Nasreddin Hoca'dan Hamamcı Kazım Ağa'ya
Türk dünyasında Nasreddin Hoca’nın etkisiyle şekillenen pek çok mahalli fıkra tipinden söz edilebilir. Hamamcı Kazım Ağa da bu sürece dahil ama nasıl...?

Oluşturma Tarihi: 2021-12-03 23:27:00

Güncelleme Tarihi: 2021-12-03 23:27:00

Asıl adı Kazım Tokmak olan Hamamcı Kazım Ağa, 1903-1982 yılları arasında Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde yaşamıştır. İlçe merkezinde işlettiği hamamdan dolayı kendisine bu isim verilmiştir . Yörede hazırcevaplığıyla tanınan Hamamcı Kazım Ağa, esnaf olmasının da etkisiyle insan ilişkileri çok iyi olan, yerinde ve zamanında söz söyleme becerisine sahip, işinde oldukçauyanık bir kişidir.

Hak ve hukuk konularında oldukça titiz birisi olan Kazım Ağa'nın, sık sık “Âlim ile sohbet etmek inci mercan çizdirir, cahil ile ülfet etmek mahfazan Allah iman incitir” der ve bunun üstüne bir de şunu eklermiş “Olacak olur, ölecek ölür, çare naçar kalbini ister geniş tut ister dar, insan olana sadakat kâr, doğruların yardımcısıdır Hz. Allah.”

"Afyonkarahisar Sandıklı'da Mahalli Bir Fıkra tipi: Hamamcı Kazım" çalışmasında Erhan Solmaz şunları kaydediyor: Sözlü kültür ortamının güçlü olduğu bir yöre olan Sandıklı'da Hamamcı Kazım, sözlü geleneğin mirasını kullanmayı bilmiş ve hatta halk arasında O'nun sözleri birer referans olmuştur;“Bir müşteri kaybeden servet kaybetmiş demektir.” Buradan hareketle Ahilik terbiyesine sahip olduğunu gördüğümüz Hamamcı Kazım, yörede anlatılan pek çok anlatının asıl kahramanı olmuştur.

Nasreddin Hoca ile nasıl bir illiyet bulunuyor?

Dünyanın en yaygın ve saygın fıkra tiplerinden biri olan Nasreddin Hoca Türk dünyasının en önemli müştereklerindendir. Kolektif bilincin şekillenmesinde akıl iyesi rolü gören Hoca, sözlü kültürün tabiatından kaynaklanan etkileşimi çok canlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Türk dünyasında Nasreddin Hoca'nın etkisiyle şekillenen pek çok mahallî fıkra tipinden söz edilebilir.

Hamamcı Kazım Ağa ile ilgili anlatılan fıkraların bazılarının Nasreddin Hoca anlatmalarıyla olan benzerliğini bu kurallardan “Menşelerle ilgili kaide” ve “Adapte olabilme kaidesi” ile izah edilebileceği kanaatindeyiz. Güçlü bir sözlü geleneğe sahip olan Sandıklı ilçesi, Nasreddin Hoca anlatılarının yayılması ve çeşitlenmesi için uygun bir sosyal doku konumundadır. Söz konusu tipin esnaf olması, resmi eğitimden ziyade sözlü kültür ortamında yetişmesi neticesinde Hamamcı Kazım Ağa'nın Nasreddin Hoca anlatmalarından haberdar olduğunu düşünmekteyiz. Yöreden derlediğimiz ve Kazım Ağa'nın ana kahramanı olduğu şu iki
fıkra, düşüncemizi doğrular niteliktedir;
“Gündüz vakti Hamamcı Kazım elinde bir fenerle sağa sola koştururmuş.
Bunu gören halk sormuş:
- Kazım Ağa gündüz gündüz elinde fenerle ne arıyorsun?
Kazım Ağa:
- Uykumu kaybettim onu arıyorum.”
Kazım Ağa'ya sormuşlar:
- Siz mi büyüksünüz, ağabeyiniz mi?
- Geçen yıl ağabeyim benden bir yaş büyüktü, bu yıl yaşıt olmamız lazım,
demiş....