KİTAP: ‘Suç Ortağı Hollywood’
Olkan Özyurt, ‘Suçlu itinayla aklanır’ başlıklı yazısında yazar Alev Alatlı’nın ‘Suç Ortağı Hollywood’ adlı son çıkan kitabını tanıttı

Oluşturma Tarihi: 2021-06-30 13:14:24

Güncelleme Tarihi: 2021-06-30 13:14:24

"Eğlence sinemasının kalbidir" derler Hollywood için. El artıralım kaçış sinemasının merkezidir. Kitlelerin, kendi gerçeklerinden kaçıp, filmdeki karakterlerle özdeşlik kurarak birkaç saatliğine 'yalan da olsa biliyorum' deyip kendilerini mutlu hissettikleri filmlerin üretildiği yerdir aslında Hollywood. İzlediği film üzerine düşünen iyi sinema seyirci tarafından bu gerçek bilinir zaten. Bilinir bilinmesine ama Hollywood hep hayatımızda vardır. Bir türlü çıkaramayız. Garip bir cazibesi vardır. Bu cazibe, illa ki bir yerden sizi yakalar. Lakin bir sinemasever olarak Hollywood'u hayatımdan çıkarayım dediğiniz an aslında Hollywood'un gerçek yüzüyle tanışırsınız. O cazibenin aslında Hollywood endüstrisinin yarattığı kültürel kuşatma karşısındaki dirençsizlik olduğunu görürsünüz. Hegemonik bir ilişkinin edilgen bir parçası olduğunuz gerçeğiyle yüzleşirsiniz.

Yazar Alev Alatlı da, biraz da oğlu Kaan'ın zorlamasıyla Hollywood meselesine eğilince ortaya çıkıyor Suç Ortağı Hollywood kitabı. (2013'te yayımlanan Hollywood'u Kapattığım Gün'ün yeni baskısı) Yıllardan beri pek de ısınamadığı Hollywood defterini tümden kapatıyor yazar. Kapatırken de Hollywood'un gerçek yüzünü bizlere gösterip öyle vurup çıkıyor kapıdan.

Bahsettiğim kültürel kuşatma, hegemonik ilişki öylesine kendiliğinden oluşmuş şeyler değil. Alatlı Hollywood denilen o ışıltılı, görkemli, renkli film endüstrisinin, ki herkesin öykündüğü bir yerdir orası, nasıl bir amaç hatta amaçlara hizmet ettiğini bir bir anlatıyor. Bir film endüstrisi sayesinde bir ulusun inşa edilmesinden yalan tarih yazıcılığına, idoller ve ikonlar yaratarak kitleler üzerinde yıllar sürecek etki yaratma hamlelerine, olmayanı olan, olanı olmamış gibi gösterme gayretlerine Hollywood gerçeğini o kendine özgü üslubuyla ele alıyor kitabında. Bunu da el artıra artıra yapıyor. Alatlı el artırdıkça kitabın 'suç ortağı' adının altı da dolmaya başlıyor.

Peki Hollywood hangi suçun ortağı? Kızılderili katliamının yok sayılmasının, ABD'deki ırkçılık hareketlerinin, erkek egemen yapının, vasatın tahakkümünün, ABD'nin dünya üzerindeki hegemonik iktidarının... Alatlı önce suçları sayıyor sonra suçun failini gösteriyor bize. Suç ortağı olarak Hollywood'un da bu faili nasıl gizlediğini, akladığını ve masum hale getirdiğini örnekleriyle açıklıyor.

Hollywood'un mağdurunun sadece ABD dışındaki insanlar olmadığını da anlamımızı sağlıyor Alatlı. Bizatihi ABD halkı da yıllardan beri mağdur ediliyor. Alatlı "1920'lerde, haftada 20-30 milyon Amerikalı sinemaya gidiyordu; 1930'larda bu sayı haftada 110 milyon seyirciye çıktı. 1896'dan 1950'li yıllara kadarki süreçte, ülke halkının bir numaralı eğlencesi olmasının ötesinde, Amerikan kültürünün lokomotifi oldu, sinema. Amerikalıların giyim kuşamlarını, davranışlarını, konuşma biçimlerini, hatta aşk ve evliliğe ilişkin tutumlarını şekillendirdi" diyor. ABD'li bir general eşinin "John Wayne, Amerika'nın temsil ettiği her şeyin cismanileşmiş şekliydi" demesi işte bu yüzden. John Wayne'den Superman'e oradan Rambo'ya uzanan Alatlı, kahraman yaratma, bunları rol modeli haline getirme çabalarının ötesinde ABD başkanlarının, mesela Kennedy, Regan, George W. Bush ve Trump'ın, Hollywood tarafından nasıl da pazarlandığını detaylı bir şekilde konu ediyor yazılarına.

Sabah