Kültür varlıklarının tanıtılması, eserlerin korunması ve sağlıklı şekilde gelecek kuşaklara aktarılabilmesi konusunda bilinçli bir kamuoyu oluşturulması amacıyla, her yıl 18-24 Mayıs tarihleri "Müzeler Haftası" olarak kutlanıyor.
Türkiye'yi ve özellikle de İstanbul'u ziyaret eden turist sayısının artışıyla doğru orantılı olarak, müze ziyaretçileri de gözle görülür oranda arttı.
2018'de bir milyon 430 bin kişi tarafından ziyaret edilen Milli Saraylar'a bağlı saray, köşk ve kasırlar, 2019'un ilk dört ayında, önceki yıla oranla yüzde 11 daha fazla kişiyi ağırladı.
Büyük kısmı 19. yüzyılda inşa ettirilen bu tarihi mekanlar, Osmanlı Devleti'nin son dönemleriyle cumhuriyetin ilk yıllarının siyasi ve sosyal yaşamına da ışık tutuyor.
DOLMABAHÇE SARAYI, TURİSTLERİN İLK DURAKLARINDAN
Milli Saraylar içerisinde en çok ziyaretçiyi ağırlayan Dolmabahçe Sarayı, İstanbul'a gelen özellikle yabancı turistlerin uğrak noktalarından biri olarak dikkati çekiyor.
17. yüzyıldan başlayarak dönem dönem doldurulan ve Dolmabahçe adıyla padişahların Boğaziçi'ndeki has bahçelerinden biri konumuna getirilen saray, köşk ve kasırlarla donatılarak, zamanla "Beşiktaş Sahil Sarayı" adıyla anılmaya başladı.
Saray, Sultan Abdülmecid döneminde, ahşap ve kullanışsız olduğu gerekçesiyle 1843'ten başlayarak yıktırılarak, aynı yerde günümüze dek gelen Dolmabahçe Sarayı'nın temelleri atıldı.
Yapımı, çevre duvarlarıyla birlikte 1856'da bitirilen Dolmabahçe Sarayı, 110 bin metrekarelik alanda, ana yapısı dışında onaltı ayrı bölümden meydana geliyor.
Osmanlı'nın son altı padişahına ev sahipliği yapan saray, cumhuriyet döneminde de cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanıldı. Saray, aylık ortalama 83 bin yerli ve yabancı ziyaretçi tarafından geziliyor.
BEYLERBEYİ SARAYI
Dolmabahçe Sarayı'nın ardından yoğun ilgi gören bir diğer yapı olan Beylerbeyi Sarayı ise ayda ortalama 12 bin kişiyi ağırlıyor.
Boğaziçi'nin Asya yakasında, Kuzguncuk ve Çengelköy arasında kurulu bulunan saray, 1865'te Sultan Abdülaziz döneminde yaptırıldı. Sultan Abdülaziz tarafından sahil sarayı olarak 65 bin metrekarelik alana inşa ettirilen sarayda, Sultan II. Abdülhamid de son yıllarını geçirdi. Fransız barok mimarisinden etkilenilerek yapılan sarayın, gerek dış görünüşü gerekse iç bölümü oldukça süslüdür.
Milli Saraylar içerisinde öne çıkan bir diğer tarihi mekan olan Ihlamur Kasrı, ayda ortalama yedi bin ziyaretçiyi ağırlıyor.
Döneminin önemli diplomatik misafirlerine de ev sahipliği yapan kasır, "biniş kasrı" yani sultanın günübirlik dinlenme mekanı olarak yaptırıldı.
Milli Saraylar'a ait Küçüksu, Maslak, Aynalıkavak ve Beykoz kasırları, Yıldız Şale, Florya Atatürk ve Yalova Atatürk köşkleri, Resim Müzesi, Saray Koleksiyonları Müzesi, Yıldız Porselen ve Çini Fabrikası ile Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası da ziyaretçilerin yoğun ilgisini görüyor.
Sesli rehber hizmetinin sunulduğu Milli Saraylar'a ait tüm tarihi mekanlar, pazartesi hariç her gün ziyaret edilebiliyor.
