Türkiye'yi 'uçuran' kadınlar
Dünyanın ilk kadın savaş pilotu bir Türk. Peki uçağa binen ilk kadın, ilk kadın paraşütçü ve ilk kadın jet pilotu kim biliyor musunuz?

Oluşturma Tarihi: 2021-10-13 22:58:14

Güncelleme Tarihi: 2021-10-13 22:58:14

Gerek dünya, gerekse ülkemizde havacılık tarihinde iz bırakmış çok sayıda başarılı kadın var. Hepsinin de farklı bir hikâyesi var ve hepsi sonunda gökyüzündeki hayallerine ulaşmayı başardı.

1900'lü yılların başından itibaren, yaşanan büyük savaşlar ve ekonomik buhrana rağmen, erkek egemen dünya toplumlarındaki baskın gücü arkalarına alarak gökyüzü sevdalarından vazgeçmeyen kahraman kadınlar…

Türkiye'nin ilk kadın pilotu

Türk Hava Kurumu'nun resmi sitesindeki bilgiye göre; soyadı kanunu çıkmadan önce göklerle tanışan Bedriye Tahir Gökmen, namı değer Bedriye Bacı.Uçmaya karşı duyduğu büyük tutkuyla havacılığa giriş yaptı.
1932 yılında Vecihi Hürkuş'un kurduğu ilk Türk sivil havacılık okulu olan Vecihi Sivil Tayyare Mektebi'ne kayıt yaptırdı.Gökmen, okuldaki 13 öğrenci arasında tek kadın olmasına aldırış etmedi. Çünkü onun için tek sevda uçmak. Büyük bir heyecan ve coşkuyla heyecanla havacılık derslerini hiç aksatmadan katıldı. 1933 yılında Türkiye'nin ilk kadın pilotu olarak uçuşlarını başarıyla gerçekleştirdi.

Uçağa binen ilk Türk kadını

Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti (Osmanlı Kadınlarının Hukuku Savunma Derneği) kurucu üyesi olan Belkıs Şevket Hanım, tayyare alımını desteklemek için 1 Aralık 1913 tarihinde Yeşilköy'de Fethi Bey'in kullandığı tayyareye binerek “uçağa binen ilk Türk Kadını” oldu.
Belkıs hanım dernek adına, uçaktan atmak amacıyla bir sepet dolusu kart bastırmıştı. Bu kartta;
"Osmanlı Müdâfaa-i Hukûk-u Nisvân Cemiyeti azasından ve Kadınlar Dünyası muhabirlerinden Osmanlı ve İslam kadınlığı namına havada tayrân ederken (uçarken) “Kadınlar Dünyası” ismi ile muhterem ordumuza bir tayyare ihdâsını (hediye edilmesini) bilâ tefrîk-i cins ve mezhep (Irk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin) Osmanlı kadınlığından bekler.” » (Müdâfaa-i Hukûk-u Nisvân Cemiyeti)" yazıyordu. Belkıs Şevket Hanım uçakla havadayken, kalabalığa hazırlanan kartları attı. Toplam uçuş ise 15 dakika sürmüştür.

Dünyanın ilk kadın savaş pilotu

Kadınlara 1900'lü yılların başında her şeyi yapabileceğini ispat etmiş Türk Kadını Sabiha Gökçen 1913 yılında Bursa'da doğdu. 1925'te Atatürk'ün Bursa ziyareti sırasında Atatürk tarafından evlat edinildi. 1935'te Türk Hava Kurumu'na bağlı Türkkuşu'na katıldı ve uçmayı öğrendi. İleri seviye uçuş eğitimini yurtdışında alan Gökçen, 1936-1937 yıllarında Eskişehir Askeri Uçuş Okulu'nda bombardıman uçaklarıyla uçar ve sonraki yıl da uçağıyla Balkan turunu tamamladı. 1955'e kadar Türkkuşu'nda başöğretmen olarak görev yaptı ve doğduğu gün olan 22 Mart 2001 yılında vefat etti. Dünyanın ilk kadın savaş pilotu olan Sabiha Gökçen'in neredeyse bütün hayatı uçmakla geçti ve hayatını gökyüzüne adamış bir kadın olarak dünya uçuş tarihinde yer aldı. Dünyanın ve Türkiye'nin ilk kadın askeri pilotu Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen Hava Kuvvetleri'ne 1936'da katıldı.

