Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Kendi Gök Kubbemiz" başlıklı söyleşide konuşan Ökten, Şair Yahya Kemal Beyatlı'nın edebiyat dünyasına kazandırdığı "Kendi Gök Kubbemiz" ifadesinin taşıdığı anlamlar ve İslam medeniyeti ile Batı medeniyeti arasındaki anlayış farklarını anlattı.
"KÜRESELCİLERE DİKKAT EDİN"
Bu çağın insanının içgüdülerinin beslendiğini, "zihnen ve duygu olarak aç ve susuz" olduğuna dikkati çeken Ökten, "İçgüdüleri çok besleniyor bu çağımızın insanının, bunun da sebebi küreselciler. Küreselciler bütün dünyayı esir almış durumdalar. Ellerinde medya organları ve sizi özendiriyorlar. Dikkat edin, bakın bütün hitapları sizin içgüdünüzedir." görüşünü paylaştı.
İnsanın aklı ve duygularının içgüdülerinin esiri olmaması gerektiğini vurgulayan Ökten, akıl sahibi insanın sanatla, felsefe ile bilimle iştigal etmesi gerektiğini ifade etti.
Ökten, Batılı insanın yalnızlığına ve muhabbete olan arzusuna da değinerek, Batılı insanda muhabbet arayışı olduğunu ancak modern toplum yapısının buna pek de müsaade etmediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Siz işe yaramadığınız zaman modernite sizi hayatın dışına itiyor. Niye çünkü orada kriter işe yaramak. Bu işe yaramanın da kriteri, üretime katkı sağlamak. Öğüt vermek, örnek alınmak değil. Bizim kadim medeniyetimizde öğüt vermek, örnek alınmak, bak bunun gibi ol demek, onun toleransından, müsamahasından çocukların istifade etmesi gibi. Ama (modern anlayışta) bu değerler olmadığı için işe yaramayan kişi hayatın dışına itilmiş oluyor."
Doğu toplumlarında bireyin zihin dünyasında çeşitli kavram ve değerlerle kurduğu bir anlayışın olduğunu, bunun kişinin kendi gök kubbesi anlamına geldiğini ifade eden Ökten, insan her nereye giderse gitsin, kendi kültür ve köklerine ait değerlerle inşa ettiği anlayışı da beraberinde taşıdığını söyledi.
"ŞAHSİYETİMİZİ KENDİ GÖK KUBBEMİZLE İNŞA EDİYORUZ"
Ökten, her insanın zihninde, kalbinde kendi gök kubbesi bulunduğunu belirterek, "Kavramlarımız zenginleştikçe gök kubbemizin yarı çapı artıyor, kubbe derinliği artıyor. Anne bir kavram, baba bir kavram. Biz her ne kadar bir insan görsek de o bir kavram. Duygularımıza ait kavramlar var. Tercihte bulunuyoruz. Bizim sevdiğimiz ya da tercih ettiklerimiz veya sevmediklerimiz. Bizim sevmediklerimiz başkalarının gök kubbelerine ait. Böylece kendi şahsiyetimizi kendi gök kubbemizle inşa ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
AA