Şifalı Afrikalı: Hibiskus
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, diğer adı Fatmagül çiçeği olarak da bilinen Hibiskus bitkisinin bilinmeyen özelliklerini yazdı

Oluşturma Tarihi: 2022-02-13 00:06:32

Güncelleme Tarihi: 2022-02-13 00:06:32

Şifalı Afrikalı: Hibiskus

Çocuk düşürmelere yol açabileceği için hamilelerin, çeşitli yan etkiler üretebileceği için çocuk emziren annelerin, aldıkları ilaçlar ile olumsuz etkileşimlere neden olabileceği için tansiyon ve kolesterol hastaları ile guatr ve tiroit hastalarının hibiskusu kullanması teşvik ve tavsiye edilmemektedir.

Eski dönemlerde uzun ve yorucu çöl yolculuklarında susuzluk çeken insanlar hep özel bir bitkinin peşinde olur, onu ararlardı. Zorda kalırlarsa hörgücünde depolanmış suyu kullanmak için kesmek zorunda kalacakları develerinin üzerinde aheste aheste ilerlerken çöl bitkilerini de dikkatle inceler, o esrarlı bitkiyi gözden kaçırmamaya çalışırlardı. Bir tür yaşam otu gibi, o bitkiye ulaşmanın kendilerini hayatta tutacağını bilirdiler. Onu ellerinde bulundurabilmeleri durumunda artık daha bir güvenle devam edebilirlerdi yollarına. Su o bitkinin içinde

Eh, basit bir şey değil, o bitkiyi bulduklarında aynı zamanda suyu da bulmuş olacak ve susuzluklarını gidereceklerdi. İhtiyaç duydukları su aradıkları o bitkinin içindeydi. Bir sünger, bir deve hörgücü ya da bir kaktüs gibi suyu bünyesinde toplayan bu bitki, bizim "hibiskus" adıyla bildiğimiz bitki ile onun çeşitli türleriydi. Çöl yaşamının önemli bir unsuru, çöl insanının hem su ihtiyacı hem beslenmesi hem de maruz kaldığı rahatsızlıklardan kurtularak şifa bulması için gereksinim duyduğu bu bitki türü, Uzakdoğu'dan Amerika'ya kadar dünyanın hemen her bölgesinde olmakla birlikte en çok Afrika ile özdeşleşmiştir ve Afrika florasının eşsiz bir üyesidir. Bir adı da Fatmagül çiçeği

Ebegümecigiller (Malvaciae) familyasına mensup olan ve aynı zamanda bitkinin Arapçadaki ismi de olan karkade/kerkede ve Afrika bamya çiçeği olarak da isimlendirilen hibiskus, killi ve humus bakımından zengin toprakları seven, dolayısıyla da dünyanın birçok bölgesinde yetişebilen bir bitkidir. Bununla birlikte en verimli yetişme koşulları tropikal ve subtropikal iklimlerdir. Nitekim elverişli koşulları bulduğunda üç metreye kadar yaklaşabilen hibiskus bitkisinin beş yüz civarında türüne ilave olarak muhtelif renklerde ve gülü andıran güzel çiçekleri bulunmaktadır. Kazık köklüdür. En yaygın türlerinden birini bizim "bamya" adıyla tükettiğimiz, "Çin gülü" denilen diğerini ise gösterişli çiçekleri nedeniyle bahçelerde yetiştirdiğimiz hibiskus bir Afrika bitkisidir.

Hibiskusun ticarî bir ürün olarak kültürünün yapılıp ihraç edildiği ülkeler arasında Sudan, Gambiya, Mali, Namibya, Nijerya, Senegal, Tanzanya, Uganda, Hindistan, Suudi Arabistan, Çin, Malezya, Endonezya, Filipinler, Vietnam, Mısır ve Meksika gibi yerler başta olmak üzere birçok ülke bulunmaktadır. Bununla birlikte en kaliteli hibiskusların Sudan menşeli oldukları da ifade edilmelidir.

Vücut ısısını azaltıyor

Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde bazı türleri ağırlıklı olarak kendiliğinden yetişen ve halk arasında hatmi çiçeği, gülhatmi, ebegümeci, deve gülü, hire, Mekke gülü, ekşi çay, silindir çiçeği, Fatmagül çiçeği ve narçiçeği gibi isimlerle de anılan, ayrıca kızılcığı andıran ekşimsi bir tadı olan hibiskus, eski çağlardan itibaren özellikle de çöllerde yaşayan toplumlar tarafından susuzluğu gideren bitki olarak bilinmektedir. Çöl yaşamının önemli bir unsuru olarak kayda geçen hibiskusun sözü edilen bölgelerde vücut ısısının azaltılması, kalp sorunlarına ilave olarak yüksek kan basıncı ile kolesterol problemlerinin tedavi edilmesi ve boğaz ağrılarının hafifletilmesi gibi amaçlarla ilaç niyetine kullanıldığını da belirtelim.

Kilo verdiren çay

En yaygın tüketilme biçimi çay olan ve eski Mısır toplumunda da yapraklarının toz haline getirilerek çay olarak içildiği bilinen hibiskusun diğer kullanım alanları genellikle kozmetik ve ilaç sektörleridir. Mavi, beyaz, kırmızı, turuncu, kırmızı-beyaz ve başka birçok renk ve renk birleşimlerinden oluşan muhtelif renkleri bulunan hibiskusun en makbul olanı koyu kırmızı renklisidir. Hibiskus, Türkiye'de en bilindik biçimi çay olsa da tazeyken salatalara da doğranmakta, keklere ilave edilmekte, reçel, marmelat, dondurma, çikolata, puding ya da jöle imalatı ve muhtelif bitki çaylarına renk vermek için kullanılmaktadır. Ayrıca dünyanın farklı yerlerinde bazı alkollü içkilerin renklendirilmesi ve tatlandırılması da hibiskus marifetiyle gerçekleştirilmekte, yine bazı yerlerde tohumları kavrularak kahve olarak da tüketilmektedir.

