Bundan birkaç yüzyıl geriye gidildiğinde çocuğun korunması dahil tüm sorumluluğunun ailesine ait olduğu düşüncesi yaygındı. İlk defa 20. Yüzyılda çocukların da hak sahibi oldukları ve bu hakların uluslararası hukukta korunması düşüncesi ortaya atıldı.
Uluslararası ortamda çocukların korunması amacıyla bir örgütün kurulması gereği de ilk defa 1894 yılında Jules de Jeune tarafından ileri sürülmüştür. Öte yandan çocukların , gençlerin ve anaların korunması amacıyla ilk resmi girişim de 1912 yılında İsviçre'de görülmektedir. Buna ilişkin bir başka çalışmaya aynı zamanda Belçika'da da rastlanmaktadır. Burada amaç, ülkelerde mevcut çocuklara ilişkin yasa, tüzük ve önemli yayınları toplayarak genel bir başlık altında yayınlamak ve ileride uluslararası bir anlaşma sağlamaktı. Ancak 1914'te I. Dünya Savaşı patlak verince bu girişimler de askıda kalmıştır.
Birinci Dünya Savaşı süreci
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da ve Uzakdoğu'da en çok acı çeken kesim çocuklar ve kadınlardı. Bunu göz önünde tutarak 1920 yılında Cenevre'de ‘'Uluslararası Çocuklara Yardım Birliği” adı ile özel bir örgüt kuruldu. Bu örgüt ilk ‘Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi'ni yayınladı. Öte yandan yine aynı amaca yönelik olarak I. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya milletleri bir araya gelip, umutla bugünkü Birleşmiş Milletlerin temeli olan Milletler Cemiyeti' örgütünü kurdukları zaman gerçekten, barışçı ve mutlu bir toplumun inşaasına yardımcı olabilmek amacıyla milletlerin uymasını istedikleri yaşam standartlarını saptamaya çalıştılar. Bu sırada, çocukların her durumda yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmaları gerekliliğinden yola çıkarak çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunma haklarını vurgulamak için 1923 yılında yayımlanan Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından da onaylanarak yayınlandı.
Çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım hakları konusunda 5 madde içeren bu bildirgeyi genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk de kısa süre sonra imzalamıştır.
Sağlık ve refaha odaklı bildirge
Bildirge uyarınca dünya çocuklarının sağlık ve refahı üzerinde çeşitli çalışmalar sürdürülmekte iken, bu defa 1939 yılında II. Dünya Savaşı patlak verince Milletler Cemiyeti'nin hükmü kalmadığı gibi, Çocuk Hakları Bildirgesi'nin de uygulanması doğal olarak askıya alındı.
1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletlerin Ekonomik ve Sosyal Konseyi'ne kuruluştan bir yıl sonra ‘dünya halklarını 1924'lerdeki kadar birbirlerine bağlamak amacıyla Cenevre Bildirgesi'nin canlandırılması önerildi. Bundan iki yıl sonra da 1948'de B.M. Genel Kurulu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni kabul etti. Bu Beyanname'de çocukların özgürlükleri ve hakları da yer almakla birlikte, yeterli olmadığı düşünülerek daha kapsamlı bir ‘'Çocuk Hakları Bildirgesi”nin hazırlanmasına karar verildi.
BM düzenlemeleri
1950 yılında kurulan Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi , Sosyal Komisyonu'nca yeni bir Çocuk Hakları Bildirgesi'nin ön taslağı hazırlandı. Ne var ki, sonraki birkaç yıl boyunca iki uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, biri medeni ve siyasi haklar ile,diğeri de ekonomik sosyal, ve kültürel haklar ile ilgili formüle edilmesi beklendiği için, bu konuda daha fazla çalışma yapılmadı. 1957 yılında Ekonomik Sosyal Konsey'in İnsan Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin konusunu ele aldı. Uzun süren hazırlık ve tartışmalardan sonra komisyon, bildirge taslağını yeniden hazırladı ve 19 Ekim 1959'da B.M. Genel Kurulu'nun üçüncü komitesi (Sosyal, Hümaniter, ve Kültürel Komite) bu taslağı benimsedi. Bildirge 20 Kasım 1959'da BM Genel Kurulu'nda oy birliği ile kabul edildi.
İkinci Dünya Savaşı süreci
İkinci Dünya Savaşı birincisine oranla çocukları daha fazla şiddet ve felakete maruz bırakmıştı. İşte bunun yinelenmemesi arzusu ile 1959 Çocuk Hakları Bildirgesi'nde çocuğun fiziksel ve ruhsal olarak olgunlaşmamış olması nedeni ile, doğum öncesi ve sonrasında özel bakım ve korunmaya muhtaç olduğunun altı çiziliyor ve Bildirge'de artık çocuklar arasında ayırım yapılmamasının, çocukların gelişmelerini sağlayacak tüm imkan ve olanaklardan yararlandırılmalarının, doğumdan itibaren bir isme ve milliyete hak kazanmalarının ve sosyal güvenlikten yararlanmalarının gerekli olduğu belirtiliyordu. Ayrıca fiziksel, zihinsel veya toplumsal olarak engelli çocuklara tedavi, eğitim ve bakım verilmesi öngörülüyor, çocukların sevgi ve anlayışa ihtiyacı olduğu ve eğitim hakları oldğu vurgulanıyordu.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından hazırlatılan Türk Çocuk Hakları Beyannamesi
İlerleyen yıllar içinde, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO, Çocuk Hakları bildirgelerinden yararlanılarak Türkiye'de çocuk haklarına ilişkin bir kanun tasarısı hazırlanması önerisinde bulundu. Bu çalışmalar sonucunda,28-30 Haziran 1963 tarihinde UNESCO Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ‘'Türk Çocuk Hakları Beyannamesi” kabul edildi.
Zamanla, kalkınan ve gelişen dünyamızda çocuk hakları kavramının kapsam olarak genişlediği ve çocukları pek çok başka alanda korumanın gerektiği göz önünde tutularak, bu konuda artık bildirgelerden daha bağlayıcı uluslararası belgelere ihtiyaç duyulduğu konusu ortaya çıktı. 1979 yılı BM tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak ilan edildi, Böylelikle tüm ülkelerde çocuklara yönelik programlar oluşturularak çocukların toplumun birinci gündem maddesine oturtulması bilinci de yaratılmaya başlandı. O tarihlerde Polonya Yargıtay Başkanı Prof. Adam Lopatka'nın önerisi ve önderliğinde bugünkü Çocuk Haklarına dair Sözleşme'nin hazırlık çalışmalarına başlandı.
Çocuklar için resmi günler
1978 yılında hazırlanmaya başlanan taslak sözleşme metni BM Sekreteryasının değişik kısımları, özellikle Cenevre'de bulunan İnsan Hakları Merkezi, Viyana'daki merkez, UNICEF, ILO, WHO ve UNESCO, Kızıl Haç ve Sivil Toplum Kuruluşlarından büyük destek ve yardım gördü. Böylece üzerinde 10 yılı aşkın bir süre çalışılan Çocuk Haklarına dair Sözleşme 20 Kasım 1989'da Birleşmiş Milletlerin 44. Genel Kurulu'nda oy birliği ile kabul edildi. Bu tarih 1979 Dünya Çocuk yılının 10 cu, 1959 Çocuk Hakları Bildirgesi'nin 30cu yılını simgeler ve Dünya Çocuk Hakları günü olarak kutlanır.
Kaynak: http://www.cocukhaklariizleme.org/