Osmanlı Devleti'nde bilimsel astronomiyi medrese eğitimine ilk sokan Ali Kuşçu olmuştur. Ali Kuşçu, 1450 yılında Semerkand Rasathanesi'ni kurmuş olan Uluğ Bey'in öğrencisiydi. Semerkand Rasathanesi'nin müdürü olan Kadızade-i Rumi'nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçmiş, Zic-i Uluğ Bey'in (Uluğ Bey Zici) tamamlanmasına yardımcı olmuştur.
Uluğ Bey'in öldürülmesi
Uluğ Bey'in öldürülmesinden sonra bir süre Tebriz'de Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yanında kalan Ali Kuşcu, hükümdar tarafından Osmanlılar ve Akkoyunlular arasında barışı sağlamak için elçi olarak Fatih Sultan Mehmed'e gönderilmiş ve Fatih Sultan Mehmed'den büyük ilgi görmüştür.
Ali Kuşçu'nun aracılığı
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün sitesindeki bilgiye göre; Fatih Sultan Mehmed'in daveti üzerine ikinci kez ailesi ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'a gelmiş, kısa bir süre sonra da Fatih Sultan Mehmed kendisini 1473'te Ayasofya medresesi müderrisliğine atamıştır. Fatih Külliyesi'nin ders programlarını Molla Hüsrev'le birlikte hazırlayarak astronomi ve matematik dersleri vermiştir. Ayrıca İstanbul'un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli güneş saatleri yapmıştır. 1474 yılında ölümünden sonra uzun bir süre astronomi bilimiyle ilgilenen olmamış, astronomi sadece namaz vakitlerinin tespiti ve ezan saatinin ayarına uygulanmakla kalmıştır. Yani, gerçek astronomların yerini muvakkitler almıştır.
Kopernik teoremi
Kopernik'in astronomi alanındaki devrimini (Kopernik “De Revolutionbus Orbium Coelestium-Gök Cisimlerinin Dolanımları Üzerine” adlı eserinde gökyüzü sisteminin merkezinin Güneş olduğunu açıklamıştı) geliştiren Tycho Brahé 1576'da Danimarka'da Uraniborg Rasathanesi'ni kurarken, uzun süredir bu alanda çalışmaların yapılmadığı Osmanlı Devleti'nde de neredeyse aynı tarihte (1577) III. Murad'ın izniyle Mısır Medresesi müderrislerinden Takiyüddin tarafından ilk rasathane kurulmuştur.
Gözlemevi kuruluşu
1521 Şam doğumlu olup 1571 yılında İstanbul'a gelen Takiyüddin, 1571 yılında Müneccimbaşılığa getirilmiştir. Takiyüddin daha önce Galata Kulesi'nde elverişsiz şartlarda yaptığı kişisel çalışmalarından sonra Tophane sırtlarında (“Frenk Galata Sarayı tarafından Firûze renkli bir yer…”), Fransız Elçiliği'ne komşu Pera tepesinde o yüzyılın neredeyse en önemli gözlemevlerinden birini kurdu. Bu alana daha önce hazırlamış olduğu aletleri için yapılan yerlerin yanı sıra basit bir merkez gözlemevi binası yapıldı. Gözlemevinin bir de kütüphanesi mevcuttu.
Bilimsel çalışma adımları
Takiyüddin kendinden önce kullanılan aletleri küçülterek yapmanın yanı sıra yeni aletler de icat etmiş, Ay ve Güneş gözlemleriyle birlikte diğer gezegenlere ilişkin gözlemler de yapmıştır. Güneş ve mekanik saatler tasarlayan Takiyüddin, saati bir gözlem aracı olarak kullanmıştır. 11 Eylül 1577'den itibaren İstanbul'un gökyüzünde bir ay kadar görünen kuyruklu yıldız da Takiyüddin tarafından izlenmiş ve rasathanenin ilk bilimsel çalışmaları arasında yerini almıştır.
Top ateşiyle yıkıldı
Takiyüddin Padişaha bu olayın İran ordusuna karşı galibiyetinin habercisi olduğu yolunda kehanette bulunmuştur. 1578 yılında veba salgınında insanların ölümü üzerine Şeyhülislam Ahmet Şemseddin Efendi'nin Sultana mektup yazarak verdiği fetva ile rasathane 21 Ocak 1579 günü Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından top ateşiyle yıkılmıştır. Ancak Takiyüddin ölümüne kadar kendi imkânlarıyla astronomi çalışmalarını sürdürmüştür.