Hastanenin hurdalarını sanata çeviriyor
SBÜ İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde teknik servis görevlisi olarak çalışan Talip Doğan, mesaisinin ardından hobi olarak hastanede hurdaya çıkan metallerden el emeği oyuncaklar yapıyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-06-06 09:34:16

Güncelleme Tarihi: 2019-06-06 09:34:16

İzmir'de Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde teknik eleman olarak çalışan Talip Doğan'ın hastanede hurdaya çıkan malzemelerden yaptığı iş makineleri, helikopter, motosiklet ve uçak gibi minyatür oyuncaklar, hastanede özel olarak sergileniyor.

2 çocuk babası 49 yaşındaki Doğan, çeşitli sektörlerde çalıştıktan sonra 8 yıl önce SBÜ İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde teknik servis görevlisi oldu.

Hastanedeki görevine başladıktan bir yıl sonra aile ziyareti için memleketine giden Talip Doğan, kardeşinin oğluna yaptığı demirden oyuncağı görmesinin ardından kendisi de oyuncak yapmaya karar verdi.

Doğan, hastanenin hurdalığından topladığı metal ve demir malzemelerle hayalindeki oyuncak motosikleti bir ay gibi kısa bir sürede yapmayı başardı.

Daha büyük ve uğraş isteyen minyatür iş makinaları yapmaya da karar veren Doğan, mesaisinden arta kalan zamanını hastanenin zemin katındaki 10 metrekarelik atölyesinde geçirmeye başladı.

Ağırlıkları 5 ile 8 kilogram arasında değişen, gerçekleriyle birebir aynı olan 40 oyuncağı ilk zamanlar atölyesinde yaptığı bir vitrine koyan Talip Doğan, daha sonra hastane yönetiminin önerisi üzerine eserlerini başhekimlik katında yaptırılan özel bölmede sergilemeye başladı.

"İçimdeki çocuğu yaşatıyorum"

Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının küçük yaşlardan itibaren kendisine kamyon ve iş makinası gibi oyuncaklar aldığını, hayatında onların ayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.

Minyatür kamyon ve iş makinalarını yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını belirten Talip Doğan, "Böyle bir yeteneğim olduğunu bilmiyordum. Hurdalara şekil vere vere fark ettim. Her insanın içinde bir çocuk ruhu var, önemli olan onu yaşatabilmek. Yaptığım bu oyuncaklarla içimdeki çocuğu yaşattığıma inanıyorum. Amacım, benim yaptığımı görenler etkilensin ve onlar da yaratılıcılıklarını ortaya çıkarsın." dedi.

Doğan, yakın çevresindekilerin yaptığı eserleri gördüğü zaman çok şaşırdığını, bir anlam veremediklerini ama daha sonra ''askeri araçlar da yapsan daha iyi olur'' diyerek kendisine önerilerde bulunduklarını ifade etti.

"Satmaya kıyamıyorum"

Yapacağı iş makinasını önce kafasında günlerce tasarladığını anlatan Talip Doğan, şunları kaydetti:

"Önce yapmak istediğim iş makinasının resmini kafamda çiziyorum. En önemli kısmı o zaman. Ardından hurdalığa gidip yapacağım eser için parça sökmeye başlıyorum. Hurdalığımız çok zengin, istediğiniz tüm parçaları bulabiliyorsunuz. Bazen bulduğum parçalara şekil veriyorum, bazen de kaynakla onlara ilave parçalar yapıyorum. Yaptığım oyuncakları satın almak isteyen çok talipli var ama ben onları satmaya kıyamıyorum. Küçük oğlum atölyeye geldiğinde oynamasına izin veriyorum. Bazen eve götürüyor, ben bir hafta sonra yine buraya getiriyorum. Minyatür oyuncaklarımı özleyince haftanın 3 günü onları başhekimlik katında seyretmeye gidiyorum."

Doğan, yaşamı boyuncu yeni eserler üretmeye devam etmek istediğini, yakın çevresine öğretmek istemesine karşın kimsenin ilgi gösterip minyatür oyuncak yapmayı öğrenmek istemediğini de aktardı

İş arkadaşı Sebahattin Tahan ise Talip Doğan'ın çok yetenekli biri olduğunu, hayal ettiği ne varsa onu hurdalarla gerçeğe dönüştürdüğünü söyledi.

Doğan için yaptığı oyuncakların çok değerli olduğunu dile getiren Tahan, "Bir şeyi kafasında tasarlaması onun için yeterli. Yaptığı çalışmalarla herkese örnek oluyor. Bazen yaptığı eserleri almak istiyoruz ama 'el emeğim' diyerek buna sıcak bakmıyor." şeklinde konuştu.