Wolfgang Amadeus Mozart, müzik tarihinin en önemli bestecilerinden biri olarak kabul edilir ve ömrü boyunca 600'den fazla eser bestelemiştir.
Ancak, ünlü bestecinin gençlik yıllarına ait olan ve bugüne kadar hiç bilinmeyen bir serenad, Almanya'nın Leipzig Belediye Kütüphanesi'nde gün yüzüne çıktı. Araştırmacılar, bu yeni keşfin Mozart'ın kariyerinin erken dönemlerine ışık tuttuğunu belirtiyor.
MOZART'IN GENÇLİK ESERİ: DO SERENADI
Almanya'daki Leipzig Belediye Kütüphanesi'nde 250 yıldan uzun bir süre boyunca fark edilmeyen bir el yazması, Wolfgang Amadeus Mozart'ın gençlik dönemine ait yeni bir eserini ortaya çıkardı. 12 dakikalık bu eser, müzik dünyasında "Do Serenadı" (Serenade in C) olarak biliniyor ve araştırmacılara göre, Mozart bu eseri 1760'ların ortalarından sonlarına doğru yazmış olabilir. O dönemde, Mozart henüz 10 ile 13 yaşları arasında, genç bir dahi olarak kabul edilen bir çocuktu.
Kütüphane araştırmacıları, eserin, Köchel kataloğunun bir baskısını derlerken fark etti. Bu katalog, Mozart'ın tüm eserlerini kronolojik bir sırayla kaydeden bir listedir. Kahverengi mürekkeple yazılmış bir el yazısı ile karşılaşıldığında, bu eserin genç Mozart'a ait olduğu anlaşıldı. Ancak, müziği notaya döken el yazısı, bizzat Mozart'ın elinden çıkmamıştı. Bu da, eserin orijinal bestesinin bir kopyası olduğunu düşündürüyor.
KIZ KARDEŞİNİN KATKISIYLA GÜNÜMÜZE ULAŞTI
Araştırmacılar, Mozart'ın bu bestesinin, kız kardeşi Maria Anna Mozart (Nannerl) tarafından saklanmış olabileceğini söylüyor. Leipzig Belediye Kütüphanesi'nin araştırma müdürü Ulrich Leisinger, eserin muhtemelen Nannerl'in, kardeşi Mozart'tan hatıra olarak sakladığı bir eser olduğunu belirtti.
Mozart'ın çocukluk yıllarında yazdığı diğer eserlerin çoğu zamanla kaybolmuştu. Bu durum, “Do Serenadı”nın bulunmasını müzik dünyası açısından oldukça önemli kılıyor. Leisinger, eserin stilistik olarak, Mozart'ın genç yaşlarında yazdığı diğer eserlerle uyumlu olduğunu dile getiriyor.
ESKİ DÖNEMİN MİNİYATÜR BÖLÜMLERİ
Eser, yaylı üçlüsü (iki keman ve bir bas) için yazılmış yedi minyatür bölümden oluşuyor. Bu yapısıyla oda müziği türüne giren “Do Serenadı”, aynı zamanda Mozart'ın çocukluk döneminde yazdığı birçok benzer eserin izlerini taşıyor. Leisinger'e göre, Mozart bu eseri yazdıktan birkaç yıl sonra, yani onlu yaşlarının sonlarına doğru, bu tarz eserler yazmayı bıraktı.
Yeni keşfedilen bu eserin, "Ganz kleine Nachtmusik" (Çok Küçük Bir Gece Müziği) olarak adlandırılması, Mozart'ın ünlü serenadı "Eine kleine Nachtmusik" (Küçük Bir Gece Müziği) ile de benzerlikler taşıdığını gösteriyor. Eser, adeta bu daha ünlü serenadın bir habercisi niteliğinde.
SERENADIN İLK DÜNYA PRÖMİYERİ
19 Eylül 2024 tarihinde Salzburg'da Köchel kataloğunun yeni baskısının tanıtımı sırasında, yeni keşfedilen “Do Serenadı” dünya prömiyerini yaptı. Bir yaylı çalgılar üçlüsü, eseri geniş bir izleyici kitlesi karşısında icra etti. Eserin prömiyerinin yapıldığı Salzburg, Mozart'ın doğduğu şehir olması açısından büyük bir önem taşıyor.
Prömiyerin ardından, eser 21 Eylül'de Leipzig Operası'nda bir kez daha seslendirildi. Tıklım tıklım dolu bir salonun önünde çalınan eser, aynı zamanda opera binasının dışında bekleyen kalabalık için de tekrar icra edildi. Dinleyiciler, uzun yıllar boyunca kayıp olduğu düşünülen bu eseri dinleme şansına erişti.
Kaynak: Smithsonian Magazine, Habertürk