Sakarya Meydan Muharebesi nerede yapıldı? Sakarya Meydan Muharebesi’nde düşman kimdi? Sakarya Meydan Muharebesi tarihi ne zaman?
Türkiye tarihinin önemli dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi hakkında bilgiler araştırılıyor. Sakarya Meydan Muharebesi’nin bağımsızlık mücadelesinde en önemli noktalardan biri olduğu biliniyor. Peki Sakarya Meydan Muharebesi nerede gerçekleşti? Sakarya Meydan Muharebesi’nde düşman hangi ülkeydi? Sakarya Meydan Muharebesi ne zaman yapıldı? İşte Sakarya Meydan Muharebesi hakkında detaylar…

Oluşturma Tarihi: 2022-09-14 15:43:19

Güncelleme Tarihi: 2022-09-14 15:43:19

Sakarya Savaşı ya da Sakarya Meydan Muharebesi; Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi açısından çok önemli bir yere sahip. Türk tarihinin kritik dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Peki Sakarya Meydan Muharebesi neredeydi? Sakarya Meydan Muharebesi ne zaman gerçekleşti? Sakarya Meydan Muharebesi kaç gün sürdü? İşte Sakarya Meydan Muharebesi tarihçesi…

Sakarya Meydan Muharebesi kaç gün sürdü?

23 Ağustos 1921 tarihinde başlayan ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir yeri olan Sakarya Meydan Muharebesi 22 gün 22 gece sürdü ve 13 Eylül 1921'de zaferle sonuçlandı.

Sakarya Meydan Muharebesi nerede yapıldı?

Ülkemizin tarihinde yer alan ve gururla andığımız Sakarya Meydan Muharebesi Polatlı'da, Haymana'da, Ankara'da başladı.

Sakarya Meydan Muharebesi tarihçesi

TBMM ordusu, Kütahya-Eskişehir Muharebelerindeki yenilgisinden sonra cephe kritik bir duruma düşmüştü. Cepheye gelerek durumu yerinde gören ve komutayı eline alan TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi birliklerinin Yunan ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakılarak Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmesine ve savunmayı bu hatta devam ettirmesine karar verdiler.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, "Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz. Onun için küçük, büyük her cüzütamı (birlik), bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük, büyük her cüzütam ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki cüzütamın çekilmeye mecbur olduğunu gören cüzütamlar, ona tabi olamaz. ‘Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur' emrini vererek muharebeyi geniş bir alana yaydı. Böylece Yunan kuvvetleri de karargâhlarından uzaklaşıp bölünmüş olacaktı.

TBMM, 3 Ağustos 1921'de Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa'yı azlederek, aynı zamanda Başvekil ve Millî Müdafaa Vekili de olan Fevzi Paşa'yı bu makama da atadı.

22 Temmuz 1921'de Sakarya Nehri doğusuna çekilmeye başlayan Türk ordusu, güneyden kuzeye 5. Süvari Kolordusu (Çal Dağı güneyinde), 12, 1, 2, 3, ve 4. gruplar ile Mürettep Kolordu birinci hatta olacak şekilde tertiplendi. Çekilişin hızlı bir şekilde tamamlanmasından sonra Yunan birlikleri taarruz pozisyonu için tam dokuz gün Türk birlikleri ile karşılaşmadan yürüdü. Bu savaşın kaderini belirleyecek stratejik hatalardan biri oldu. Yunan taarruzu baskın olma özelliğini kaybetti. Ancak 14 Ağustos'ta ileri harekâta geçen Yunan ordusu, 23 Ağustos'tan itibaren 3. Kolordu ile Sakarya Nehri doğusundaki Türk kuvvetlerini tespit, 1. Kolordu ile Haymana istikametinde, 2. Kolordu ile Mangal Dağı güneydoğusunda kuşatıcı taarruza başladı. Fakat bu taarruzlarında başarısız oldular.

Kuşatma taarruzunda başarı sağlayamayan Yunan kuvvetleri, sıklet merkezini ortaya kaydırarak savunma mevzilerini Haymana istikametinde yarmak istedi. 2 Eylül'de Yunan birlikleri, Ankara'ya kadar en stratejik dağ olan Çal Dağı'nın tamamını ele geçirdi. Fakat Türk birlikleri Ankara'ya kadar geri çekilmeyerek alan savunması yapmaya başladı. Yunan birlikleri Ankara'ya 50 km kalacak derecede bazı ilerlemeler sağlasa da Türk birliklerinin yıpratıcı savunmasından kurtulamadı. Ayrıca 5. Türk Süvari Kolordusu tarafından cephe ikmal hatlarına yapılan taarruzlar Yunan taarruzunun hızının kırılmasında önemli etkenlerden biri oldu. Yunan ordusu 9 Eylül'e kadar süren yarma teşebbüsünde de başarılı olamayınca, bulunduğu hatlarda kalarak savunmaya karar verdi.

Türk Ordusu'nun 10 Eylül'de başlattığı, bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın komuta ettiği, genel karşı taarruzla Yunan kuvvetlerinin savunma için tertiplenmesine mani olundu. Aynı gün Türk birlikleri stratejik bir nokta olan Çal Dağı'nı geri aldı. 13 Eylül'e kadar süren Türk taarruzu sonucunda Yunan ordusu, Eskişehir-Afyon'un hattının doğusuna kadar çekilerek bu bölgede savunma için tertiplenmeye başladı. Bu çekilme sonucu 20 Eylül'de Sivrihisar, 22 Eylül'de Aziziye ve 24 Eylül'de Bolvadin ve Çay düşman işgalinden kurtulmuştur.

Çekilen Yunan ordusunu takip amacıyla harekâta 13 Eylül 1921 itibarıyla süvari tümenleri ve bazı piyade tümenleri ile devam edildi.

Savaş, 22 gün ve gece sürerek 100 km uzunluğunda bir alanda cereyan etti. Yunan ordusu, Ankara'nın 50 km kadar yakınından geri çekildi.