Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisi de gençlerin ülkeyi terk etmek istemesi, geleceğini Avrupa'da görmeleri.
Gerek ekonomik gerekse sosyal yönden gençleri elde tutmanın önemli olduğunu hatırlatan eğitim uzmanları siyasi inisiyatif başta olmak üzere etkili adımların atılmasına vurgu yaparken bu noktada düzenlemeler yapılıp, gençlere ulaşılabildiği ölçüde de bu göçün azaltılabileceği üzerinde duruyor
Ülkemizde eğitimlerini devam ettirmek için yurt dışını seçen gençlerin sayısı hızla artıyor. Her yıl Türkiye'den yaklaşık 100 bin öğrenci eğitim için yurt dışına gidiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı yüzde 27,4 ile rekor seviyeye ulaştı.
Artan bir beyin göçü
Üniversite mezunlarında işsizlik oranı ise son bir yılda yüzde 14'ten yüzde 15,2'ye yükseldi. Rekor seviyede olan işsizlik ve eğitim sistemine olan güvensizlik, gençleri ve ailelerini yurt dışını seçmeye itiyor. IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarı'nın anketleri esas alan verilerine göre, yurt dışına çıkan öğrencilerin yüzde 72'si Türkiye'ye dönmek istemiyor. Türkiye'den yurt dışına açıkça büyüyen bir beyin göçü yaşanıyor.
Erdoğan da şikayet etmişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasının beyin göçü sorunuyla karşı karşıya olduğundan şikayet etmiş, "En zeki öğrencilerimizi Batılı eğitim kurumlarına kaptırıyoruz" yorumunu yapmıştı.
Gençlerin itiraz noktası
Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık iş birliğiyle, 18-29 yaş arasındaki gençlerle gerçekleştirilen ‘Gençlik Araştırması'nın sonuçlarına göre gençlerin yüzde 76'sı daha iyi bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyor. Ayrıca her iki gençten biri mutlu olmadığını ifade ederken, yüzde 77'si ise torpilin yetenekten daha etkili olduğuna inanıyor.
"Şartlar önem arz ediyor"
“Eğitim veya iş amaçlı bir başka ülkede geçici süreli yaşama fırsatı tanınsa yurt dışına gitmek ister misiniz?” sorusuna gençlerin yüzde 76,2'si “Evet, kesinlikle giderim.” cevabını verirken, yüzde 14'ü ise “Evet ama ülkemde aynı şartları bulursam gitmem.” cevabını verdi.
"Uzun vadeli sosyal-kültürel çalışma şart"
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, gençlere gelecek umudu aşılanabildiği, onların istihdamına kapı aralanabildiği ve sosyo-kültürel taleplerinin karşılanabildiği ölçüde yurt dışına gitme talebinin durdurulabileceği fikrinde birleşiyor.
Bu noktada siyasi inisiyatifin bir an evvel devreye girmesi ve gençlere yönelik çok boyutlu çalışmalarla "göçü frenleme" mekanizmasının işletilmesi gerektiği de ağırlık kazanıyor.
Konunun uzun vadeli bir çalışma gerektiği hatırlatılırken ekonomik-sosyal ve kültürel açılımların da sağlanmasının esas unsur olduğu fikri de ağırlık kazanıyor.