Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in bildirdiği İstanbul'un fethi için birçok defa kuşatma yapılmıştı. Bu şeref genç yaşında Fatih Sultan Mehmet'e nasip oldu. Peki ama İstanbul nasıl fethedildi? İstanbul'un önceden kullanılan isimleri nelerdi? İstanbul'un kaç tane adı vardı? İstanbul'un fethi hangi hadiste geçiyor? İşte detaylar...
İstanbul'un fethi
6 Nisan 1453 - 29 Mayıs 1453 tarihleri arasında, 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda Osmanlı Devleti padişahı II. Mehmed komutasındaki Osmanlı ordusunun Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis'i fethetti. İlk olarak İslambol ismiyle anılan şehir zamanla İstanbul adına kavuşmuştur.
Fethin sonucu olarak 1058 yıllık Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu yıkılmış ve Osmanlı Devleti, bir imparatorluk hâline gelmiştir.
Bazı tarihçiler tarafından İstanbul'un fethi Orta Çağ'ı sona erdirip Yeni Çağ'ı başlatan olay olarak kabul edilmiştir.
İstanbul'un fethedileceğini bildiren Hadis-i Şerif
" لَتُـفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَـلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَ لَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ"
"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur."
Müslümanların İstanbul'u fethetme istediği sadece bulunduğu konum itibariyle avantajlarından istifade etmek için değil, Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in hadisi şerifine mazhar olabilmek içindi. birçok Müslüman komutan tarafından kuşatılmasına karşın bu değerli övgü 19 yaşında ikinci kez Osmanlı tahtına geçen Fatih Sultan Mehmet'e nasip olacaktır.
İstanbul'un isimleri
Şu an bilinen adıyla İstanbul'un isim kökeni hakkında farklı bilgiler mevcuttur. Niğbolu Muharebesi'nde esir düştükten sonra Osmanlıların hizmetine giren Johannes Schiltberger, anılarında Bizans hakimiyetindeki İstanbul'a ve İstanbul halkının yaşamına yer vermiştir.
Schiltberger'in anılarına göre 1453'ten önce Rumlar şehre "İstimboli", Türkler ise "Stanpol" demekteydi. Galata, Rumlar ve Türkler arasında ortakça "Kalathan" diye adlandırılmaktaydı. İstanbul Boğazı ise Rumlar arasında "Hellespont", Türkler arasında "Boghes" biçiminde bilinmekteydi.
Osmanlı hakimiyetindeki İstanbul, "Kostantiniyye" (Konstantin'in Şehri), "Stanpolis" (Şehre Doğru), "Dersaadet" (Mutluluk Şehri), "Asitane" (Büyük Dergah), "Makarr-ı Saltanat" (Saltanatın Merkezi) ve "Dar-ül Hilafe" (Hilafet Merkezi) gibi farklı isimlerle anıldı.
Genel olarak Osmanlı padişahları İstanbul için isim seçimi yapmadı, sadece III. Mustafa İslam Şehri anlamına gelen "İslambol"u kullanmaya gayret etti.
Fetihten önce de Türkler tarafından yaygınca kullanılan ve "İstanbul" isminin kökeni olduğu tahmin edilen "Stanpol", Rumca iki kelimenin birleşiminden oluşmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde resmî isim olarak sadece "İstanbul" seçildi. Tarih boyunca farklı dillerde İstanbul'a verilen isimler "Çargrad", "Konstantingrad", "Eskomboli", "Megali Polis", "Kalipolis", "Vizantion", "Nova Roma", "Alma Roma", "Bizantiya", "el-Mahsura" olarak anılmıştı.