Eyyubiler devletine adını veren Eyyûb oğlu Salâhaddin Yusuf Musul Atabeyi Nureddin Mahmud'un yanında yetişmiştir. Kurduğu devlette halkın çoğunluğunu Türkler teşkil ettiği gibi Eyyûbî ordusu tamamen Türkler'den kurulmuştur. Devlet dili Türkçe olduğu gibi Salâhaddin'in takip ettiği Sünnî Müslümanlık siyaseti, Büyük Selçuklu Türk siyasetinin aynısıdır. Eyyûbî devleti her bakımdan bir Türk siyasî teşekkülüdür.
Sünni devletin kuruluşu
Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay'ın Türkiye Dışı Türk Tarihi isimli çalışmasına göre; Nureddin Mahmud'un kumandanı olarak Mısır'a gelen ve Haçlılar'la işbirliği hâlindeki Fâtımî Devleti'ni ortadan kaldırarak kendi Sünnî devletini kuran (1171) Salâhaddin, Haçlı savaşlarındaki cesurane teşebbüsleri ve başarıları ile Doğu'da ve Batı'da büyük şöhret kazanmış ve 1187'deki ünlü Hıttîn zaferi ile Haçlılar'ı Kudüs'ten çıkarmıştır. Yemen'den Elcezire'ye kadar uzanan devleti, kendisinin ölümü (1193)'nden sonra kardeşleri ve oğulları arasında bölüşülerek ayrı devletler hâlinde uzun veya kısa müddet devam etti. Mısır kolu: 1252'ye kadar. Şam-Haleb kolu: 1260'a kadar.Humus kolu: 1262'ye kadar. Hama Kolu: 1348'e kadar. Elcezire (Meyâfârîkîn) kolu: 1245'e kadar. Baalbek kolu: 1270'e kadar. Kerek kolu: 1263'e kadar. Hısn-ı Keyfa (Hasankeyf) kolu: 1457'ye kadar.Güney Arabistan kolu: 1228'e kadar hüküm sürmüştür.
Fatımiler'deki şii uygulamalar
Fâtımîler ya da Fâtımî Devleti, Tunus'ta kurulduktan sonra merkezi Kahire'ye taşıyan ve Fas, Cezayir, Libya, Malta, Sicilya, Sardinya, Korsika, Tunus, Mısır, Filistin, Lübnan, Ürdün ve Suriye'de egemenliğini kuran Şii meşrebinin İsmailî mezhebine bağlı devlet.Fâtımîler Devleti'ni idare eden en üst elit grup ve bu devleti idare eden hanedanın üyeleri Şii meşrebinin İsmailî mezhebine bağlı idiler. Bu devleti idare edenler Şii olmakla beraber kendilerini Halife olarak ilan etmişlerdir. Onların Halifelik unvanları Sünniler tarafından da kabul edilmiştir. Dört Halife döneminde son halife olan Ali bin Ebu Talib'in halifelik döneminde olduğu gibi Fâtımîler Devleti hükümdarlık döneminde Ali'nin ahfadı Peygamber'in kızı Fatma'dan gelen Şii meşrepliler Halife olarak büyük bir Müslüman (Şii ve Sünni inançlı) nüfusu idare etmişlerdir.
Fâtımîlerin Şii meşrepli halifeleri genellikle, İsmailî mezhebine dahil olmayan Müslümanlara karşı büyük derecede tolerans göstermişlerdir. Aynı şekilde Müslüman olmayanlara (yani Yahudiler, Kıptî Hristiyanlar, Suriye ve Filistinli Hristiyanlar ve Malta adası Hristiyanlarına) karşı da genellikle gayet hoşgörülü davranmışlardır.
11'inci yüzyıl sonu çöküş süreci
Fakat 11. yüzyılın sonlarında ve 12. yüzyılda Fâtımî Devleti gayet hızlı bir çöküş göstermiştir. 1160'lı yıllarda Suriye'deki Zengiler Devleti'nden istedikleri yardım dolayısıyla Mısır'a gelen General Şirkuh tarafından kısa bir süre için idare edilmelerinden sonra onun ölümü ile yerine geçen yeğeni Selahaddin Eyyubi tarafından son Fâtımî halifesi 1171'de tahttan indirilmiş; Fâtımî Devleti'nin idaresi elimine edilerek yerine Sünni Müslüman olan Eyyubiler hanedanı devlet kurmuştur. Eyyubiler, Fâtımîlerin halifeleri yerine eskiden Bağdat'ta bulunan Abbasilerin ahfadından olan bir kişiyi halife olarak tayin edip ona hiç politik güç vermeden Müslümanların dinî lideri olarak kabul etmişlerdir.