'Türkiye'nin olağanüstü kültürel birikimi var'
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş, 'Türkiye'nin olağanüstü kültürel bir birikimi var. Bizim amacımız Türkiye'nin uluslararası platformda her alanda öne çıkmasıdır.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-04-16 09:08:17

Güncelleme Tarihi: 2019-04-16 09:08:17

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Türkiye'nin kültürel üretim konusunda dünya ile yarışabildiğini belirterek, "Türkiye'nin olağanüstü kültürel bir birikimi var. Bizim amacımız Türkiye'nin uluslararası platformda her alanda öne çıkmasıdır." dedi.

Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye tarafından ortak finanse edilen ve Yunus Emre Enstitüsünün öncülük ettiği AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog Programı çatısı altındaki 4 farklı projenin resmi açılış töreni yapıldı.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde gerçekleştirilen törenin açılış konuşmalarını Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera-Vinals ve Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş yaptı.

Kültürlerarası Diyalog Programı'nın, kültürel etkileşim ve iletişimin güçlendirilmesi ile toplumların birbirini daha iyi tanımasını hedeflediğini vurgulayan Ateş, "Yunus Emre Enstitüsü olarak 2014'ten bu yana üzerinde çalıştığımız bir proje. Program çerçevesinde müracaatımız kabul edildi ve Yunus Emre Enstitüsü hibe dağıtıcısı oldu." dedi.

Program kapsamında 3 milyon avroluk hibe aldıklarını belirten Ateş, "İhale şartları çerçevesinde ilana çıktık ve aylar süren bir çalışmayla 4 tane projeye destek verdik. Dört projenin Türkiye ve yurtdışından üniversiteler ve sivil toplum örgütleri olmak üzere yaklaşık 20 paydaşı var." diye konuştu.

Türkiye'nin yaratıcılık ve kültürel üretim konusunda dünyayla yarışabildiğini savunan Ateş, "Türkiye'nin olağanüstü kültürel bir birikimi var ve bu program Türkiye'de üretilen kültürel değerlerin AB tarafından desteklendiğini gösteriyor. Amacımız, Türkiye'nin uluslararası platformda her alanda öne çıkmasıdır." ifadelerini kullandı.

"Anadolu çeşitlik içerisinde bütünlüğün sembolüdür"

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera-Vinals, Kültürlerarası Diyalog Programı çatısı altındaki projeler sayesinde toplumlar arası etkileşimin daha da gelişeceğine inandığını söyleyerek, "Anadolu coğrafyası çeşitlik içerisinde bütünlüğün sembolüdür." dedi.

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan ise programa başından bu yana özel önem verildiğine işaret ederek, "Program kapsamındaki projeler bizi heyecanlandırıyor ve oldukça iyi sonuçlar alacağımıza inanıyoruz." diye konuştu. 

Projeleri 4 kültürel kurum uygulayacak

Türkiye ve AB arasındaki kültürel diyaloğu hedefleyen AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog Programının projeleri, 4 önemli kültürel kurum ve bu kurumların ortakları tarafından hayata geçirilecek.

Program kapsamında, British Council, Türkiye'de yaratıcılık merkezleri üzerine bir proje hayata geçirilecek. Bir diğer proje yürütücüsü olan Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye'nin neolitik mirasına yönelik belgesel hazırlayıp farklı ülkelerde izleyicilerle buluşturacak.

Bununla birlikte, Macar Kültür Merkezi, Tuna Nehri boyunca uzanan ülkelerde festivaller ve etkinlikler düzenleyecek. Fransız Kültür Merkezi ise 26 sanatçıya değişim programları aracılığıyla yeni deneyimlere kucak açma fırsatı sunacak.

Açılış töreni, Anadolu Nefesi'nin konseriyle sona erdi.