Nobel Edebiyat Ödülü, Afrika kıtasının doğusunda Tanzanya'ya bağlı iki adadan oluşan ve özerk yönetilen Zanzibar'da doğan, romancı Abdulrazak Gurnah'a verildi.
İsveç Akademisinden yapılan açıklamada, Gurnah'ın, "kültürler ve kıtalar arasındaki uçurumda sömürgeciliğin etkilerine ve mültecilerin kaderine kesin ve merhametli şekilde nüfuz etmesi" nedeniyle ödüle layık görüldüğü belirtildi.
Açıklamada, Gurnah'nın gerçeğe olan bağlılığının ve basitleştirmeden kaçınmasının dikkat çekici olduğu aktarılarak, "Romanları, basmakalıp betimlemelerden uzak ve bize dünyanın diğer yerlerindeki pek çok kişinin aşina olmadığı, kültürel olarak çeşitlendirilmiş bir Doğu Afrika'ya açıyor." ifadesine yer verildi.
On romana ve bir dizi kısa öyküye imza atan Gurnah, 1948'de Zanzibar'da doğdu, 1960'de İngiltere'ye iltica etti.
73 yaşındaki yazar, ödülün yanı sıra 10 milyon İsveç kronu (1,1 milyon dolar) para armağanının da sahibi olacak.
ABDULRAZAK GURNAH KİMDİR?
Abdulrazak Gurnah, 1948'de Doğu Afrika kıyısındaki Tanzanya'ya bağlı özerk bölge olan Zanzibar'da doğdu. Anadili Svahili olan yazar, ilköğrenimini İngiliz okullarında tamamladı.
Gençliğinde Zanzibar Ayaklanması'na (1964) ve sonrasında kurulan sosyalist rejimin çalkantılı yıllarına tanıklık etti. 1968'de İngiltere'ye gitti. Yükseköğrenimin Kent Üniversitesi'nde tamamladı.
Doktora tezinde kolonyal söylemin Doğu Afrika, Karayip ve Hindistan edebiyatındaki izdüşümlerini analiz etti. Postkolonyal edebiyat alanında uzmanlaştı.
Halihazırda Kent Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı profesörü olan yazar ilk romanı Memory of Departure'da (Ayrılışın Hatırası, 1987) Afrika'da geçen gençlik yıllarının ardından ülkeyi terk eden Hassan karakterinin hafızasında yer eden Afrika imgesini postkolonyal dönemin kimlik sorunları ışığında inceledi.
İkinci romanı Pilgrim's Way (Hac Yolu, 1988) başlığını Winchester'ı Canterbury'deki Thomas Beckett mabedine bağlayan yoldan alır. Daha iyi bir yaşam umuduyla İngiltere'ye gelen Tanzanyalı Davud, karşılaştığı göçmen karşıtı tutumlardan dolayı paranoyak bir benlik geliştirir ve çareyi Tanzanya'daki geçmişini tamamen silmekte arar.
Dottie (1990), Dottie Badoara Fatma Balfour karakteri üzerinden benzer bir yabancılaşma sorununu tartışır. Fatma Balfour'un melez kimliği, ırk ve etnisite sorununun göçmen ve sürgün karakterler üzerindeki travmatik etkilerinin yakıcı bir simgesidir.
Cennet'te (1994) Gurnah, Yakup'un oğlu Yusuf'un Kuran'da anlatılan hikâyesini 1900-1914 arası Doğu Afrika'ya uyarlar.
Kolonyal söylemin Afrika'ya dair klişelerini kölelik, tarihin çarpıtılması, İslâmofobi gibi meseleler üstünden tartışırken Yusuf'un bireysel hikâyesi bir yandan kolonyalizmin bir yandan ddespotizmin eleştirisine açılan ikili bir işlev görür. By the Sea (Deniz Kenarında, 2001), emperyal pedagojinin Afrika'nın yerli gelenekleriyle karşılaşmasının doğurduğu verimli paradoksları konu eder.
Salih Ömer, Kuran eğitimi almaktan duyduğu geleneksel kıvanç ile kolonyal eğitimin kazandırdığı dünya bilgisi arasında bocalarken yeni Afrika'nın çelişkileri ete kemiğe bürünür.
Son Hediye (2011), 1996'da yayımlanan Sessizliğe Hayranlık'la (2018) birlikte bir nehir roman anlatısıdır. Sessizliğe Hayranlık'ın isimsiz anlatıcısı ülkesini terk eden bir Zanzibarlı muhaliftir; Britanya'ya yerleşip evlendikten sonra öğretmenlik yapar.
Abdulrazak Gurnah hangi kitapların yazarıdır?
Abdulrazak Gurnah bir çok başarılı romanın yazarı olarak biliniyor. İşte Gurnah'ın romanları;
Memory of Departure (1987)
Pilgrims Way (1988)
Dottie (1990)
Paradise (1994)
Admiring Silence (1996)
By the Sea (2001)
Desertion (2005)
The Last Gift (2011)
Gravel Heart (2017)
Afterlives (2020)
Nobel Edebiyat Ödülü, 1901-2020 yıllarında 113 kez verildi. Toplam 117 kişiye layık görülen ödüllerden 4'ü, 2'şer yazar arasında paylaştırıldı.
Nobel Edebiyat Ödülü şimdiye kadar 30 kez İngilizce, 15 kez Fransızca, 14 kez Almanca ve 11 kez de İspanyolca yazan yazarlara verildi. Bu dilleri, 7 ödülle İsveççe, 6'şar ödülle İtalyanca ve Rusça, 5 ödülle Lehçe, 3'er ödülle de Norveççe ve Danca izledi. Yunanca, Japonca ve Çince yazan yazarlar 2'şer kez ödüle layık görüldü. Arapça, Bengalce, Çekçe, Fince, İbranice, Macarca, İzlandaca, Oksitanca, Portekizce, Sırpça-Hırvatça, Yiddiş ve Türkçe yazan yazarlar ise birer kez ödül kazandı.
2006'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Orhan Pamuk, Nobel alan ilk Türk yazar olmuştu.
Nobel Edebiyat Ödülü'nü, geçen sene ABD'li şair Louise Glück almıştı.