Hasan Nail Canat vefat yıl dönümünde anıldı
Tiyatro sanatçısı, şair ve yazar Hasan Nail Canat, vefatının 13'üncü yıl dönümünde anıldı.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-22 17:58:08

Güncelleme Tarihi: 2017-10-22 17:58:08

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın üstlendiği "Hasan Nail Canat Özel Programı", Sultanahmet Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşti.

Etkinlikte konuşan gazeteci yazar Mine İzgi, Canat'la ortaokul yıllarında tanıştığını belirterek, "Hasan Abinin en güzel tarafı hedef kitlesine ulaşabilen bir kişiydi. Ben onu ilk önce yazarlığıyla tanıdım. Hasan Abideki mütevaziliği görünce ben de o yıllarda yazar olmaya karar vermiştim. Bu kararımda kendisinin çok payı vardır." dedi.

İzgi, Canat'ın Milli Gazete'de tefrika olarak yayınlanan "Bir Avuç Ateş" kitabına işaret ederek, "Büyük bir sabırsızlıkla beklerdik. Hasan Abi Anadolu'nun bağrından çıkmış şahsiyetini hep korudu, muhafaza etti. Hedefi insanlara ve özellikle gençlere erdemli ve ahlaklı olma noktasında bir şeyler kazandırmaktı. Hiçbir zaman bir yere yaranmak bir yere yamanmak derdinde değildi. O sadece bildiği doğruları yapmaya gayret ederdi." ifadelerini kullandı.

Canat'ın Marmara FM'de "Gece Fırtınası" adlı bir program yaptığına da değinen İzgi, şöyle devam etti:

"Biz o zamanlar müdavini olmuştuk programın. Gece Fırtınası'ydı adı, evet bir fırtınaydı ama önüne kattığını alıp götürürken, o fırtına savurmuyordu onları. Yani onlarla beraber hareket ediyordu. Hiçbir zaman insan harcamadı. Kendisi harcandı mı Allah bilir. Bu özelliği de benim için takdire şayan bir nokta. Üretken tarafı da çok fazlaydı. Ben ilk yazarlığıyla, daha sonra şiirleri ve tiyatro çalışmaları ile tanıştım."

"CANAT'IN OYUNLARINI İZLEYEREK TİYATROYA HAYATIMI ADADIM"

Tiyatro yönetmeni İsmail Yeşilbağ da tiyatroyu Hasan Nail Canat ve Üstün İnanç'tan öğrendiğini aktararak, "Hasan Abi Kayseri'de ilk tiyatroya başlıyor. Çok zor şartlarda ekip kuruyor ve turne yapıyor. O dönemlerde Anadolu'dan İstanbul'a ve farklı şehirlere gidip turne yapabilmek her babayiğidin harcı değildi. Daha sonra Üstün İnanç Abimizin yanına gelerek, onun ekibi ile de turneler yaptı." diye konuştu.

Yeşilbağ, Canat'la yakından dost olduğunu da dile getirerek, şunları kaydetti:

"Canat'ın oyunlarını izleyerek tiyatroyu daha fazla sevdim. Tiyatroya hayatımı adadım ama onun bir oyununda yönetmen yardımcısı ve oyuncularından biri olma şansını yakalayabilmiş biri değilim. Anma programlarında hep onun insanlığı, efendiliği anlatılır ama ben her zaman onun dev bir oyuncu olduğunu haykırıyorum. Çünkü bizim camiadaki insanların, hep başka mahalleden insanları tiyatroda değerlendirmeye kalkmalarının nedeni, 'bizim mahallenin tiyatrocusu fazla iyi değildir' diye bilinç altına yönlendirdikleri şeylerdir. Hasan Abinin Türkiye tarihinde gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan birinin olduğunun altını çizmediğimiz sürece biz istediğimiz seviyeye gelemeyiz."

Canat'ın yönetmenliğine işaret eden Yeşilbağ, "Oyunculuğu kadar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden birisidir. Bunu da kabul etmezsek sadece bizim mahallenin iyi insanı, derviş, herkese yardım eden biri olarak görürüz. Evet herkese yardım ederdi. Mesela herkes bilmez eve para getiremezdi ama tiyatrocuların dekoruna, kostümlerine yardım ederdi." dedi.

Gazeteci yazar ve senarist Üstün İnanç ise, konuşmasında Hasan Nail Canat isminin yaşatılması gerektiğini belirterek, Canat'la ilgili yaşadığı anıları anlattı. 

Etkinliğe konuk olan Hasan Nail Canat'ın kızı oyuncu ve yazar Hale Canat Cürgül de program adına TYB'ye teşekkür ederek, kısa bir konuşma yaptı. Yaklaşık 2 saat süren programın sonunda, Hale Canat Cürgül, babası tarafından kalema alınan "Erik Ağacı Destanı" adlı şiiri okudu.