Server Dede'nin hüzünlü hikayesi: Başını verdi, devletin defterini vermedi
Osmanlı döneminin Defter Emini Server Dede işine bağlı, işinin ehli bir memurdur. Bir gece ihtilaflı bir arazi meselesi için defter kayıtları Server Dede’den istenir. Server Dede defterleri bu saatte çıkaramayacağını söyler. Gelen kişiler, emrin padişahın emri olduğu söylerler.

Oluşturma Tarihi: 2021-03-07 11:43:01

Güncelleme Tarihi: 2021-03-07 11:43:01

Eski zamanlarda her meslek grubunun bir evliyası vardı ve memurların evliyası da, mezarı bugün Sultanahmet'teki Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nün bahçesinde bulunan Server Dede idi. 

Osmanlı döneminin  Defter Emini Server Dede işine bağlı, işinin ehli bir memurdur. Ancak bir gece bir gece ihtilaflı bir arazi meselesi için defter kayıtları Server Dede'den istenir. Görev düşkünü Server Dede ise, "Devlete ait defterlerin gece dışarı çıkarılmasına müsade etmediği için başı, Sultan I. Mahmud tarafından vurulması emredilir. İşte Server Dede'nin hüzünlü hikayesi:

Eski İstanbul, mekân itibariyle, tarihiyle, tarihe şahitlik edenleriyle bize sürekli buradayım demekte. İstanbul'un tarihini incelediğimizde, Bizans Dönemi'nde de çok önemli bir konuma sahip olan At Meydanı akla gelir. Hepimizin bildiği şimdiki Sultanahmet Meydanı.. 

Ayasofyası, Sultanahmet Camiisi, Dikilitaş'ı, Alman Çeşmesiyle bütünleşen bu meydan,  şimdilerde Tapu ve Kadastro Müdürlüğü olarak kullanılan Defter-i Hakâni Nezareti binasına da ev sahipliği yapmakta.

Bu defterhanede, yurdun bütün vergi defterleri, nüfus sayımları, madenleri Defter Eminleri tarafından tutulur, bu defterlerin eskileri ise defterhane hazinesinde saklanırdı. Bu defterler padişahın sadrazamda bulunan mührü ile mühürlenir, açılırken de özel bir merasimle açılırdı.O dönemin Defter Emini, işine son derece sadık olan “Server Dede” idi. Server Dede işine bağlı, işinin ehli bir memurdur. Bir gece ihtilaflı bir arazi meselesi için defter kayıtları gerekmiştir. Bu defterler Server Dede'den istenir. Server Dede defterleri bu saatte çıkaramayacağını söyler. Gelen kişiler, emrin padişahın emri olduğu söylerler. Server Dede ise, “Fatih Sultan Mehmed'in kanunnamesinde Defterhane'den gece yarısı defter çıkarılması yasaklanmıştır, Sultanımız af buyursunlar defterleri çıkartamam” şeklinde cevap verir. 

Sultan I. Mahmud bunun üzerine çok sinirlenerek, Server Dede'nin başının vurulmasını emreder. Ertesi gün, divan toplanıp, paşalar durumdan haberdar olunca Sultan'a söylerler; “Sultanım, boşuna kıymışsınız Server Dede'ye, Sultan Fatih'in Kanunnamesini uygulamaktan başka suçu yoktur Server Dede'nin. Kanunlara göre, gece defterlerin çıkarılması yasaktır.”

Padişah, görevine bu kadar düşkün olan Server Dede'nin başının vurulmasına pişman olur, çok üzülür; ama iş işten geçmiştir. Bunun üzerine Padişah, Server Dede'nin Defterhane içine gömülmesini emreder.

Ve Server Dede'nin mezarında şöyle yazar: “Ser Virüb sır vermeyen Server Dede Ruhuna İhlas ile El- Fatiha”

Memurların evliyası olarak addedilen Server Dede'nin kabri Sultanahmet'te Tapu Dairesi olarak kullanılan binada hala durur ve bizden Fatiha bekler.

Kaynak: İstanbultarih.com