Dolar

34,6897

Euro

36,7079

Altın

2.967,92

Bist

9.640,08

Orhan Pamuk: Romanını yazdığım şey başımıza geldi

Yazar Orhan Pamuk, gazeteci Erdinç Akkoyunlu ile son romanı Veba Geceleri üzerine konuştu. “Dört yıldır salgını (vebayı) yazıyordum sonra başımıza bu salgın geldi” diyen Pamuk, sosyal medyada romanına gelen eleştiri ve tepkilere de cevap verdi

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-06-17 12:05:41

Orhan Pamuk: Romanını yazdığım şey başımıza geldi

Orhan Pamuk ile Veba Geceleri ve Roman Anlayışında Yenilikler

Mart ayında Veba Geceleri adlı yeni romanını yayınlayan Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk, eserinin teknik yönlerini ve okurlardan aldığı yansımaları Oggito'ya anlattı. “Dört yıldır salgını (vebayı) yazıyordum sonra başımıza bu salgın geldi (Covid-19),” diyen Orhan Pamuk, ona yönelik dile getirilen, “Kara Kitap'tan daha iyisini yazamaz” sözünün kendisini sinirlendirdiğini anlattı. Veba Geceleri için hayali Minger Adası'nı yarattığını aktaran Pamuk, dünya edebiyatında adada geçen romanların ilgi çektiğini ifade etti. Veba Geceleri'ne ilişkin ilk röportajlarında dile getirdiği ‘Film olabilir' sözüne karşılık tepkiler geldiğini hatırlatan Pamuk, “Bugüne kadar hiçbir romanımı film olsun diye yazmadım,” ifadesini kullandı. Pamuk, Veba Geceleri'ne sosyal medyada verilen tepkilere ilişkin, “Kitabı beğenmeyenler, Amma kötü be kitap be abi. Aşk da istediğim kadar yoktu, deyince seven okur da, Burada tarihi öne çıkartıyorsunuz, diyor. Ben kitapta yapmak istediğimi yaptım, ama bu yetmiyor. Kitabın sevilmesi de gerekiyor. Faka bazıları bu romanı beğenmediyse ben de Orhan Pamuk'um. Her zaman Cevdet Bey'i yazsaydım, Kara Kitap'ı yazamazdım. Elbette değişik şeyler yapacağım” diye konuştu.

Türk edebiyatının yaşayan en önemli, aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülü'nü 2000'li yıllardan sonra kazanan yazarlar arasında dünyada en çok dilde ve sayıda eserleri yayımlanan yazarı Orhan Pamuk, 1901 yılında geçen romanı Veba Geceleri'ni Oggito'ya anlattı. Osmanlı'nın dağılma sürecinde en trajik olayların yaşandığı dönemde cereyan eden gelişmeleri ele alan Veba Geceleri, roman tekniği, metin iklimi, karakter yaratımı, gerçek kişilere yaptığı atfın yanı sıra mimariye ve resim sanatıyla yaptığı işbirliğiyle de öne çıkarken, Pamuk, kurduğu bu çok katmanlı dünyanın yapım sürecin detaylarını paylaştı.

“Nobel'den sonra yazılmaz sözü Eliot'un.”

YKY tarafından yayımlanan Veba Geceleri için bugüne kadar çektiği tanıtım videolarının dijital dünyayı iyi tanıyan yayınevi ekibi tarafından önerildiğini, kendisinin de kabul ettiğini anlatan Pamuk, yeni videolar için çalıştığını söyledi. Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmış olmasının yazarlığına bir olumsuz etki yapmadığını anlatan Pamuk, romanı için dile getirilen “Bir Kara Kitap değil” eleştirisi için şunları söyledi:

“T.S. Eliot'un ‘Nobel'den sonra kimse doğru dürüst bir şey yazamamış' sözü biraz değişir, farklılaşır. Bu laf Nobel alamayanların, alana attıkları kullanışlı bir taştır. Benim için birçok şey gibi bu sözün etrafından geçtim. O söz beni vurmasın diye de davranmadım. Nobel haberini alınca ‘Bu, benim hayatımı değiştirmeyecek' demiştim. Kara Kitap'a, Cevdet Bey ve Oğulları'na, Kafamda Bir Tuhaflık'a Veba Geceleri'ne verdiğim kadar zaman vermişimdir. Kara Kitap için söylenen ‘Daha iyisini yazamaz' gibi sözler yazarları sinirlendirir. Fakat ben dört yıldır bir salgın romanı yazıyordum, sonra bu salgın başımıza geldi.”

Her zaman Cevdet Bey'i yazsaydım Kara Kitap olmazdı.

“Rol modelim Tolstoy'dur.”

