İstanbul'un tanınmış alimlerinden Abdulmucib Efendi'nin oğlu Mehmet Necip Paşa'nın Baruthane Nazırlığı görevindeyken inşa ettirdiği ve İstanbul'da topladığı 670 kitabı vakfiyesi ile birlikte göndererek kuruluşunu sağladığı kütüphane, ilk günkü güzelliğini koruyor.
Bölgenin rutubetli ortamından kitapların etkilenmemesi için zemini yüksekte tutularak "fevkani" biçimde tasarlanan bina, Klasik Dönem Osmanlı mimarisi özellikleri taşıyor.
Kütüphanede 1800'ü el yazması olmak üzere toplamda 5 bin 156 kitap bulunuyor. El yazması ve tarihi önemi yüksek basma eserler, kütüphanenin iç kısmında sonradan ilave edilen sekizgen piramit şeklindeki ahşap bölümde korunuyor.
Sıcaklığı 18 derecede, nemi yüzde 50-60 arasında tutan iklimlendirme sistemi, otomatik yangın ihbar ve söndürme sistemi, güvenlik sistemi ve azot sterilizasyon sistemi binada 7/24 çalışıyor.
Hem araştırma hem de müze kütüphane olarak hizmet veren mekan, yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından, güvenlik önlemleri altında hafta içi her gün ücretsiz olarak gezilebiliyor. Kitaplara özel koruma
Kütüphane Sorumlusu Ahmet Kılıç, bağışlanan ve devredilen kitaplarla kütüphanenin koleksiyonunun sürekli arttığını bugün itibarıyla kitap sayısının 5 bin 156'ya ulaştığını belirtti.
Necip Paşa'nın ilçeyi ziyaretinde, bölgedeki okur yazar oranının yüksek olması nedeniyle bir kütüphane yapılması talimatını verdiğini ve buraya kitaplarını bağışladığını aktaran Kılıç, şöyle dedi:
"Kütüphanede çok özel kitaplar var. İbni Sina'dan İbni Haldun'a, Erzurumlu İbrahim Hakkı'dan Mevlana'ya bildiğimiz klasik eserlerin birçoğunun yazma nüshaları var. Necip Paşa'nın buraya gönderdiği yazma eserlerden en eskisi İbni Sina'nın 'el-İşarat ve Tenbihat' adlı eserinin 860 yıl önce istinsah edilmiş nüshası. Basma eserlerden de İbrahim Müteferrika'nın basmış olduğu ilk kitap olan Vankulu Lugatı ve Katip Çelebi'nin Cihannüma'sı ilk baskısı gibi önemli basma nüshaları da kütüphanemiz, bünyesinde barındırıyor. Osmanlı'da müstakil kütüphane devri 1650'li yıllarda Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın kurmuş olduğu kütüphanesi bu tarz kütüphanelerin ilk örneğini oluşturur. Kütüphanemiz de yaklaşık o dönemden 150 yıl kadar sonra bir ilçede görebileceğiniz tek yazma eser kütüphanesidir. Fiziksel olarak kullanıma kapalı ancak dijital ortamda kitaplarımızın tamamı araştırmaya açıktır."
"Biz de sadece eldivenle temas ediyoruz"Kütüphanedeki eserleri titiz bir şekilde koruduklarını dile getiren Kılıç, "Yeni gelen kitapları dışarıda fiziksel temizliğe tabi tutuyoruz. Restorasyon süpürgesiyle süpürdükten sonra azot sterilizasyon cihazında sterilize edip akabinde raflarına alıyoruz. Ziyaretçilerimizin temasını istemiyoruz. Kitaplara biz de sadece eldivenle temas ediyoruz." diye konuştu.
İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven ise Necip Paşa Kütüphanesinin dünyanın en özel eserlerinden biri olduğunu ve kütüphaneyi titiz bir şekilde korumaya çalıştıklarını anlattı. 400 yıllık Kur'an-ı Kerim hediye edildi
Ellerindeki değerli kitaplarının gelecek kuşaklara aktarılmasını isteyenlerin kütüphaneye kitap bağışında bulunduğunu da aktaran Ataseven, son olarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Ümit Bağatur'un kütüphaneye 400 yıllık Kur'an-ı Kerim hediye ettiğini bildirdi. AA