Dolar

34,5830

Euro

36,1949

Altın

2.969,40

Bist

9.631,32

'Diriliş' şairi Sezai Karakoç'un 'Hatıralar'ı çıktı

Şair Sezai Karakoç'un geçtiğimiz yıl vefatının ardından vefat yıldönümüne denk gelen eseri Hatıralar kitabı iki cilt halinde Diriliş Yayınları'ndan çıktı. Karakoç okurlarının meraklar beklediği eseri, Karakoç'un çıkardığı Diriliş dergisinde de yazıları yayınlanan edebiyatçı-yazar İsmail Kıllıoğlu değerlendirdi

2 Yıl Önce Güncellendi

2022-11-23 17:12:06

'Diriliş' şairi Sezai Karakoç'un 'Hatıralar'ı çıktı

Hatırat türü eserlerin okur açısında fayda ve önemine ilişkin yazan İsmail Kıllıoğlu, Şair Sezai Karakoç'un daha önce Diriliş dergisinde bölümler halinde yayımlanan “Hatıralar” kitabını tanıttı...

Hatıra kitapları ve “Hatıralar”ında Sezai Karakoç

Seyahatnameler, eş deyişle, seyahat veya gezi yazıları, kültürü oluşturan birikim ve verileri algılamada, kavramada, değerlendirme ve yorumlamada ayrı bir öneme sahiptir. Adeta kültürün oluşumuna doğrudan, canlı, etkin bir tarzda katılım duygusunu, duyarlığını, anlama, kavrama ve bilinçlenme sürecini yaşatır. Sözgelimi Persler ile Yunanlıların geçmişte yaşadıkları savaş, işgal, rekabet, bilgi ve düşünce etkileşmelerini Ksenophon (yaklaşık M.Ö. 427-355) “Anabasis” (çev. Hayrullah Örs, Üçüncü Basılış, İnkılâp ve Aka Kitabevleri, İstanbul) adlı anılarında silinmez bir şekilde kayda geçirmiştir. İbn Batuta (1304-1368), 14. Yüzyıl İslam Dünyasını İspanya'dan Hindistan'a kadar, coğrafyasıyla, yaşayışıyla, örf ve âdetleriyle, siyasal, toplumsal, kültürel görünüşleriyle kaydederek gözler önüne serdi “Seyahatname”sinde (çev. A.Sait Aykut, YKY, İstanbul 2000). Evliya Çelebi (1611-1682) ise Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları ölçeğinde 17. yüzyılın kültürel birikimleri ve verilerini coşkulu bir biçimde ve biçemde (üslup) anlatarak aktardı.

Sanat ve edebiyat alanında, aynı zamanda edebi bir tür sayılan günlük ve hatıraların, öznel nitelikte görünse de, başlı başına belirgin bir yeri bulunduğu söylenmelidir. Edebiyat alanında günlüğün bir tür boyutu kazanmasına, Batı edebiyatı açısından Aziz Augustinus (354-430)'un günlüklerinin esin kaynağı olduğu ileri sürülmüştür. J.J.Rousseau (1712-1778)'nun “İtirafları” (2 cilt, çev. R.N.Güntekin, MEB Yayınları, İstanbul 1991), A.Gide (1869-1951)'in günlükleri (çev. Fuat Pekin, MEB Yayınları, İstanbul 1990) ve daha birçokları sayılabilir.

EDEBİYATIMIZDA HATIRAT VE GÜNLÜKLER

Günlüklerin belirgin ve başat öznelliğinden farklı olarak hatıralarda beklenilen en azından nesnel nitelik söz konusu olabilmektedir. Elbette, özellikle sanat ve edebiyat açısından hatıralarda, yazarın bakış açısının, gözleminin, yaşanmışlığının, değerlendirmesinin yer alması kabul edilebilir bir tutumdur.

Bütünüyle bir nesnellikten söz etmek, yazarın varlığını, dünya görüşünü, sanat anlayışını vb. göz ardı etmek anlamına gelir ki, bu yaklaşım, yazarın varlığıyla çelişir.

Edebiyatımızda günlük ve hatıra türü, diğer türlere kıyasla biraz zayıf kalmıştır. İhtimal, bu konuda mahremiyeti ihlal, kendi benini veya kişiliğini öne çıkarma, kendine aşırı bir önem verme ve değer biçme gibi birtakım güdüler söz konusu olmuş olmalıdır. Oysa, ortaya konulan edebi bir ürün artık nesnel bir nitelik kazanmıştır ve onunla ilişkide bulunan her bir kişinin ondan edindiği izlenim, duygulanım, yararlanım ayrı bir nitelik gösterir. En önemlisi, yazarın eserinin, ürününün anlaşılması, değerlendirilmesi ve yorumlanması bağlamında günlüğün ve hatıraların, en azından destekleyici bir işlevi bulunduğu yadsınamaz. Dolayısıyla hatıralar, aynı zamanda günlükler, yazarın varlığı, dünya görüşü, sanat anlayışı gibi konularda kavrayış imkânı verdiğinin yanında, belli bir ürünün, onun hayatı, sanatı bakımından somut verilere ulaşma kapısını da aralar.

HATIRALAR İKİ CİLT HALİNDE YAYINLANDI

Özetle, Sezai Karakoç'un, Diriliş dergisinde bölüm bölüm yayınladığı hatıralarının derlenerek kitap halinde yayınlanması, hem bir gereklilik hem de onun sanat ve düşünce sürecinin gelişiminde açıklayıcı, kavratıcı bir kaynağı işaret etmektedir. Gerçi Hatıraların kaydedilip yayınlanmasında belli belirsiz endişe içinde olduğunu yer yer ima ederek dile getirmektedir. Bu durum Sezai Karakoç'un hayatını ve yaşayışını kendince olağan ve belli bir mahremiyet sınırında tutma titizliğini koruma istek ve iradesinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak ortaya koyduğu ürünlerin anlaşılması, yaptığı uygarlık mücadelesinin niteliklerini ve boyutunu, yerini ve konumunu belirleme bakımından bir gereklilik şeklinde düşünülmelidir. İki cilt olarak yayınlanan “Hatıralar” (Diriliş Yayınları, İstanbul 2022) bu açıdan önemlidir, gerekliydi üstelik.

Milli Gazete

SON VİDEO HABER

Kargo uçağı evin üzerine düştü

Haber Ara