Atasözleri bir milletin sözel mirasıdır. Bu sözler arasında özellikle finansal tutum ve davranışlara riayet konusunda öyleleri var ki eski çağlardan günümüze güncelliğini korumaya devam ediyor.

Para ile olan ilişkimizin başladığı çocukluk yıllarımızdan itibaren, bize finansal bir bakış açısı kazandırmaya çalışan ailelerimiz, çoğu zaman referans olarak; atasözlerini, geçmişte yaşanan ekonomik kırılma noktalarını ve kendi öznel tecrübelerini sunmaktadırlar...
Biz de dünün tecrübesi ve bu günün yorumuyla bu atasözlerine kulak vermek istedik

Damlaya damlaya göl olur

Deyimin TDK'deki açıklaması: “Azar azar olagelen şeyler birikerek önemli bir niceliğe ulaşacağı için küçümsenmemelidir.''
Birikim için ne kadar biriktirdiğimiz, ne kadar para ayırabildiğimiz önemli değildir, birikim sonuç odaklı değerlendirilir. Bir gün göl olacağını düşünerek finansal hedeflerimiz için harekete geçebiliriz.

Har vurup harman savurma

Türk Dil Kurumu'na ait Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü'ndeki anlamı; “Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek.” olan “Har vurup harman savurmak”tır.Bu kökenleri onlarca yıl öncesine dayanan deyim; bolluk ve refah dönemlerimizde, dürtüsel ve plansız hareket etmemizin doğuracağı felaketlerden bahsetmese de ateş anlamına gelen ‘har' ve saman anlamına gelen ‘harman' ilişkisi üzerinden samanımızı ateşe vererek yakmamayı yani israf yerine tasarrufu seçmemizi öğütler.

Ayağını yorganına göre uzat

Gelir-gider dengemizde yaşanan her çalkantıda, cebinden rahatlıkla bir atasözü çıkarabilen ailemizin atalarını referans almadaki ısrarlarının pek haksız olduğu da söylenemez. Çünkü ekonomik ya da sosyal her tecrübe mutlaka içinde altın bir önermeyi de barındırır. Finansal bir hastalığın pençesine düşmemek adına ayaklarımızı yorganına göre uzatmaya devam etmek, muhtemelen kişisel bütçemiz için en doğrusu olacaktır.

Çoğu zarar, azı karar

Bu ‘makul', ‘ortalama', ‘olması gerektiği kadar' ve ‘normlara uygun' sıfatlara güzelleme yapan “Çoğu zarar, azı karar.” sözü de hepimizin hayatında en az bir kere duyduğu finansal öğütlerden biridir.Gardırobumuzdaki giysilerden tatil planlarımıza, beslenme biçimimizden tüketim alışkanlıklarımıza; geniş bir yelpazede bize rehber olacak bu deyişten çıkartacağımız en önemli önerme: harcamalarımızda aşırıya kaçmamak olacaktır.

Ak akçe kara gün içindir

TDK'ye göre, ‘'Ak akçe kara gün içindir'' deyimi şu anlama geliyor:Zamanında çalışarak kazandığımız para, dar zamanlarda bizi sıkıntıdan kurtarır. Birikim ve tasarruf yapmak için net bir sebebimiz yoksa bile, kötü günlere karşı hazırlıklı olmak için her daim varlıklarımızın değerini bilmemizde yarar var. Bunun için tutumlu olmayı, gerektiği kadar harcamayı ve ileriye dönük birikim yapmayı aklımızdan çıkarmamayı, bu deyimin vesilesiyle bir kez daha hatırlayalım.

İşten Artmaz Dişten Artar

TDK'ya göre anlamı: ‘'İnsan ne denli çok çalışıp para kazanırsa kazansın, tutumlu harcamasını bilmezse bir şey artıramaz.'' Hayatımızdaki her zorlukta sürekli danıştığımız büyüklerimizin tavsiyelerini hatırlayalım. Ne kadar çok kazanırsak kazanalım, tutumlu bir finansal davranışımız yoksa, birikim yapmamız mümkün değildir. Bu deyimi bizzat yaşayarak deneyimlemek yerine, şimdiden tutumlu bir finansal davranış belirleyerek birikim hedeflerimize yön verebiliriz.

Sakla samanı, gelir zamanı

Yediden yetmişe herkesin dilinde bir deyim. Anlamını açıklamaya gerek bile yok aslında, fakat biz yine de TDK'daki açıklamasını aktaralım: Bir şey çok değersiz görünse bile o kesinlikle atılmamalıdır.
Büyüklerimiz demek istemiş ki, o sırada ihtiyacımız yokmuş gibi görünen birçok şey, gelecekte bizim için çok önemli olabilir. Finansal çerçevede yorumlayacak olursak, bugün bizim için küçük bir meblağ olarak görünen bir varlığın, yarın nasıl değerleneceğini veya ileride birikerek gelecek planlarınıza nasıl katkısı bulunacağını bilemeyiz. ‘'Bir gün lazım olur'' düşüncesiyle, ‘'üç-beş bir şeyler atmak'' bize yarar getirecektir.