Padişahlar da kurban keser miydi?
Osmanlı döneminde devlet erkanı titizlikle Kurban törenini düzenlerdi. Hatta kurbanlık bir hayvanın yularından çekiştirmek dahi suç sayılırdı.

Oluşturma Tarihi: 2020-07-31 10:35:45

Güncelleme Tarihi: 2020-07-31 10:35:45

Bugün olduğu gibi Osmanlı döneminde de Kurban Bayramı ayrı bir özenle kutlanırdı....Osmanlıda bayram hazırlıkları, bayramdan 10-15 gün önce başlardı. Arefe gününde ise her şeyiyle bayrama hazırlanmış olan pâyitaht İstanbul, oldukça renkli sahnelerle karşılardı kurban bayramını.

O dönemde de sokakta kesilmezdi

Bayram öncesi saraydan halka duyurulan Padişah Tembihnamesi ile 'Bayram öncesi temizlik emredilir ve kurbanlık tercihi ile kesiminde dikkat edilmesi gereken hususlar" halka duyurulur. Bayram öncesi bu tembihnamenin îlânı ile her yer pırıl pırıl hâle getirilirdi. Sokaklarda kurban kesmek o dönemlerde yasaktı. Kesim için bir dönem Yedikule Hisarı'nın tâyin edilmesi de gösteriyor ki, açık alanlarda alenen kesimler yapılmıyordu.

Kurbanlık koç hediye edilirdi

Devlet erkânının pâdişaha kurbanlık koç hediye etmesi için iyi bir fırsattı kurban bayramları. Pâdişaha, hânedan ve Enderun mensuplarına, devlet erkânı tarafından hediye edilen kurbanlıklar olduğu gibi, saray için önceden hazırlanan kurbanlıklar da olurdu. Eyüp'te, Râmi'nin arkasında bulunan Küçükköy civârında, saray için husûsî olarak kurbanlık koç yetiştiren ve "Saye Ocağı" adı verilen kışlalar mevcuttu. Saye Ocağı, Rumeli'den pâyitahta getirilen ve sarayda kurban edilmek üzere beslenen koyunların bulunduğu kâgir bir binâ idi.

Devlet erkanında hediye

Başta pâdişaha olmak üzere saray erkânı ve devlet ricâline kurbanlıklar hediye edildiği gibi, pâdişah da devlet ricâli ve bendegâna kurbanlık hediye ederdi. Bundan başka dergâhlara, hankâhlara, câmi, tekke ve türbe görevlilerine, medrese hocalarına ve talebelere kurban bağışı yapardı. Sarayda pâdişah adına kesilen kurbanların etleri de yine saray yakınlarında oturan halka dağıtılırdı.Saraya alınan kurbanlıkların fiyatı ve miktârını tespit edip saraya bildirme vazîfesi de ağnam müdürüne âitti.