1980'li yılların devamında kadın tarihi, kültür ve etkinliklerinin odak noktası olduğu özel konseptli müzelerin kurulması dikkat çekiyor. Kadın müzeleri kadın kültür ve hareketini yaymayı amaçlamaktadır. Kamu desteğinin görülememesinin yanı sıra mali açıdan bağımsız olma durumun güç olduğu bu müzeler genellikle vakıf veya dernekler bünyesinde.
Dünya genelinde ünlü şahsiyetler adına kurulan müzeler ise en göz dolduranlar. Dünya genelinde bilinen en popüler "Kadın Müzeleri ise şöyle sıralanabilir:
Varşova Marie Curie Müzesi:
Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfeden Marie Curie, yaptığı çalışmalarla fizik ve kimya alanlarında Nobel Ödülü kazanan ilk kadın. Nobel Ödülü alan ilk kadın olmasının anısına açılan müzede, Marie ve eşi Pierre Curie'nin çalışmaları, dokümanları, mektupları, buluşları bulunuyor. Müzede ayrıca fizik ve kimya konulu filmler de mevcut
Londra, Galler Prensesi Diana Hatıra Çeşmesi:
Prenses Diana hayatı boyunca başta çocuklar için olmak üzere, onlarca hayır kuruluşunda çalıştı. AIDS, kanser ve akıl hastalıklarında halkı bilinçlendirme çalışmalarına önem verdi. Diana'nın 1997'de bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinin ardından Hatıra Çeşmesi inşa edildi.
Amsterdam, Anne Frank Evi:
Hollanda'nın Naziler tarafından işgali sırasında ailesiyle 2 yıl saklanan Anne Frank tuttuğu günlükle o döneme ışık tuttu. Onlarca farklı dilde basılan günlük, 20. yüzyılın en iyi kitapları listesinde yerini aldı. Anne Frank'in Evi 1960'ta müzeleştirildi. Müzede Anne Frank ve ailesinin saklandığı gizli oda ile birlikte hayatına dair bir sergi, işkence ve ayrımcılığa karşı sergi alanları bulunmakta.
Londra, Florence Nightingale Müzesi:
Modern hemşireliğin kurucusu olarak addedilen Nightingale, Kırım Savaşı sırasında eğitim alan hemşirelerin yöneticisi olarak ön planda yer aldı. Lambalı Kadın olarak tanımlanmasının nedeni ise gece gündez demeden elinde lambayla hastalara hizmet vermesi.
Paris, Coco Chanel Evi:
Yüzyılın En Önemli 100 Kişisi listesinde modacı olarak yer alan tek kişi Coco Chanel, Dünya Savaşı sonrasında, kadınları korseli giyimin kısıtlamalarından kurtulmalarına öncü oldu. Sportif ve şık giyimin, kadın giyiminin standardı haline gelmesinde önemli rol oynamış. Chanel'in gösterişli kişiliğini yansıtan evde, Chanel'in çalışma alanı, kişisel eşyaları ve kendisine gelen hediyeler yer alıyor.
Hamshire,Jane Austen Evi:
En ünlü kadın yazarlardan biri olan Austen yaşadığı döneme ilişkin tasvirleri ve kahramanlarının kişilikleriyle romanlarının klasikler arasında yer almasını sağladı. Austen'ın hayatının son 8 senesini geçirdiği ev 1949'da halka açılmış ve yıllık ortalama 40 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
New York, Elizabeth Blackwell's Anıtı:
Amerika'da tıp fakültesinden mezun olarak ilk kadın doktor olan Elizabeth Blackwell, Genel Tıp Konseyi'nde de ilk kadın temsilci oldu. Bilim insanı ve insan hakları savunucusu olarak tarihte iz bıraktı.16 tıp okulu tarafından reddedilmesine rağmen yoluna devam etti. Blackwell'in anıtı, onu okula kabul eden Cenevre Tıp Okulu'nun bahçesinde
Essex, Virginia Woolf'un Kulübesi:
Kitapları elliden fazla dile çevrilen, modernist akımın en önemli isimlerinden. Romancılığın gelişmesinde önemli katkısı var. Eşi Leonard Woolf ile birlikte birçok eserlerini yazıya döktükleri bu ev, Woolf'un ölümünden sonra müzeleştirildi.
Meksika, Frida Kahlo Müzesi:
Ünlü otoportre çalışmasının sahibi Meksikalı ressam Frida Kahlo, acıyı ve tutkuyu, cesareti ve enerjiyi renklerine yansıttığı eserleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Müzeye dönüştürülen evi dış cephesindeki mavilikten ötürü Mavi Ev olarak da tanınmakta.Müze, eşi Diego Rivera başta olmak üzere diğer Meksikalı sanatçıların işlerine de ev sahipliği yapıyor.