Şentop, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "1 Şiir 1 Hayat: Zindandan Mehmed'e Mektup" isimli serginin açılışında yaptığı konuşmada, vefat eden yazar ve şair Mevlana İdris Zengin'e Allah'tan rahmet diledi.
Zengin'in edebiyatın nahif şairlerinden birisi, şiir ve masallarıyla çocukları kanatlandıran yakın bir dostu olduğunu belirten Şentop, "Aynı zamanda çalışma arkadaşımız Mevlana İdris Zengin'i kaybettik. O da bir üstat Necip Fazıl hayranıydı, hemşehrisiydi, Kahramanmaraşlıydı. Bu sebeple burada Mevlana İdris'i, üstat Necip Fazıl'ın huzurunda anmak isterim." ifadelerini kullandı.
Şentop, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve sergi kuratörü Şeyma Kısakürek Sönmezocak'a ve emeği geçenlere şükranlarını sunarak, vakfın başlattığı sergi serilerinin ikincisi olan Atatürk Kültür Merkezi'ndeki sergiye katılamadığını, bu nedenle serginin burada açılmasından büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Şentop, "Üstat Necip Fazıl fikir ve tahassüs dünyamızın en büyük şairidir ve yazarıdır. Her şeyin ötesinde derin bir gönül ve bir dava adamıdır. Onun gönül adamı kimliğini biz kaleminden çıkan satır ve dizelerde daima gördük. Hapishanedeki zorunlu inzivası üstada 'Zindandan Mehmed'e Mektup' yazdırmış. Bizlere de o güzel dizelerde yazdığı satırlardaki hisleri miras bırakmıştır." diye konuştu.
His ve fikirde insani olanı yakalamanın önemine değinen Şentop, şunları söyledi:
"İnsan hayatı geçici ama gönüle dokunan eserleri zamansızdır. 'Zindandan Mehmed'e Mektup' şiiri şairin hapishanedeki hislerini, oradaki hatıralarını ve duygu dünyasını anlattığı için onun ziyaretçilere sanki şairin yaşadığı sıkıntının ve kederin içindeymiş gibi aktarılması belki de büyük şairin ruh dünyasının tanıtılması bakımından çok etkili bir yöntemdir. Teknoloji çağında özellikle gençlerimizin kendilerinden önceki Türkiye tarihine ait yaşanmışlıkları anlayabilmeleri ve idrak edebilmeleri için sergilerin interaktif yöntem ile his ve duygu dünyasına hitap eder tarzda ve atmosferde verilmesinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum."
Şentop, sergide gardiyanlar eşliğinde hapishaneye giren ziyaretçilerin şairin bütün duygu savrulmalarını, parmaklıklar ardındaki hapishane hayatını, ızdıraplarını ve dışarıda kalbi onunla atan aile fertlerinin duygu dünyasını birebir izleyebileceklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Zindandan Mehmed'e Mektup şiirini saman kağıda basılmış teksir kağıtlarından sonra kitaplardan okuyan nesiller bugün hapishane hücresinin birinde Necip Fazıl'ın hologramından Zindandan Mehmed'e Mektup şiirini bizzat sesinden dinleyecekler. Özellikle okulların sınavlarını bitirdiği bu günlerde çocuklarımızın ve gençlerimizin bu sergiyi ziyaret etmelerini mutlaka tavsiye ediyorum. Necip Fazıl imparatorluktan Cumhuriyet'e, üç kıta coğrafyasından Misak-ı Milli sınırlarına, meşruti monarşiden Cumhuriyet ve demokrasiye, eski Türkçeden yeni Türkçeye ve Osmanlı'dan başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti'nde noktalanan batılılaşma süreçlerinin tamamına bizzat müşahede ederek katılmıştır. Kısacası Necip Fazıl Kısakürek Türkiye'nin bir şahsın nefsinde mücessem tarihi gibidir. Onun gibi bir çok münevver bilim, edebiyat ve sanat insanı bu bağlamda değerlendirilmeyi gerektiren şahsiyetlerdir." "Gönüllü bir dervişi gibi sürekli çalışır"
Necip Fazıl Kısakürek'in şiirlerinin Türk edebiyatının daima başyapıtları olduğunu ifade eden Şentop, şöyle devam etti:
"Hayatı boyunca ölüm ve kader muammasının şifrelerini çözmeye çalışan, metafizik ve estetik derinlikten çileye, yani nefsi ile mücahedeye girişen, sanatını Allah'a aramakta bularak sükuta eren bir deniz gibidir. Bütün bir ülke onu bugün şiirleri ile tanırken, Tohum, Sabır Taşı, Bir Adam Yaratmak, Mukaddes Emanet, Ahşap Konak, Yunus Emre ve Püf Noktası gibi her biri diğerinden ilginç üstün ve güzel tiyatrolarıyla büyük mesajlar veren bir usta senaryo yazarıydı. Eserleri şiirleriyle büyümekte olan genç bir ülkenin gerçek bir rehberi, gönüllü bir dervişi gibi sürekli çalışır. Velhasılıkelam Necip Fazıl hep bir gayenin, hep bir idealin, hep bir büyük davanın sanat dili kırılamayan bir kalemidir."
Serginin kuratörü, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şeyma Kısakürek Sönmezocak da konuşmasında, vakfın 2015'te faaliyet başladığını belirterek, araştırmacıların ve öğrencilerin saf bilgiye ulaşabilmeleri için çalıştıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından Şentop'a, Kısakürek'in kardeşi Mehmet Kısakürek tarafından çerçeveli Osmanlı Türkçesi ile yazılmış tablo hediye edildi. Şentop daha sonra "1 Şiir 1 Hayat: Zindandan Mehmed'e Mektup" teması ile hazırlanan sergiyi dolaştı. Programa Ankara Valisi Vasip Şahin'de katıldı. AA