Safranbolu ,tarihi yapıları korumadaki başarısı nedeniyle "Korumanın başkenti" unvanıyla da anılırken, 17 Aralık 1994'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmeyi başardı. "En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Safranbolu, 26 yıldan bu yana ziyaretçilerini sokaklarında tarih yolculuğuna çıkarmayı sürdürüyor.Osmanlı mimarisini, şehir hayatını ve kültürünü yansıtması dolayısıyla "Osmanlı'nın parmak izi" olarak adlandırılan tarihi ilçede, o dönemden kalma han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprülerle birlikte yaklaşık 1500 tescilli eser yer alıyor.
3 bin yıllık geçmiş
Karabük Valisi Fuat Gürel, 3 bin yıllık geçmişe sahip Safranbolu'nun, Türkiye'nin önemli kültür miraslarından biri olduğunu söyledi. İlçenin Türkiye'de bütünüyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tek yer olduğunu belirten Gürel "Zamanda yolculuk" yapmak isteyenlerin tercihinin Safranbolu'dan yana olduğunu dile getirdi. Gürel, "Safranbolu'nun UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde olması dolayısıyla turizm hareketliliği üst düzey. Safranbolu sadece bölgenin ve ülkemizin değil, dünyanın önde gelen, korunması gereken kentlerinden biri. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde olması da bunun en büyük göstergesi. İlçemize geçen yıl günübirlikçilerle yaklaşık 1 milyon 300 bin yerli ve yabancı turist gelmişti. Bu yıl pandemi nedeniyle bu hedefe biraz uzak duruyoruz." ifadelerini kullandı.
Osmanlı'nın önemli kentlerinden
Kent üzerine çalışmalar yapan ve birçok kitabı bulunan araştırmacı-yazar Aytekin Aytekin de Safranbolu'nun Osmanlı kent kültürünün en yaşamsal simgelerinden biri olduğunu söyledi.
İlçenin 17, 18 ve 19. yüzyıldan kalma yapıtlarıyla "eski zaman tanığı" olduğunu belirten Aytekin, 1990 yılında yapılan "Korumada 15. Yıl" toplantısının ardından ilçenin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması için girişimlerin başlatıldığını anlattı.
Aytekin, 1992 yılındaki UNESCO toplantısına evrakların yetişmemesi nedeniyle başvurunun yapılamadığını ifade ederek, 17 Aralık 1994'te Tayland'da yapılan toplantıda evrensel ve istisnai değerleri bağlamında Safranbolu'nun Osmanlı kent kültürünün en büyük yaşamsal imgesi olarak tanınmasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındığını kaydetti.