Sanatçılar genellikle toplumdan ayrışan, insanlara çok farklı açıdan bakan ve bu bakış açılarını ortaya koydukları eserlere yansıtan insanlardır. Ressamlar ise doğayı, olayları, hayalleri resmederken kendi iç dünyalarını da aktarmaktan geri kalmazlar.
Ama öyle ressamlar vardır ki çok tanınmalarına rağmen onların kişilikleri pek "tanınmaz".
Peki servet değerinde tablolara imza atan tanınmış ressamların çoğunun göz problemi yaşamalarına hatta körlük derecesinde bulunmalarına rağmen çalışmalarını bırakmadıklarını biliyor muydunuz?
Monet'in tablolarındaki bulanıklık
İzlenimciliğin ünlü ismi Fransız ressam Claude Monet'nin, milyon doların üzerinde değer biçilen tablolarındaki buğunun, katarakttan kaynakladığı öne sürülüyordu.1912-1922 yılları arasında her iki gözünde ilerleyen katarakt nedeniyle oluşan görme değişimleri Monet'nin bu dönemde yaptığı eserleri etkiledi. Bu etkiyi katarakta bağlı oluşan görme keskinliğinde azalma ve bulanık görmenin yanı sıra renk algılamasındaki değişimler ortaya çıkarıyor. Monet de bu dönemde renklerin kendisi için eski yoğunluğunda olmadığını, renkleri ayırmakta zorlandığını ve resimlerinin giderek daha karanlık olduğunu ifade etmişti. Bu dönemdeki bazı resimlerinde renkleri gördüğü tonlara göre değil, tüplerin üzerinde yazan isimlerine göre seçtiği dahi düşünülüyor. Monet'nin 1923 yılında geçirdiği katarakt operasyonundan sonra yaptığı resimlerde ise ilk dönemlerine benzer renk özelliklerine geri dönüş gözleniyor
Picasso'daki görme anormallikleri
Hollanda Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Dr. Michel Ferrari'ye göre Picasso'nun eserlerinden bazıları, krizleri sırasında yaşadıklarını resmeden migren hastalarının yaptıkları resimlerle benzerlikler gösteriyor. Dr. Ferrari, "Pablo Picasso'nun kadın yüzü resimlerinde görülen düşey yarıklar ve kayık yüz parçaları migren hastalarının gördüğü biçimlere fark edilir derecede benziyor. Migrenin sonuçlarından biri, görme anormalliklerinin zaman içerisinde artması" diyor. Ferrari'ye göre hastaların yüzde 20-30'u baş ağrısından önce görme anormallikleri yaşıyor. Hatta hastaların bazıları başağrısı olmadan da bir saat kadar görme anomalileri yaşıyor.
El Greko'daki dikey çizgiler
İspanyol Rönesansının mimar, ressam ve heykeltraş sanatçılarında El Greco (1541-1614) resimlerindeki bazı figürleri dikey oarak uzatmasıyla biliniyor. Göz doktoru German Beritens bu uzatmaların astigmattan kaynaklı olduğunu belirtmiştir. Beritens astigmatizm teorisini El Greco benzeri dikey uzamaları üreten özel bir lens kullanarak denemeyi de ihmal etmemiştir.
Clifton Pugh'un kırmızı-yeşil ayırtımı
Avustralyalı sanatçı Clifton Pugh'un biyografisinde anormal renk görüşüne sahip olduğu belgelenmiştir. Renk görüşü bozukluklarının kalıtsal özellikleri dolayısıyla araştırmacılar Pugh'un neredeyse tamamen kırmızı yeşil renk körlüğüne sahip olduğu iddiasını desteklemek izçin hayatta kalan aile bireylerini incelemeyi de ihmal etmediler.
Van Gogh'un "sarı tabloları"
Van Gogh'un ağır depresyon ya da şizofreni hastası olduğu yönünde iddialar bulunuyor. Tabloları incelendiğinde görmenin bulandığı mavi renginin azaldığı sarının ise arttığı ortaya konuyor. Bu belirtilerin yaşlılık kataraktında bulunduğu, diyabetik kataraktta ise loş ortamda normale yakın görmeye nazaran ışıklı ortamda azalan ve ışıkların etrafında haleler görmeyle uyumlu görme yakınmasının belirginleştiğinin altı çiziliyor. Görme bozukluğunun dikkat çekici yön olduğu kaydedilirken araştırmacılar katarakta bağlı olarak birçok resminde sarı hakimiyetine dikkati çekmekteler
İlham veren çalışmalar
Keith Salmon diyabetik retinopati tanısı konmuş görme engelli bir ressam. Teşhis konduktan sonra yalnızca sanatsal çalışmalarını ve resim yapma arzusunu eksiltmedi.Epilepsi hastalığı belirgin hal kazandıktan sonra ise John Bramblitt 10 yıl önce görme yetisini kaybetmiş, resim yapmayı ise bırakmamış. Teksas'ta engelli hakları için de ilham veren bir sanatçı olarak çevresinde ünlenmiş bir kişidir.
Görme kaybı yaşanmasına rağmen
30'lu yaşların ortasındda Sargy Mann gözlerinin her ikisinde de katarak nedeniyle körleşmeye başlarken yılmadan başarılı tablolar ortaya koymasını bilmiştir.Aynı şekilde optik sinir tümörüne marız kalan Jeff Hanson ciddi oranda görme kaybı yaşamış, boyama tekniğini daha da geliştirerek paletini firçasını kullanmaya devam etmiş. İngiliz Ressam Rachel Gadsden de görsel bir sanatçı olarak işlerini ivme kazandırırken Philip Barlow da gözleri miyop insanların dünyayı görmekte yaşadıkları sorunları canlı biçimde resmederek başarılı çalışma ortaya koyuyor. Barlow'un tabloları odaklanmadan çekilşim fotoğraflara benzetiliyor.