Ersoy: Bir döneme damgasını vuran çalışmalarıyla kültürel belleklerimize kazındı Üstat
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, 'Yayıncılık dünyasında bir döneme damgasını vuran çalışmalarıyla, büyük kalabalıklar karşısındaki muhteşem hatipliğiyle siyasi ve kültürel belleklerimize kazındı Üstat (Necip Fazıl Kısakürek)' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2018-12-22 09:16:54

Güncelleme Tarihi: 2018-12-22 09:16:54

Necip Fazıl Kısakürek'in manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla Star Gazetesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Necip Fazıl Ödülleri, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Bakan Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek'in yazın, fikir ve özellikle de şiir dünyasına damga vuran öyküsünün başlangıcını kendi sözcükleriyle anlattığı "Annemin dileği bana, içimde besleyip de on iki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi göründü. Varlık hikmetimin ta kendisi. Gözlerim hastane odasının penceresinde, savrulan kar ve uluyan rüzgara karşı, içimden kararımı verdim: Şair olacağım!" ifadesini okuyarak, konuşmasına başladı.

Çemberlitaş'taki dede konağında beş yaşındayken okuyup yazmayı öğrenen Necip Fazıl'ın Türkçe'yi en iyi kullanan şairlerden biri olduğunu belirten Ersoy, şunları kaydetti:

"Okul yıllarında Lord Byron, Oscar Wilde, Shakespeare gibi Batılı yazarların etkisinde kalan Kısakürek daha sonraki yıllarda Ahmet Haşim, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Kutsi gibi dönemin ünlü edebiyatçılarıyla tanıştı ve artık Necip Fazıl, üstatlık yolunun taşlarını dizmeye başladı."

Necip Fazıl'ın ruhundaki en büyük devrimi Nakşi Şeyhi Abdülhakim Arvasi ile tanışmasıyla yaşadığını dile getiren Ersoy, "Bu tanışmanın ardından Kısakürek'in artık yeni bir misyonu vardı. Artık 'ağrıyan akıl dişi' dinginliğe kavuşmuştu. Artık Üstat şairliğinin yanı sıra 'İslam Davası' olarak tanımladığı siyasi mücadelesinde yine kendine özgü, yine kendi olarak yola koyulmuştu." şeklinde konuştu.

"Yaşamına pek çok yapıt sığdırdı"

Necip Fazıl'ın yaşamına yazının birçok türünde pek çok yapıt sığdırdığını belirten Ersoy, "Kendine özgü bir Doğu-Batı sentezi oluşturan Necip Fazıl, artık bir dünya sanatçısıydı. Öyle ki onun dizelerinde ve metinlerinde Doğu'nun divan, tekke ve halk edebiyatı şiir geleneğinden Batı'nın simgeci ve izlenimci şiirlerine, Freud'un şuuraltı teorilerinden varlığa ve zaman kavramına yeni bir boyut kazandıran Bergson Felsefesine ya da varoluşçuluğa kadar pek çok akımdan izler bulmak mümkün." ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy, Devlet Tiyatrolarının sanatçının tiyatro eserlerini on yıllar sonra, hatta bazılarını ilk kez seyirciyle buluşturduğunu, "Bir Adam Yaratmak", "Para", "Sabır Taşı" ve bu sezon da "Reis Bey" oyunlarının sahnelendiğini ifade etti.

Ersoy, "Edebiyat ve düşünce tarihimize varlığıyla değer katan, küresel sanatta adımızdan övgüyle söz ettiren isimlerimize sahip çıkan her çalışma için minnettar olduğumuzu belirtmek isterim. Üstadın kültürel ve manevi mirasını yaşatmak amacıyla 2014'te hayat bulan bu organizasyona başından beri katkıda bulunan herkesi ve özellikle de 'Necip Fazıl Ödülleri'ne öncülük eden Star Gazetesi'ni yürekten kutluyorum." dedi.

Ödüle layık görülen bilim ve sanat dünyasının değerli isimlerini tebrik eden Ersoy, "Bu gecenin kahramanları Türk şiirinin gelişmesine katkı sunan Arif Ay'a, öykülerin yakın tarihimizdeki başarılı ismi Aykut Ertuğrul'a, yetkin akademik çalışmaları ve yetiştirdiği öğrencilerle yalnız bugünümüzün değil geleceğimizin de önünü açan Prof. Ahmet Yaşar Ocak'a, yazın dünyamıza dair umudumuzu yeşil ve diri tutan Yasemin Karahüseyin'e ve Fatih Baha Aydın'a, kültür ve sanata bize dair olduğu kadar dünya mirasında da büyük bir mutlulukla sahip çıktığımızın bir başka örneği olarak Mısır'ın yetiştirdiği önemli yazarlardan Muhammed Harb'a ve bu akşamın bir başka özel ismi Prof. Dr. Nevzat Atlığ'a Türk musikisine katkıları ve alanında gerçekleştirdiği hayati önem arz eden çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Eminim ki bu akşam aldıkları ödül öz geçmişlerinde özel bir yer bulacak." diye konuştu.

Ersoy, Kısakürek'in bir fikir ve sanat adamı olarak taşları yerinden oynattığını ve entelektüel mirasa önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı.

Necip Fazıl'ın "Kaldırımlar" şiirinden bir kıta okuyan Ersoy, "Yayıncılık dünyasında bir döneme damgasını vuran çalışmalarıyla, büyük kalabalıklar karşısındaki muhteşem hatipliğiyle siyasi ve kültürel belleklerimize kazındı Üstat ama ne olursa olsun, o herkes için her daim 'Kaldırımlar'ın büyük şairi oldu." ifadesini kullandı.