Kadınların hava okuluna alınması için ilk dilekçe

Kızların da Hava Harp Okuluna alınması için dilekçe veren ilk Türk kadın havacılarından-1954 “Sen kızsın anlamazsın bu işlerden” diyenlere inat Madelet Reyal ( Madelet Grabbe Başusta) hiç yılmadı. Onlara inat, akranları sokakta oynarken o yaşını büyüterek THK İnönü Planör Okulu'nda havacılığa başladı. Planörü A, B ve C bröve lisansı ile kullanabilen sayılı havacı kadınlardan biri.Paraşüt milli takımıyla Irak, İtalya, Hollanda ve Almanya'da ülkemizi başarıyla temsil etti. En büyük arzusu Hava Kuvvet Komutanlığı'nda jet pilotluğu yapmak olan Madelet Reyal Millî Savunma Bakanlığına bir arkadaşıyla birlikte verdiği dilekçe ile kadınlarında orduya alınması konusundaki kanun değişikliğinin öncüsü oldu.Ve 1955 yılında ilk bayan öğrenciler Hava Harp Okuluna kabul edildi.

İlk kadın jet pilotları

Leman Bozkurt Altınçekiç Liseyi bitirdiği yıl Türkkuşu İnönü Tesisleri'nde planör eğitimi aldı.
Hemen ardından Türkkuşu Motorlu Okulu'na öğretmen adayı olarak katıldı. Silahlı Kuvvetlere 1955 yılında bayanların alınmaya başlamasıyla birlikte İzmir Hava Harp Okulu'na giren Leman Bozkurt ALTINÇELİK ve Şenay GÜNAY, 1957 yılında mezun oldular.1958 yılında Eskişehir Jet Eğitim Filosunda ki eğitimlerini başarıyla tamamlayarak jet pilotu brövesini takan Leman Bozkurt Altınçekiç ve Şenay Günay Türkiye'nin “ilk kadın jet pilotları” oldular.
Leman Bozkurt Altınçekiç aynı zamanda NATO'da görev yapan ilk ve uzun yıllar boyunca tek kadın jet pilotu unvanına da sahip oldu. Altınçekiç Şenay Günay Kuvvetleri'nden Albay rütbesiyle emekli oldular.

İlk kadın paraşütçü

Sabiha Gökçen tarafından yetiştirilen Eylül 1935'te Rus R-5 uçağından atlayarak “İlk Türk Kadın Paraşütçüsü” oldu.Cumhuriyet'in 13'üncü yıldönümünde paraşütle gökten yere indirdiği buketi Atatürk'e takdim eden Türk kızıydı.Yıldız Eruçman Türk Hava Kurumu'ndan minare işçisi olarak emekli oldu. O zamanlar en tehlikeli meslek minare işçiliği olduğundan ve ilk kadın pilotlar da o zamana göre kadın olarak tehlikeli bir meslek seçtiklerinden sigortaları minare işçisi olarak yapılmıştır.

İlk kadın havacı şehit

29 Ekim 1936 Cumhuriyet Bayramı törenleri sırasında Ankara hipodromundaki atlayışı sırasında paraşütü açılmayarak yaklaşık 600 metreden düşerek ağır yaralan Eribe Kartal Hürkuş, (Vecihi Hürkuş'un yeğeni) kaldırıldığı hastanede henüz 18 yaşındayken hayatını kaybederek “İlk Türk Kadın Hava Şehidi” olmuştur.

İlk Akrobasi pilotu

Atatürk, 1937 yılında önce çıktığı Adana gezisinde ortaokul öğrencisiyken keşfetti. İlk eğitim uçuşlarını Eskişehir'de aldı. Sabiha Gökçen tarafından yetiştirilmiş olan dört kadın pilottan biridir. İlk uçuşunu 15 yaşında Yunanistan'a yaptı, oradan İtalya'ya geçti. Planörle havada 5 saat kalanlara verilen gümüş C brövesini alan ilk kişi oldu. Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki akrobasi timi Türk Yıldızları'nın mimarlarından birisi oldu. Hollanda ve ABD'de bulundu. Subaşı, 1957'de eğitim sahasında uçuş yaparken, kendisinin ardından havalanan öğrencisinin yaptığı bir uçak kazası sonucu vücudunun büyük bir bölümü yandığı için iki yıl yatarak tedavi gördü, bu kazadan sonra "Minare işçi" emekli olarak uçuşa veda etti. Kendisi de birçok öğrenci yetiştiren Subaşı, 104 defa paraşütle atlamıştır.