Asker kökenli bir aileden gelen Fatma Nazlı Ecevit, 1915'te kız öğretmen okulu, 1922'de Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi.
Türk siyasetine damga vuran siyasi liderlerden Bülent Ecevit'in annesi olan Fatma Nazlı Ecevit, Ömer Adil ve Feyhaman Duran'la çalıştı. İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nin,yani güzel sanatların ilk öğrencilerinden olan Ecevit, mezuniyetinden sonra resme bir süre ara verdi, Beşiktaş Kız Ortaokulu'nda, Kastamonu, Bolu ve İzmit'te resim öğretmenliği yaptı.1985 yılında, 85 yaşında Ankara'da vefat etti.
Doktor Fahri Ecevit ile evlendi
1922'de Doktor Fahri Ecevit'le evlenerek Ankara'ya yerleşti, Ankara Konservatuarında çalıştı. Güzel Sanatlar Birliği ile Devlet Resim ve Heykel sergilerine katıldı. Bir ara Güzel Sanatlar Birliği başkanlığı yaptı.İstanbul Festivali Açıkhava Resim, Heykel ve Seramik Sergisi'nde İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından başarı madalyası verildi.
Bülent Ecevit'in annesi olan Fatma Nazlı Hanım, yağlıboya, suluboya, pastel ve karakalem gibi çeşitli tekniklerle yaptığı, manzara, portre ve ölü doğaları ile tanınır.
Galatasaray sergilerinin vazgeçilmezi
Aynı zamanda Galatasaray sergilerinin de vazgeçilmez sanatçısı olan Ecevit'in başta İş Bankası, Milli Kütüphane, Ankara ve İstanbul Resim ve Heykel Müzeleri başta olmak üzere birçok resmi ve şahsi koleksiyonda resimleri bulunmaktadır. . İzlenimci (Empresyonizm) etkiler taşıyan üslubu; atölyelerinde eğitim aldığı Mihri Müşfik ve Feyhaman Duran'dan izler taşımaktadır. Çağdaş Türk resminin, XIX. yy. sonlarında doğa ve okul paralelinde gelişen ince ve alçakgönüllü tavrı, Nazlı Ecevit'in resmi için de değişmeyen bir ölçü teşkil etmiştir.
Bebek tablosu 12 milyara satıldı
Çalışmaları kategorilendirilirse imparatorluktan cumhuriyete geçiş dönemini oldukça iyi yansıttıkları ve Türkiye'de “asker ressamlar kuşağı” olarak adlandırılan akıma uyum sağladıkları açıkça görülür.
2000 yılında Nazlı Ecevit'in "Bebek" isimli tablosu, dönemin parasıyla tam 12 milyar Türk lirasına bir koleksiyonere satıldı.Nişantaşı'nda düzenlenen sergide ise Ecevit'e ait olan "Salacakta Kız Kulesi" 14.5 milyar, "Boğazdan Buzların Geçtiği 1954 yılındaki İstanbul" ise 5 milyar Türk lirasına satıldı.
Erdoğan, tablosunu makam odasına astırdı
2003 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, özel isteğiyle Ecevit'in "Salacak'tan" adlı tablosunu başbakanlık konutuna getirterek makam odasının bulunduğu koridora astırmıştır.Başbakan Erdoğan, görevi Abdullah Gül'den devraldıktan sonra Başbakanlık merkez binadaki makam odasında bazı değişikliklere gitti. Makam odasında bulunan ve 57. Hükümet'in Başbakanı Bülent Ecevit'in çok beğendiği "Çay Toplayan Kadınlar" tablosunun değiştirilmesini istedi. Erdoğan, makam odasına ve koridora yeni tablolar konulması için talimat verdi ve kendisine sunulan katalogdan beğendiği çağdaş Türk ressamlarına ait orijinal tabloları makam odasına ve makam odasının bulunduğu katın duvarlarına astırdı. Erdoğan, heyetleri kabul ettiği toplantı salonunun hemen yanına ise Bülent Ecevit'in annesi Nazlı Ecevit'in "Salacak'tan" adlı yağlıboya natürmort tablosunu koydurttu.
Ecevit'in, "Kız Kulesi ve Salacak" tablosu da (Aşağıda) önemli eserler arasında yer alıyor.
Bülent Ecevit'in şair kişiliğine yansıdı
Nazlı Ecevit'in oğlu Türk siyasetçi Bülent Ecevit de mütevazi liderliği ve şair kişiliğini de muhafaza ederek siyasi faaliyetlerde bulunmuştur. Mavi gömleği ve kasketi ile marka haline gelen liderlerden biri olmuş olan Ecevit, Bitlis sigarası, Meclis sigarası içer, eniştesi İsmail Hakkı Okday'ın hediyesi Erika marka daktilosuyla yazardı. Bu 70 yıllık daktiloyu, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi'ne armağan etmiştir.Sanskrit, Bengal ve İngilizce dillerinde çalışmalar yapmış olan Ecevit, Rabindranath Tagore, Ezra Pound, T. S. Eliot ve Bernard Lewis'in yapıtlarını Türkçeye çevirmiş, kendi şiirlerini de kitap halinde yayımlamıştır.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nin adı ise 2012'de “Bülent Ecevit Üniversitesi” olarak değiştirildi. Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi 2005 yılında hizmete girerken Mayıs 2016'da, Odunpazarı, Eskişehir'de açılan Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi'nde kendisinin balmumundan yapılan bir heykeli sergilendi.
