Horasan'dan aldığı manevi emaneti uzak diyarlara taşıyan Hacı Bektaş Veli, vefatının ardından geçen yüzyıllara rağmen zamana hükmeden engin ilmiyle gönüllerde yer tutuyor.
Çoğu kaynakta doğum tarihi 1209, vefatı ise 1271 olarak yer alan Hacı Bektaş Veli hakkında, döneme ait kaynaklarda yeterli bilgi bulunmuyor. Hacı Bektaş Veli hakkında bilinenler, Uzun Firdevsi tarafından Hacı Bektaş'ın ölümünden 200 yıl sonra yazılan "Hacı Bektaş Velayetnamesi"ne dayanıyor.
Velayetname'de Hacı Bektaş Veli'nin, Horasan'ın Nişabur şehrinde doğduğu, İmam Musa Kazım'ın neslinden geldiği, bugünkü adı Hacıbektaş olan Sulucakarahöyük'e, kendine bağlı "Bektaşlu" adını taşıyan oymakla göç ettiği belirtiliyor.
Alevi-Bektaşiler'in piri, Anadolu erenlerinden Hacı Bektaş Veli, yaşadığı 13. yüzyıldan beri tasavvufi düşünce ve öğretileriyle insanlığa yol gösteriyor.
"Bir olalım, iri olalım, diri olalım."
Anadolu kültürünü, Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini özümseyerek Sulucakarahöyük'te bilim ve öğreti merkezi kuran Hacı Bektaş Veli, Anadolu birliğinin sağlanmasına katkı sundu.
Hacı Bektaş Veli'nin harcını kardığı Alevi-Bektaşi anlayışı, Anadolu'nun yanı sıra Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya ve "Gül Baba" türbesinin bulunduğu Macaristan'ın Budapeşte şehrinden Azerbaycan'a kadar birçok yerde kabul gördü ve benimsendi.
Osmanlı'nın kuruluşunda ve Anadolu'nun Türkleşmesinde etkisi olduğu belirtilen Hacı Bektaş Veli, "Bir olalım, iri olalım, diri olalım.", "İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.", " İyiyi ve kötüyü seçen akıldır.", "İncinsen de incitme.", "Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et" sözleriyle insanlığı hoşgörü ve doğruluğa davet etti.
Hayatının büyük bir kısmını geçirdiği Sulucakarahöyük'te ömrünü tamamlayan Hacı Bektaş Veli'nin türbesi, Nevşehir'e bağlı Hacıbektaş ilçesinde bulunuyor.
Hacı Bektaş Veli'ye ait olduğu genel olarak kabul edilen eserler ise "Besmele Şerhi", "Fatiha Suresi Tefsiri", "Makala", "Kitabü'l-Feva'id", "Hacı Bektaş'ın Nasihatleri", "Makalat-ı Gaybiyye" ve "Kelimat-ı Ayniyye'dir.
"Hoca Ahmed Yesevi kültürünü Anadolu'ya taşıdı"
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, AA muhabirine, Hacı Bektaş Veli'nin kültürü ve öğretilerini belirli günlere sığdırmanın mümkün olmayacağını, onun emir ve tavsiyelerinin günlük yaşama yansıtılması gerektiğini belirtti.
Hacı Bektaş Veli'nin bu topraklar için önemli ve büyük bir şahsiyet olduğunu ifade eden Çolakoğlu, "Hünkar Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmed Yesevi'nin kültürünü Anadolu'ya taşıyan insandır. Düşünün ki kilometrelerce uzaktan Anadolu'ya belli bir görevi yerine getirebilmek için göç etmiş insanlar. Bu intikalin arakasındaki büyük hedefi, büyük içeriği çok iyi anlamamız gerekiyor. Bu kişiler eser olarak insan, kültür ve devlet oluşturmuşlardır." dedi.
Hacı Bektaş Veli'nin asırlar ötesine uzanan sözlerinde Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şerifleri referans aldığını dile getiren Çolakoğlu, "Anadolu'ya geldiğinde Hoca Ahmed Yesevi'den ve o yoldan alığı manevi kıymetleri Anadolu'ya taşımış oldu." ifadesini kullandı.
Çolakoğlu, İslamiyet'in Anadolu'ya yayılması, kökleşmesi ve buradan da Balkan ülkelerine taşınmasında Hacı Bektaş Veli'nin büyük görev üstlendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Hünkar Hacı Bektaş Veli bize bazı emirler, tavsiye ve dualarda bulunuyor hatta bu dualar bir günlük, bir yıllık ve o büyük zatların ömürleriyle kısıtlı olan süreler için değildir. Bunlar ilelebet geçerli olan emir ve tavsiyelerdir. Çünkü hadis-i şerifler ve Kur'an-ı Kerim'den ilham almaktadır. Üniversitemizin adını taşımakla gurur duyduğu Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin 'Ara, bul' şeklinde iki kelimeden ibaret bir sözü var. Bu çok kısa bir söz olarak gelebilir ama 'aramak' emri var, bilim aramak, sağlık, refah, güzellik, teknoloji aramak gibi çok yönlü anlam ifade ediyor. Sonra 'bul' kelimesi geliyor. Bunda ise hem bir emir hem de dua var. Demek ki Hünkar Hacı Bektaş Veli, iki kelimeyle bize günümüzde her türlü güzelliği, iyiliği aramak ve bulmakla ilgili dua ve tavsiyede bulunmaktadır. Bizler, tefekkür ederek onların sözlerindeki içerikleri anlamaya çalışmalıyız."