'Yapımcılar, ağır çalışma şartlarından şikayetçi'
'Bizim sinema ve dizi sektöründeki insanlar çok sağlıklı yetişiyorlar. İyi çalışıyorlar' diyen FİLM-SAN Başkanı Engin Çağlar, 'Yapımcılar, sektördeki ağır çalışma şartlarından şikayetçi. İkincisi, yabancı yatırımcıya ulaşılamıyor diye bir sıkıntısı var yapımcıların. Üçüncü olarak, fikri ürünlerin telif hakları konusunda sıkıntıları var' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-07-28 17:38:41

Güncelleme Tarihi: 2017-07-28 17:38:41

Film Sanayii ve Tüm Sanatçıları Güçlendirme Vakfı (FİLM-SAN) Başkanı ve Yeşilçam'ın usta oyuncusu Engin Çağlar, "Yapımcılar, sektördeki ağır çalışma şartlarından şikayetçi. İkincisi, yabancı yatırımcıya ulaşılamıyor diye bir sıkıntısı var yapımcıların. Üçüncü olarak, fikri ürünlerin telif hakları konusunda sıkıntıları var." dedi.

İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle FİLM-SAN tarafından hazırlanan "İstanbul'da Film Sektörünün Durum Analizi ve Sektörün Geleceği" projesinin raporu, Grand Cevahir Hotel'de yapılan toplantıda açıklandı.

145 SİNEMA ŞİRKETİ SAHİBİYLE TEK TEK GÖRÜŞÜLDÜ

Toplantıda konuşan Çağlar, Türkiye'de sinemayla ilgili bir rapor hazırlamanın zorluğuna işaret ederek, 49 senedir sinemanın içinde olduğunu, sinemanın sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını dile getirdi.

Ankara, İzmir ve Adana'da da sinemayla ilgili çeşitli kurumlarla da iletişim halinde olduklarını kaydeden Çağlar, 558 sinema çalışanı, oyuncu statüsünde çalışanlar ve faal olan 145 sinema şirketinin sahipleriyle tek tek konuşulduğunu aktardı.

Engin Çağlar, raporun 3 ayda tamamlandığını sözlerine ekleyerek, "Bugün konuşup, onaylayıp, tasdik ettikten sonra kitap basımına geçilecek. Kitap, sektörle ilgili herkesin eline geçecek. Oradan daha iyi inceleme ve etüt etmek şansımız olacak. Bir yol gösteren kurum da olursa biz de FİLM-SAN Vakfı olarak çok mutlu olacağız ve sektöre de bir faydamız olduğuna inanacağız. Kalkınma Ajansına da çok teşekkür ediyorum bize bu şansı verdiği için." ifadelerini kullandı.

Dört odak grup toplantısı yaptıklarını dile getiren Çağlar, ilk toplantıyı meslek birlikleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla, ikinci toplantıyı film stüdyoları ve plato sahipleriyle, üçüncü toplantıyı yapım sonrası şirketlerle, dördüncü toplantıyı ise ses ve müzik şirketleri ve stüdyolarla gerçekleştirdiklerini kaydetti.

FİLM-SAN Başkanı Çağlar, çalışma kapsamında film ve dizi sektörünün içinde faal durumda yer alan kişi ve kuruluşlarla görüşüldüğünün altını çizerek, elde edilen bilgilerin kitap olarak basılacağını ifade etti.

“TECRÜBELER BATI STANDARDINDA OLMALI”

Rapora göre yapımcılar açısından üç temel sorunun ortaya çıktığını aktaran Çağlar, şu bilgileri verdi:

"Yapımcılar, sektördeki ağır çalışma şartlarından şikayetçi. İkincisi, yabancı yatırımcıya ulaşılamıyor diye bir sıkıntısı var yapımcıların. Üçüncü olarak, fikri ürünlerin telif hakları konusunda sıkıntıları var. Tabii biz yapımcı olmadığımız için bunların yapımcılar tarafından bildirilmesi, açıklanması iyi olmuş. Bundan sonraki çalışmalarda herhalde bakanlıkta da bizim bu raporumuza karşı olumlu bir karşılık gelecektir."