"Onun için 'Çile' sadece şiirinin adı değildi"

Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak da Necip Fazıl'ın ömrünü davasına adadığını belirterek, "Üstat Necip Fazıl çilesiz dava olamayacağı gerçeğinin canlı örneğiydi. Zira onun için 'Çile' sadece şiirinin adı değil, idealleri uğruna yokuşlar tırmanmakla geçen ömrünün anlamıydı." diye konuştu.

Gecede, Necip Fazıl'ın hayatını ve eserlerini anlatan "Çilesiz Dava Olmaz" kısa film gösterildi.

Ayrıca, sanatçı Yücel Arzen, Kısakürek'e ait "Sakarya" ve "Şarkımız Bizim" isimli şiirlerden bestelediği eserleri seslendirdi. Fatih Belediyesi Sulukule Sanat Akademisi Gençlik Senfoni Orkestrası'ndan bir bölüm öğrenci, sanatçıya sahnede eşlik etti.

Ödüller

"Necip Fazıl Şiir Ödülü"ne layık görülen Arif Ay'a ödülünü Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk verdi.

Ödülü almaktan dolayı büyük onur duyduğunu belirten Ay, "Şiir benim için hayatın vazgeçilmez bir değeridir. Şiir hayata canlılık katar ve onu bereketlendirir." dedi.

Necip Fazıl'ın eserleriyle ve Büyük Doğu dergisiyle ortaokul, lise yıllarında tanıştığını kaydeden Ay, "Dünya görüşümün biçimlenmesinde katkısı büyüktür. Onu bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Sevgili gençler, Necip Fazıl bütün manevi birikimini, fikrini ve sanatını size emanet etti. Eğer onun kitaplarını okumuyorsanız biliniz ki büyük vebal altındasınız." ifadelerini kullandı.

"Necip Fazıl Hikaye-Roman Ödülü"ne layık görülen Aykut Ertuğrul, ödülünü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan aldı. Ertuğrul, "Bir şeyler yazabilir miyim" diyerek başladığı gün işin buralara geleceğini hiç ummadığını söyledi.

"Necip Fazıl Fikir Araştırma Ödülü"nü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın elinden alan Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Star Gazetesi yöneticilerine ve jüri üyelerine teşekkür etti.

Tarih konusundaki araştırmalarının sıra dışı olduğunu belirten Ocak, "Tabiri caizse problemli meselelere çomak sokmaya çalıştım. Bunun faydalarını da gördüm, zararlarını da gördüm ama devam ediyorum." ifadesini kullandı.

"Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü"ne layık görülen Prof. Dr. Muhammed Harb'e ödülünü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak takdim etti.

Osmanlı tarihi, Necip Fazıl, Ömer Seyfettin, Mehmed Akif gibi edebiyatçılar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Harb, Türkçe olarak yaptığı konuşmasında Necip Fazıl Kısakürek ile tanışma hikayesini anlattı.

Mısır'da okurken, Türk bir öğrencinin kendisine Türk halkı için bir şey yapmak istiyorsa Necip Fazıl'ın eserlerini tercüme etmesini önerdiğini dile getiren Harb, İstanbul'a geldiğinde Kısakürek ile tanıştığını daha sonra samimi arkadaş olduklarını vurguladı.

Harb, "Bir Adam Yaratmak" eserini Kısakürek vefat ettikten sonra Arapça'ya tercüme ettiğini, Arapça'ya çevrilen Necip Fazıl'ın eserlerinin çok etkili olduğunu söyledi.

"Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü" ise Fatih Baha Aydın'a, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy tarafından verildi.

Aydın, bu sene beşinci kez verilen bu ödülün kültür ve sanat dünyası için taşıdığı önemin tartışılmaz olduğunu, yaşı gereği Üstadı tanıyamadığını ama eserlerinin her daim yolunu aydınlatan bir fener gibi olduğunu vurguladı.

"Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü"nü alan diğer isim Yasemin Karahüseyin'e ise ödülünü Emine Erdoğan takdim etti.

Karahüseyin, edebiyatın insanın iç dünyasının başka insanlara, geleceğe aktarılması ve emanet edilmesi olduğunu belirterek, "Necip Fazıl 'Reis Bey'i yazmasaydı merhamet ve adalet kavramlarının sözlükleri aşan anlamları yerleşmezdi içimize. Edebiyatın kültür ve uygarlığımızın beşiği olan bu topraklarda doğmuş bir yazar olarak bana emanet edilen hikayeleri zamana taşımaya çalışıyorum." şeklinde konuştu.

"Necip Fazıl Saygı Ödülü"ne ise Prof. Dr. Nevzat Atlığ layık görüldü. Atlığ'a ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim etti.

Necip Fazıl'ı büyük şair, büyük düşünür, Türk İslam sentezinin mimarı ve mücahidi olarak nitelendiren Atlığ, "Bu ödülden ziyadesiyle memnun kaldım." dedi.

Atlığ, musikinin toplumda sosyal hayatın doğumdan ölüme kadar her safhasında mevcut olduğunu dile getirerek, Türk müziğinin Anadolu topraklarında Osmanlı döneminde ve entelektüel çevrelerde gelişmesini tamamladığını ifade etti.

Jürisinde Beşir Ayvazoğlu, Turan Karataş, Necip Tosun, Fatih Andı ve Osman Konuk'un yer aldığı ödül gecesine kültür ve sanat dünyasından önemli isimler katıldı.