Lütfi Bergen: Şehir sınıfsız toplumun beldesidir
Yazar Lütfi Bergen, 'Tarihin ilk sistemli şehrini kurmak, Allah Rasulü’nün bir mucizesidir. Böyle yaklaşıldığında kentle ilgili bütün argümanlar yıkılmış oluyor ve sınıfsız bir toplum ortaya çıkıyor” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2021-05-24 16:37:54

Güncelleme Tarihi: 2021-05-24 16:37:54

Her hafta kültür sanat dünyamızdan önemli isimleri ağırlayan ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Youtube kanalından canlı yayınlanan Edebiyat Sohbetleri'nin geçtiğimiz cumartesi günkü konuğu Dil ve Edebiyat dergisi yazarlarından Lütfi Bergen oldu.

Şehir ve medeniyet üzerine çalışmalarıyla ve yeni yaklaşımlarıyla tanınan Bergen, “Farabi ve Tanpınar'da Şehir” başlıklı söyleşisinde kavramlardan yola çıkarak Farabi ve Tanpınar'ın görüşlerinin yanı sıra mevcut örnekler üzerinden medeniyet ve şehir tasavvuru üzerine güncel bakışa dair değerlendirmelerde bulundu.

"ŞEHİR BİNA TANZİMİ DEĞİLDİR"

Mehmed Âkif'in “Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar” dizesindeki olumsuz medeniyet kavramıyla Farabi'nin medeniyet kavramı arasındaki farkın dikkat çekici olduğunu dile getiren Lütfi Bergen, bu araştırmanın kendisini Kur'an'daki medeniyet kavramının nasıl temellendirileceği sorusuna götürdüğünü belirtti ve bu husustaki görüşlerini şöyle aktardı:
“Kur'an'da Medine ve Karya kelimeleri geçer. Meallerimizde iki kelimeye de şehir denmiştir. Yine Kur'an'da işaret edilen çoklu küfür kavimleriyle tekli salih kavimlerin ayrışmasını Farabi'nin de benimsemiştir. Buna bakarak kent ve şehir arasında bir ayrım yapmaya karar verdim. Müslümanların tarihi Hicret'le başlar. Bunun sonucunda Yesrip isimli belde, Allah Rasulü tarafından Medine olarak tanımlanmıştır. Medine kavramını Allah Rasulü'nün inşa ettiği şehir kabul edersek onun dışındaki yapıların Farabici bir perspektifle tanımlanması mümkündür. Allah Rasulü'nün Medine'yi nasıl inşa ettiği ve hangi ölçekleri kullanmamız gerektiğine bakarsak şehir dediğimiz olgunun mekânsal bir düzenleme olmadığını görürüz. Farabi de bu görüşe varmıştır. Biz şehri bina tanzimi olarak görürsek o zaman Allah Rasulü'nün ve Farabi'nin yaklaşımından uzaklaşırız. Şehir önce bir topluluğun ifadesidir. Tarihin ilk sistemli şehrini kurmak, Allah Rasulü'nün bir mucizesidir. Böyle yaklaşıldığında kentle ilgili bütün argümanlar yıkılmış oluyor ve sınıfsız bir toplum ortaya çıkıyor.”

LÜTFİ BERGEN KİMDİR?
1964'te Ankara'da doğdu. İ.Ü. Hukuk Fakültesi mezunudur. Dergâh, Ülke, Hece, İdeal Kent, Düşünen Siyaset, Hak-İş Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi, İtibar, İştiraki, Anadolu Gençlik, Sebilürreşad, Birikim, Turan, Yolcu, Millî Mecmua dergilerinde; Yeni Şafak ve Star gazetelerinde, Al Jazeera Türk, Arkitera Mimarlık, Sebilurreşad gibi mecralarda makaleleri yayımlandı. Edebi Metinde Din-İktisat başlıklı kitabına 2012 TYB Edebi Tenkit Ödülü verildi. İslâm Şehri, İslâm Siyaset Düşüncesi, Kent Teorileri, Türk Düşüncesinde Medeniyet, Ahilik, İbn Haldun ve Umrancılık, Erken Dönem Cumhuriyet Hikâyesi, İnsan Hakları, İslâmcılık Düşüncesi, Feminizm, Toplumsal Cinsiyet, Aile Sosyolojisi gibi konularda çalışmaları bulunan yazar 2015-2018 yılları arasında Yeni Söz gazetesinde, 2019'da Gerçek Hayat Dergisi'nde yazılarını yayımladı.
Yayımlanmış eserlerinden bazıları: Azgelişmişlik Üstünlüktür, Ahlâk Ayaklanması, Milli Görüş İle Altı Ders, Umrandan Medeniyete, Kul Hakları, Havva'nın Evsiz Kızları, Türk'ün Kanadı At, Hanif Türk- Gök Millet (Nuh'un Töreli Torunları).