Engin Çağlar, oyuncu ve set işçilerinin tecrübelerinin Batı standartlarında olması gerektiğinin altını çizerek, "Bizim sinema ve dizi sektöründeki insanlar çok sağlıklı yetişiyorlar. İyi çalışıyorlar. Ki ben bunların gözlemcisiyim aynı zamanda. Sinemaya bundan 49 sene evvel girdim ve hep gözlemledim." dedi.

Oyunculuğun okulunun olmadığını vurgulayan Çağlar, şöyle devam etti:

"Sinema oyunculuğu yürekte. Hep bunu söylüyorum ama film sektöründe çalışanların da sevgisi hepsi yüreklerinde. Set işçisinden, kamerasına, ışıkçısına, yönetmenine, asistanına herkes çok severek yapıyor bu işi. İkinci yönü ise İstanbul film sektörünün küresel rekabet gücünün yüksek olması. Son zamanlarda Türkiye, Amerika'dan sonra dünyada dizi ihraç eden ikinci ülke durumunda şu anda. Bu bizim dönemimizde, sinemada da böyleydi. Gerçi dünyaya film gönderemezdik ama yine de Yunanistan, Mısır ve Lübnan'a giden Türk sinemasının, oradan çok büyük getirisi vardı."

"ÖZLÜK HAKLARI İHLAL EDİLİYOR"

Teknolojik anlamda da dünyanın ileriye gittiğini kaydeden Çağlar, Türkiye'nin de buna ayak uydurduğunu aktardı.

Engin Çağlar, sinema sektörünün oyunculuk anlamında da üç temel sorunu olduğunun altını çizerek, "Oyuncular özlük haklarının devamlı olarak ihlal edilmesinden sıkıntılı. Ben de onun içinde olduğum için, çok detayını biliyorum ve ne demek istediklerini anlıyorum. Bu öyle bir meslektir ki yarına bir garantin yok. Memur da değilsin. Herhangi bir devamlı çalışma potansiyelin de yok. Hayatının belirli süresi yapabileceğini düşünüyorsun bu işi. Halbuki dünyada ve Hollywood'da insanlar oyuncu olarak başladıkları zaman, öldükleri tarihe kadar oyunculuğu devam ettiriyorlar. Bizde maalesef böyle bir sektör yok. Sosyal güvenlik hakları korunarak çalışamamaktan şikayetçiler." değerlendirmesinde bulundu.

İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz da ajansın kurulduğu 2010 yılından itibaren yaratıcı kültür endüstrileri alanına büyük önem verdiklerini söyledi.

"SİNEMA KIYMETLİ BİR ALAN"

Bu alana önemli kaynak ayırdıklarını ifade eden Yavuz, "130 milyon liralık bir kaynağı bu alana tahsis etmiş durumdayız. Çünkü yaratıcı kültür endüstrileri aslında katma değeri çok yüksek bir endüstri. Bulunduğu şehrin ve ülkenin de rekabet gücünü çok yükseltebilen bir endüstri. Yaratıcı kültür endüstrileri dediğimiz 12-13 tane alt dal var. Sinema da bunlarda çok temel bir alan. Sinema hem ekonomik katkıları hem de yumuşak güç dediğimiz gücüyle, sosyal ve kültürel katkıları anlamında bir şehrin kalkınması için çok kıymetli bir alan." dedi.

Yavuz, bu konuda ciddi bir analiz yapılmasını istediklerini belirterek, "Bu alanda hem yeni projeler geliştirebilmek için hem de ajans olarak bu konuda bizler ne yapabiliriz, sektörde hangi paydaşlar var, birlikte neler yapılabilir, nasıl bir sinerji oluşturulabilir, bundan sonra İstanbul'un film endüstrisi alanında yol haritası ne durumdadır, bunu görebilmek için kapsamlı bir çalışma yapılmasını istemiştik. FİLM-SAN, bu alanda başvuruda bulununca ön hazırlıklarını yeterli bulduk ve projelerini desteklemeye karar verdik. Dolayısıyla böyle bir destek gerçekleştirdik." diye konuştu.

Prof. Dr. Özer Kanburoğlu'nun raporun detaylarını paylaştığı toplantıya ayrıca, usta oyuncu Nilüfer Aydan ile yönetmen-senarist Yılmaz Atadeniz de katıldı.