Veba Geceleri'nde Tolstoyvari karakterleri kısa anlatı içinde ele alarak romanı ilerletmeye dönük bir biçim çalışması olduğunu, anlatan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları romanın daha Toltstoyvari olduğunu söyledi. Veba Geceleri'ndeki Tolstoy'dan ayrılan farkı da dile getiren Pamuk, “Benim rol modelim Tolstoy'dur. Ondan iki yıldan fazla etkilenmeyeceksin, sonra başkasından etkileneceksin. Yirmi üç yaşında ezberler gibi okumuştum Tolstoy'u. Anna Karenina'yı verdiğim yazarlık dersinde bir sömestr boyunca anlatmak istiyorum. Cevdet Bey ve Oğulları Tosltoy'andır. Ama Veba Geceleri Tolstoy'dan biraz ayrılıyor. Tolstoy, benim Veba Geceleri'nde yaptığım gibi zamandan sık sık ayrılmaz. Veba Geceleri'nde ise zaman geçişleri var” dedi.

“Eskiden de çok bozdunuz diyorlardı.”

Kara Kitap'ı yazdığında okurlarının yüzde 80'inin kendisinden yaşlı olduğunu ama şimdi okurlarının yüzde 80'inin kendinden genç yaşta bulunduğunu anlatan Orhan Pamuk, Veba Geceleri'ne dönük ‘İçinde az aşk hikayesi var' eleştirisi için şunu söyledi: “Roman sanatı ilk çıktığında kadınlar için yazılan ucuz metinlerden oluşuyordu. O zamanlar romana hizmetçi sanatı denirdi. Romana ne kadar aşk koyarsan, o kadar okunuyor. Ama ne kadar basit yazarsan da o kadar okunuyor. Kara Kitap okunmuyor. Kara Kitap'ı okuyanlar ki benim yazma yaşım yirmi iki ile yirmi altı idi, okurlarımın yüzde 70'i benden yaşlıydı, şimdi okurlarımız yüzde 80'i benden gençler. Kara Kitap'ı yazdığım zaman da ‘Orhan Bey, Cevdet Bey çok güzeldi ama şimdi bozdunuz' demişlerdi.”

“Ada her zaman ilgi çeker.”

Adada geçen metinlerin de daima ilgi çektiğini anlatan Pamuk, “Ada edebiyatta özel bir konudur. Medeniyetten uzak kalmak ilgi çeker” diye konuştu. Metinlerini film olması için yazmadığını da anlatan Orhan Pamuk, “Oturayım da film yazayım diye düşünmüyorum. Şu anda o konuyla meşgul değilim. Aman film olsun diye hayatımda roman yazmadım” dedi.

“Bakma moralin bozulur.”

Kitaba gelen sosyal medya eleştirilerini okuduğunu anlatan Pamuk, şunları söyledi: “Pek çok yazar arkadaşım, edebiyatçı olmayan köşe yazarı arkadaşım var. Kırk beş-elli yıldır bu işin içindeyim. Başta gençliğimde buralarda gözükmek önemliydi. Şimdi birçok arkadaşım ‘Bakma moralin bozulur' diyor. Bir yazarsınız, 50 kişi taktir eder, 50 kişi beğenmez. Beğenmeyen 50 kişiden 10 kişisi ana avrat gider. Ama Twitter'e, sosyal medyaya heyecanla olumsuz fikir beyan edenler tipik okurlar değillerdir. Onların sözlerinden, onların havasından kitabın nasıl alımlandığını anlayabiliyorsunuz. Amma kötü be kitap be abi. Aşk da istediğim kadar yoktu, deyince sizi seven okur da ‘burada tarihi öne çıkartıyorsunuz' der. İkisi de aynı dercede gözlemi yapar. Yapmak istediğim şeyi yapsanız da, yalnızca yapmak gerekmiyor edebiyatta sevilmesi gerekiyor. Bazıları bu romanı beğnemedi ama ben de Orhan Pamuk'um. Her zaman Cevdet Bey'i yazsaydım, Kara Kitap'ı yazamazdım. Elbette değişik şeyler yapacağım.”

“İki tane de biz atsaydık.”

Türkiye-İtalya Euro 2020 futbol karşılaşmasını izlediğini anlatan Orhan Pamuk, “Futbolu takip etmiyorum. Ama Milli Takım'ı izledim. Epey de üzüldüm. Kara Kitap'ı Türkiye'nin İngiltere'ye 8-0 yenildiği maç zamanında yazdım. Türkiye-İtalya maçında çok üzüldüm. Çanakkale geçilmez yaptı bizimkiler. Açık oynayıp da 2 tane de biz atsaydık” diye konuştu.

oggito.com

Haber Ara