Oldukça kuvvetli bir antioksidan olan hibiskusun içeriğinde, yoğun miktarda C vitaminine ilave olarak çeşitli uçucu bileşikler, flavanoidler, antosiyaninler, polisakkaritler, kanserle mücadele eden polifenoller, aminoasitler, organik asitler (kuşkusuz askorbik asite ilaveten hibiskus asit, sitrik asit, manik asit, tartarik asit, hidroksisitrik asit ve oksalik asit) ve magnezyum bulunmaktadır. Doğal zayıflama yöntemi

Bu bitkiden yapılan ve doğal bir zayıflama yöntemi olarak kabul edilen hibiskus çayının içerisinde ayrıca hatırı sayılır oranda demir de vardır. Öyle ki yetiştiği toprakta bulunan demir ve magnezyumu neredeyse emerek kendi bünyesinde toplamakta ve bir süre sonra da toprağında hiç demir ve magnezyum bırakmamaktadır. Bu ilgi çekici bitkinin geleneksel halk tıbbında önemli bir yeri bulunmaktadır. Birçok yerde eskiden beri çıbandan safra rahatsızlıklarına, kanserden öksürüğe, güçsüzlük, dispepsi, idrar güçlüğü, ateş ve tansiyona kadar birçok rahatsızlık için şifa kaynağı olarak halen kullanılmaktadır. Tansiyondan kansere...

İnsan sağlığı açısından son derece kıymetli bir bitki olup hem kafein ihtiva etmeyen hem de yüksek su tutma kapasitesine sahip bulunan hibiskus, tansiyon ve kan şekerinin dengelenmesi açısından önemlidir. Doğal bir ağrı kesici olan bitkinin yaprakları afrodizyaktır. Bronşitten zatürreye ve muhtelif enfeksiyonlara kadar birçok sağlık probleminin kaynağı olan çeşitli bakterilerle mücadele eden bir bitkidir. Kollajen üretimini tetikleyerek saçların sağlıklı bir biçimde uzamasını sağlamakta, köklerini besleyip güçlendirdiği saç tellerini daha sağlıklı ve parlak hale getirmektedir. Durulama suyuna ilave edilecek bir miktar hibiskus saç kuruluğu, elektriklenme ve kırılmayı da önlemektedir. Ayrıca kaşıntı ve kepek gibi saç derisi ile alakalı sorunlar için de birebirdir. Özellikle kış aylarında bağışıklığın kuvvetlenmesine katkı sağlayarak vücut direncini arttırmakta, enfeksiyon kapma riskini düşürmekte, metabolizmayı hızlandırarak vücuttaki fazla yağların yakılmasına ve ödemlerin atılmasına zemin hazırlamaktadır. Kuşkusuz bitkinin "iştah azaltıcı" olarak bilinmesi de bu durum ile ilgilidir.

Hibiskusun en güçlü etki alanı mide ve sindirim sistemidir. Bitki sindirimi kolaylaştırıcı etkisiyle şişkinlik sorununu gidererek mideyi rahatlatmakta, gastrit, reflü, kabızlık ve gaz sıkışması gibi rahatsızlıkların iyileşmesinde etkili bir rol üstlenmekte, hormonları dengelemekte, kuru öksürüğü, regl sancılarını ve acı verici krampları hafifletmekte, yine karaciğer, kornea, beyin ve böbreklerde fazla miktarda bakır birikmesine bağlı olarak gelişen Wilson hastalığının tedavisinde ilaç olarak kullanılmaktadır. Ayrıca araştırmalar, hibiskusun karaciğer yağlanmasını iyileştirebildiğini de göstermiştir. Yine bilimsel çalışmalar tarafından özünün kanserli hücreleri azaltarak örneğin mide kanserinin yayılmasına mani olduğu ortaya konulan hibiskus, yanı sıra depresyona da iyi gelmekte, duygusal bakımdan daha dengeli bir ruh halinin oluşmasını sağlamaktadır.

Hamileler dikkat etmeli

Hibiskus bitkisinin kullanımında kontrollü olunmamasının, bir başka ifadeyle haddinden fazla tüketilmesinin bazı sakıncaları olabileceğinin üzerinde de son olarak kısaca durmak gerekir. Örneğin çocuk düşürmelere yol açabileceği için hamilelerin, çeşitli yan etkiler üretebileceği için çocuk emziren annelerin, aldıkları ilaçlar ile olumsuz etkileşimlere neden olabileceği için tansiyon ve kolesterol hastaları ile guatr ve tiroit hastalarının kullanması teşvik ve tavsiye edilmemektedir. Aynı şekilde bitkinin örneğin çayına alerjik tepki gösterenler ve anemi hastaları da hibiskustan uzak durmalıdırlar. Yine diyabet hastalarının da hibiskusu son derece dikkatli bir şekilde kullanmaları ve bitkinin kullanımı durumunda şeker takibinin kesinlikle ihmal edilmemesi gerekmektedir.

Star