, Balaban İskelesi Yesârîzade (Ordu Şeyhi) Tekkesi, Sofular Yıldız Dede Tekkesi, Bahçekapı, Yıldız Hamamı yanı Cerrahi şeyhleri | Cerrahi silsilesi
Cerrahî tarikatının âsitane postnişinlerinin isimleri şöyledir: