Muhalif Trabzon milletvekili Ali Şükrü Bey öldürüldü
Mustafa Kemal ve arkadaşlarına muhalif olan ikinci grubun liderlerinden Ali Şükrü Bey 27 Mart 1923’te öldürüldü.

Oluşturma Tarihi: 2017-03-27 18:23:35

Güncelleme Tarihi: 2017-03-27 18:23:35

TIMETURK | TARİH

Bahriye Mektebi mezunu Ali Şükrü Bey, Yüzbaşı iken ordudan ayrılmış ve siyasete atılmıştı. İttihat ve Terakki'nin muhaliflerinden biri olan Ali Şükrü Bey I.TBMM'ye Trabzon mebusu olarak katıldı.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarına muhalif olan ikinci grubun liderlerinden olan Ali Şükrü Bey, 27 Mart 1923'te ölü olarak bulundu.

Cinayetten Topal Osman Ağa sorumlu tutulmuştu. Topal Osman Ağa'nın da öldürülmesi ile olayın iç yüzü aydınlatılamamıştır.

Ali Şükrü Bey'in cenazesi:



Ali Şükrü Bey'in cenaze töreni

NELER YAŞANDI?

26 Mart 1923 günü akşamından sonra Ali Şükrü Bey aniden ortadan kayboldu. Ali Şükrü Bey'in kardeşi Şevket Bey de dönemin Başbakanı Rauf Orbay'a gidip ağabeyinin kayıp olduğunu söylemişti.

Başbakan Rauf Orbay, anılarında bu hadiseyi şöyle anlatmıştı:

“Derhal arama emri verdim. Ankara Valisi Abdülkadir Bey, Jandarma Komutanı, Polis Müdürü ve bütün gü­venlik kuvvetleri seferber oldukları halde, hatta kendi arabamı da arama işlerine verdiğim halde iz bile bulunamadı. Devamlı aramalar sonunda Çankaya yolundan geçen arama ekibine bağlı jandarmaların, ana yoldan ayrılan ara­ba izlerini tarlada sürdürmeleri sırasında yeni kazılmış bir çukurda Ali Şükrü Bey'in ölüsüne rastlanır. Ölünün avucundaki, sımsıkı tutulmuş bir sandalye ha­sırı parçasının da Topal Osman'ın evinde bulunan kırık sandalyeye ait olduğu tespit edilince, ele sağlam bir ipucu geçirilmiş oldu. Yakalanan Osman Ağa'nın adamı Musta­fa Kaptan da Ali Şükrü Beyi kendisinin Topal Osman'ın evine götürdüğünü söyledi. Ali Şükrü Bey'i orada ayakta duran Osman Ağa'nın karşısına oturtmuşlar. Ve verdikleri kahveyi içerken birdenbire üzerine atılarak boğmuşlar. Mustafa Kaptan'ın bu itirafı ile olay tamamen aydınlanmış­tı. Bu haberi akşam üzeri meclisteki odamda çalışırken ge­tirdiler.” (1)

Rauf Orbay bunun üzerine M. Kemal'e bir tezke­re yazdığını, yemekten sonra M. Kemal ve Latife Ha­nım ile istasyondaki evde görüştüklerini ve olayı anlattığını yazıyor. Sonra Papazın Bağı'nda olduğu sanılan Topal Os­man ve adamları üstüne Meclis Muhafaza Birliği'ni değil, Muhafız Taburu Komutanı Ismail Hakkı Tekçe'yi hareke­te geçirdiklerini anlatır. (1)

TOPAL OSMAN BASKINI

Sonrasında yaşananlar ise şu şekilde gelişti:

“Osman Ağa üstüne gelindiğini sezince, Çankaya Köşkü'ne hücum etti. Köşkte kimseyi bulamayınca kapıyı kı­rıp içeri girdi, ne bulduysa parçalayıp ortalığı karmakarı­şık etti. Bu haber geldiği sırada silah sesleri de duyuldu. Bir süre sonra haber geldi. Osman Ağa altı yardımcısı ile vu­rulmuş ve ele geçirilmiştir.” [2]

Burada üstüne askerler gidince Osman Ağa'nın Cum­hurbaşkanı ve Başkomutan olarak M. Kemal'in ika­metgahı olan Çankaya Köşkü'ne hücum etmesi çok anlam­lıdır. Topal Osman, Ali Şükrü'nün öldürülmesini tek başı­na planlamış olsaydı suçluluk psikolojisi ile daha farklı davranırdı. Ama silahlı askerler üstüne gelince tehlikenin Çankaya'dan kendi hayatına yöneldiğini görmüş olacak ki, kendisini bu duruma düşüren yere karşı yapacağı son şeyi yapıp silahlı saldırıya geçmişti, neden başka kimseye veya yere değil de M. Kemal'e silah çekmişti. Bu davranış çok anlamlı olsa gerek. Ayrıca M. Kemal'in Topal Osman üstüne Muhafız Taburunu gönderince Çankaya Köşkü'nü boşaltıp, istasyondaki eve yerleşmesi de olduk­ça anlamlı olsa gerektir. Olan biten adeta yapılan bir söz­leşmenin tek taraflı olarak rafa kaldırılmasını anımsatıyor. Topal Osman'ın köşkten karşılık alamayınca kapıları kırıp içeri girmesi ve kimseyi bulamayınca ne bulduysa tahrip etmesi adeta bir kahrolmanın ifadesi sayılabilir. [2]

Topal Osman'ın yaralı yakalandığı halde ölüme terkedilmesi, “acaba susturuldu mu?” sorusunu akıllara getirmiyor değil. Nitekim Topal Osman'ın arkadaşı Mustafa Sütlaç'ın oğluna anlattıklarına göre, Topal Osman yaralı olarak sedyede taşınırken M. Kemal Atatürk'e küfrediyor ve kendisine kalleşlik yaptığını söylüyormuş.[3]

KAZIM KARABEKİR'İN İFADELERİ

Kazım Karabekir Paşa da olay öncesinde Mustafe Kemal Paşa'nın ağzından bizzat duğduğu bazı ifadeleri anılarında şu şekilde aktarmıştı:

“Gazi M. Kemal pek asabi idi. Muhaliflerden Ali Şükrü Bey, “Ankara'ya matbaa makinası getirmiş.. Tan adında bir gazete çıkaracakmış, siz hâlâ uyuyorsunuz” diye yaveri Cevat Abbas Bey'e verdi; veriştirdi. Ve “yakın, yıkın” diye çıkıştı. Yalnız kalınca kendilerini teskin ettim. Bu tarzdaki beyanatının dışarıya aks edebileceğini ve pek de doğru olmadığını anlattım.” (4)

MUSTAFA KEMAL PAŞA SORUMLU TUTULUYOR

Yaşanan olaylar ve tarih boyunca olay ile ilgili kaleme alınan yazılar eşliğinde cinayet çözülememiş olsa bile sorumlusunun Mustafa Kemal Paşa olduğu ifade edilir.

KAYNAKÇA

[1] Feridun Kandemir, Hatıraları ve Söyleyemedikleri ile Rauf Orbay, Yakın Tarihimiz Yayınları, Istanbul 1965, sayfa 106.

[2] Cemal Şener, Topal Osman Olayı, Cumhuriyet Yayınları, Istanbul 2001, cild 2, sayfa 10.

[3] Ayrıntılı bilgi için bakınız; Cemal Şener, Topal Osman Olayı, Cumhuriyet Yayınları, Istanbul 2001, cild 2, sayfa 37

[4] Kazım Karabekir Anlatıyor, Yayına Hazırlayan: Uğur Mumcu, Tekin Yayınevi, Ankara 1993, sayfa 68.